Katılımcı, İstanbul Kara Surları Topkapı Kaleiçi Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

* karşılaşma, kesişme, iletişim, etkileşim, rota, bisiklet yolu, yeşil, bulaşma, gölge

TARİHSEL GELİŞİM/KENTSEL BELLEK

Tarihi Yarımada’nın geçmişini incelediğimizde, Hellenistik Byzantion’ın, üçgen şeklinde bir coğrafi yapıya sahip olan bu bölgenin Marmara ve Boğaz’a hâkim uç kısmında konumlandığı bilinir. Bu yerleşim günümüze kadar gelen İstanbul kent dokusunun da çekirdeğini oluşturur. Roma Dönemi’nde hızlı bir yapılaşma süreci başlar ve bu süreç içerisinde Constantinus surlarının biraz daha ötelenmesi kaçınılmaz olur. II. Theodosius Dönemi’nde yeni Sur hattı hazırlıkları başlar ve THEODOSİUS Surları inşa edilir. Ana sur, ön sur, ve hendekten oluşan surların şehir kapılarından Topkapı, yarışma proje alanının odağındadır. Tarih boyunca Topkapı önündeki kamusal alanın ve çevresindeki yapıların programı değişip dönüşür. Tasarım alanı olarak verilen bu bölgedeki kent zemini, Bizans Dönemi’nde barınma yapıları ve tarım alanları arasında bir buluşma, karşılaşma boşluğudur. Osmanlı Dönemi’nde ise Sur kapısı önünde Cami, medrese türbe gibi yapılar inşa edilerek manevi hayat canlı tutulur. Kahvehaneler ise bölgedeki kullanıcıların buluştuğu sosyal yaşamın sürdürüldüğü mekanlar olarak önemli yer tutar. Ayrıca Topkapı askerlerinin toplandığı ve törenlerin yapıldığı bir meydan görevi de görür. Kent yaşantısı Cumhuriyet Dönemi’ne kadar Sur içerisinde devam eder.  Cumhuriyet Dönemi’nde güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla kent yaşamı Sur sınırlarından taşarak genişler. Bu Dönemde Topkapı’nın Zeytinburnu tarafı, yaşantının çeperin dışına çıkmasıyla hareketlenerek yeşil alan ve seyyar satıcıların bulunduğu ,kentlinin vakit geçirdiği ya da ulaşım için içerisinden geçtiği alanlara dönüşür. Tasarım odak alanı ise karşılaşmalara, kesişmelere ve ulaşıma olanak sağlayan bir kent boşluğu olarak işlevine devam eder. Günümüzde ise sınır olarak görülen Sur’un geçiş açıklığı olan Topkapı’nın önündeki bu boşluk, yerini yayaların ve kamusallığın geri planda kaldığı, ulaşım odaklı otobüs duraklarına ve bunun alana getirdiği trafik yoğunluğuna bırakır. Otobüs durakları Topkapı’nın önündeki kamusal alanın niteliğini düşürerek surla ve çevredeki tarihi, kültürel dokuyla olan bağı zayıflatır.

TASARIM KARARLARI

Bu tasarım; Topkapı Meydanı, Surlar ve çevresini, kentsel yaşamın tüm ritmini sosyal ve kültürel aktivitelerle barındıran bir çekim merkezi olarak önerir. Tasarımın temel hedefi, kentin gündelik yaşantısına katkı yapacak ve bir farklılık oluşturacak kentsel, mimari ve kamusal mekanların elde edilmesidir. Bu çerçevede; sosyal kültürel aktivite merkezi olarak düzenlenen meydan ve Sur sürekliliğindeki peyzaj, yürüyüş ve bisiklet yolu kurgusunun odağında kentsel yaşantıya katkı yapacak yeni bir yaşam katmanı oluşturulması isteği vardır. Bu tasarım önerisi, tarihi doku ve sanatla bütünleşmiş canlı, dinamik kamusal açık alanlar ve tüm tasarım sürekliliğinde farklı özellikler kazandırılmış bisiklet yolu rotası üzerine geliştirilmiştir. Böylece, üst kota yükselen bisiklet yolunun örgütlediği meydan ve bu meydana bakan cephelerin tasarımıyla kentsel mekanların elde edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, SUR ve onu takip eden bisiklet yolu sürekliliğiyle yayalaştırılan Sulukule Caddesi ve Topkapı Meydanı çevresindeki tek katlı niteliksiz yapıların kaldırılmasıyla bölgeye ait zemin dokusunun kentli için yeniden kamusal bir etkileşim/iletişim alanı haline getirilmesi hedeflenmiştir.

Bu öneri Theodosius Surları boyunca önerilen bisiklet yolu rotası ile Tarihi Yarımada bölgesindeki kentsel sürekliliği tasarlamaktadır. Bu rota belirlenirken tarihi ve kültürel yapıların konumları dikkate alınarak, yol üzerinde bu yapıların görülebileceği, bisikletlilerin durak olarak kullanabileceği bölgeye hakim bakı noktaları kurgulanmıştır. Bisiklet yolunun bölgenin kullanıcılarına sağladığı farklı yüksekliklerden kente/tarihe bakma ve kesintisiz ulaşım imkanı sayesinde, kullanıcıların tarihi ve kültürel mirasın korunduğu bu bölgeyi farklı perspektiflerden deneyimlemeleri amaçlanır.

Tasarımsal süreklilik bisiklet yoluyla şekillenir. Geçtiği bağlamı değiştiren/dönüştüren/örgütleyen bisiklet yolu Sur kenarında yeşil ve yaya sürekliliği ile bir arada tasarlanmıştır. Fakat bugünün yerleşim planları göz önünde bulundurulduğunda kaldırım ve yol genişliklerinin darlığı bisiklet yolu sürekliliğine izin vermemektedir. Bu devamlılık yer yer üst kotta sağlandığında tasarım, mevcut kent kurgusuna da adapte olacaktır. Zeminle temas ettiği yerlerde bisiklet kiralama ve şarj noktaları da planlanmıştır. Kullanıcı bisiklet pedalını çevirdikçe enerji üretir ve bisikleti şarj noktasına bıraktığında, bu enerji depolanarak akşamları bisiklet yolunun aydınlanması için kullanılır. Üst kota yükselen bisiklet yolu meydan kurgusunun ana tasarım elemanıdır. Bu mekânsal-kamusal omurga olarak tarifleyebileceğimiz bisiklet yolunun izinde zemin kotta yeşil yayılır. Bu yeşil doku insanların üzerinde oturarak vakit geçirmesine, çocukların oyun oynamasına mekânsal ve eyleme dönük olanak sağlamak amacıyla belirli bir açıyla yükselerek 3. boyuta taşınmıştır. Mekansal/hacimsel bir içerik kazanan yeşil, bir yandan meydanı tanımlar öte yandan meydandaki sosyal ve kültürel aktiviteleri izlemek için bir tasarım unsuruna dönüşür.

ZOOM IN/OUT

Tarihi Bizans Yarımadası’nda verilen yarışma alanından kuş bakışı uzaklaştığımızda kentteki kırılmaları piksel piksel tespit etmek mümkündür. Bisiklet, yaya, araç yollarındaki kesilmeleri, yeşil parçaları tespit ederek bu pikseller arasındaki bağı yeniden tasarlamak ve kentin ihtiyacı olan pikseli çoğaltmak/etrafına bulaştırmak tasarımın çıkış noktasıdır. Tekrar kente yaklaştığımızda önerilen müdahalenin pikselleri tasarlanan zemin karakterinde görülür.

ÜST ÖLÇEK KARARLARI KIRILMALAR/PİKSEL/PİGMENT

Kente üst ölçekten baktığımızda yeşil alan, yeme içme alanı, yürüyüş yolu, tarihi ve kültürel yapılar, yol ve sur sürekliliğinin kesintiye uğradığı görülür. Kentten kuş bakışı uzaklaştıkça bu kırılmaları piksel olarak görmek mümkündür. Bu pikseller bağlamında kentteki kırılmaları tespit ederek bunların onarımında da yine piksellerin çoğalarak bir araya gelişinin kent zeminindeki tasarım karakterini oluşturması hedeflenir.

Bu kırılmaları onarmayı amaçlayan öneri tasarım, doğal ve yapılı çevre ile kentli temâsını; kültür rotası, sağlık rotası, gastronomi rotası ve yeşil rota ile kurar. Bu rotalar boyunca bölgede tespit edilen fiziksel ve algısal tüm kırıkların sürekliliği sağlanır. Tasarlanan meydan bağ niteliğinde çalışarak rotaların zemindeki sürekliliğini kurar ve tüm rotaları besler.

ULAŞIM KARARLARI

Topkapı Meydanı kent boşluğundaki otobüs durakları ve buna bağlı gelişen araç, trafik yoğunluğu meydanın kamusal/mekânsal niteliğine zarar vermektedir. Bu bölge, hava ve ses kirliliğinden ötürü kentlinin gündelik yaşamda yalnızca ulaşım için kullandığı; yeşilin, bisiklet ve yürüyüş yollarının, sosyal mekanların ve tarihi kültürel yapıların kentliyle bağının kesintiye uğradığı bir alandır. Bu sebeple öneri tasarımda buradaki otobüs durağı kaldırılarak yollar yeniden düzenlenmiştir. Sulukule Caddesi ve Topkapı Meydanı yaya için düzenlenerek yeni yaya ve araç güzergahları oluşturulmuştur. Öneri otobüs durakları ve otoparklar için; meydana, yeşil alanlara, kamusal yapılara, kültür yapılarına ve diğer toplu taşıma duraklarına yürüme mesafeleri hesaplanarak alttaki şema oluşturulmuştur.

Kültür Rotası

Önerilen Meydan kullanımının, bölgedeki tarihi ve kültürel yapıların dolaşımını ve farkındalığını arttırması beklenir. Özellikle turistler ve öğrenciler tarafından aktif kullanılacağını beklediğimiz bu rota meydandan beslenecektir. Tarihi ve kültürel yapıların görünürlüğünü azaltan önlerine inşa edilen niteliksiz tek katlı yapıların kaldırılması önerilerek kültür yapılarının kamusal yeşil dokuyla bağı tekrar kurulmuştur.

Yeşil Rota

Surun Yarımada boyunca neredeyse kesintisiz devam etmesi sayesinde günümüzde işlevini yitiren hendek kısmı toprakla dolarak yeşil bir iz oluşturur. Fakat Fatih tarafında bu yeşil hattı görmek mümkün değildir. Sur duvarının bittiği yer Sulukule Caddesi’nin sınırıdır. Surun tasarım alanı tarafında da özellikle Surun korunması ve Surun farkına varılabileceği bir mesafe bırakılması için yeşil kuşak önerilmiştir. Bu yeşil süreklilik yaya yolu ve bisiklet yoluyla birlikte kurgulanmıştır. Meydandaki ve çevre dokudaki yeşillerin de erişilebilirliği sorgulanarak bu rotaya dahil edilmiştir.

Gastronomi Rotası

Bölgedeki yeme içme mekanları tespit edilerek aralarında bir yürüyüş güzergahı oluşturulmuştur. Meydanı odak alan tüm yeme-içme mekanları için cephe bütünlüğünü sağlayacak ortak malzeme kullanımı önerilmiştir. Ayrıca bölgede yaşayan evsizler için bu rota üzerinde seçilen 1489 ada 17 nolu parsel ve 1929 ada 1 nolu parseldeki kullanılmayan depolar kamulaştırılarak, yapılara aş evi programı verilmiştir.

Sağlık Rotası

Sağlık rotasının temel tasarım unsurları önerilen bisiklet ve yürüyüş yollarıdır. Meydandaki kaykay pisti ve sur önünde tasarlanan park da bu rotanın bir parçasıdır.

Topkapı Meydanı

Tasarımın ana odağı olan Topkapı Meydanı’nın kamusal niteliği, meydan sınırlarını belirleyen bisiklet yolu, bunu takip eden yeşil iz, kaykay pisti ve toplanmaya uygun şekilde tasarlanan sert zemin ile oluşturulmuştur. Meydanda önerilen farklı senaryolarla kentsel-kamusal-programatik ilişkiler kurulması hedeflenmiştir. Bisiklet yolu üst kotta bir gölge elemanı olarak meydana katkı sağlarken akşam saatlerinde de bir ışık kaynağına dönüşmektedir.

Oyun Alanı

Sur önünde meydanın dışında fakat meydanla doğrudan ilişkili biçimde tasarlanan oyun alanı her yaş grubu çocuğa, köpeklere ve yetişkinlerin egzersiz yapmasına cevap verecek şekilde tasarlanmıştır. Oyunu kendi hayal güçlerini kullanarak kurmaları için donatılar referans çerçeveleri olarak kurgulanmıştır. Takla çerçevelerini, tünelleri, atlama taşlarını, silindir kaydırakları kullanırken düşlerinde nerede olduklarını yalnızca kullanıcı bilecektir. Bu bağlamda yorucu ana renk paletinden ve sınırlayıcı formlardan kaçınılmıştır.

Topkapı Merkez Gazi Ahmet Paşa Camii önü, Topkapı Kaleiçi Parkı ve yarışma alanında yeşil barındıran tüm alanlar kentten kuş bakışı uzaklaşılarak tespit edilmiş ve tekrar yakınlaşılarak piksel piksel yeşili çevreye bulaştırmayı ve yaymayı amaçlayan bir zemin tasarlanmıştır. Üzerinde sık yürünmeyen zemin taşlarının ara boşluklarından sızan yeşil, yağış durumunda toprağın suyla kolayca buluşması için de fırsat doğuracaktır.

TİCARİ MEKANLAR CEPHE TASARIM KARARLARI

Mağazaların, kafe ve restoranların standardı tanımlanmamış güneşlik, kepenk, tabela, zemin platform gibi cephe donatıları sebebiyle bölge düzensiz bir görünümdedir. Ticari alan cephe/yüzeylerinde güneşlik, kepenk sistemi ve tabela gibi mimari elemanların da Topkapı Meydanı’nın tasarım niteliğinin bir parçası olduğu göz önünde bulundurularak, bu mekanlara yönelik standartları olan bir tasarım çeşitliliği önerilmiştir. Ayrıca kafe restoran kullanımlarında açık oturma alanını tanımlayabilmek için zemin platform ve bitkilerin sarılabileceği bir güneşlik sistemi kurgulanmıştır. Mevcutta kullanılan tente sistemlerinin yerini alması amaçlanan öneri metal güneşlik sistemi sarmaşıkların sarılması için bir kılavuz görevi görmektedir. Güneşi bu elemanla değil sarmaşıkların gölgesiyle kesmek amaçlanmaktadır.

SONUÇ

Kent merkezinin giderek eskidiği ve kentlinin yeni yaşam alanlarına yöneldiği günümüz kentlerinde tarihi ve kültürel değer taşıyan bölgelerin yeniden canlanmasına yönelik verilen tasarım problemi; bisiklet yolu, yeşil ve eylem zeminlerinin başrolde olduğu bir tasarım stratejisi ile çözümlenmeye çalışılmıştır.  Kentteki kırılmaların onarımı üzerine geliştirilen tasarım basit ama güçlü bir kentsel ilişki önermektedir. Bu tasarımın önerdiği yeni kamusallık içinde kentliler için karşılaşmalar, kesişmeler, iletişim, spor yapmak, oyun oynamak, kültürel aktiviteler gibi eylemler/durumlar vardır. Diğer bir ifadeyle ağaçlar, yeşil alanlar, bisiklet yolu kentin gündelik hayatına eklemlenen yeni bir katman olarak kentliler arasındaki ilişkileri güçlendireceği öngörülmektedir. Tasarım alanının bir kısmının araç trafiğine kapatılması ve yaya kullanımına açılması ile Topkapı Meydanı ve çevresinde hayatın yeni örüntülerinin kurulduğu, tarihi ve kültürel mirasımızın öne çıkarıldığı yeni bir kamusallık tariflenmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın