Proje Raporu
Öğretim, eğitim, araştırma ve uygulamalı çalışmaların barınağı olarak tanımlayabileceğimiz üniversite yapısı, çevrelediği ve iletişim kurduğu mekânlarla etkileşim içindedir. Bu etkileşim mekânların günlük kullanım pratiklerini çeşitlendirebileceği gibi sürekli veya süreli mekân senaryoları üretebilme potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda yükseköğretim yapısı bulunduğu çevrenin sosyo-kültürel ve ekonomik yapısından, tarihsel gelişiminden ve ideolojik değerlerinden etkilenmekte daha çok da etkilemektedir.
Mimari Tasarım
Akademi adını Atina yakınlarındaki bir zeytinlikten alır. Platon ve oradaki halkın arasındaki bilgi paylaşımın geçekleştiği bahçedir. Bu bağlamda eğitim alanlarının sosyalleşmeye ve çok yönlü iletişime fırsat vereceği bir kurguya mekân/mekânlar bulmak başlıca bir tasarım gayesi olmuştur. Farklı prensiplerin, farklı yöntem ve pratiklerle tartışılabilir ve evirilebilir olduğu, bilginin sadece aktarımından ziyade sorgusunun ve analitiğinin yapıldığı bir akademi ortamını sağlamak, öğrenim ve öğretimin değişen farklı kullanıcılarının mevcut ve muhtemel ihtiyaçlarına hizmet edebilir mekân kurgularıyla daha mümkün olabilir.
Sosyalleşmenin tasarımda ele alınış şekli akademinin entelektüel çevresinin etkileşimiyle beraber kullanıcıların bireysel ve gündelik iletişim pratiklerinin zenginleştirilmesi olmuştur. Fakültenin sosyal odak olma durumu benimsenmiş; sokak kotundan başlayarak, farklı kotlarda farklı mekânlarla buluşan, kullanıcıları bir araya getiren kolektif ve bireysel pratiklerin optimize edildiği, içerde ve dışarda olma durumunun sınırda tutulduğu bir sosyal omurga yaratmak amaçlanmıştır.
Sosyal Omurga
Tasarlanan sosyal omurga başı ve sonu olan bir sosyal amfiler kurgusu içermekte, bu kurgu Süleyman Seba caddesi girişi sokak kotundan (-11.50 kotu) başlayarak karakol binası tarafından alınan girişe (0.00 kotu) kadar devam etmektedir. Bu kotlar sosyal omurganın çevre yapılarla ve kentle kurduğu ilişkileri açısından geçirgen olma durumunu sağlayacak olan kotlardır. Makro ölçekte değerlendirildiğinde üniversitenin kolektif ve entelektüel ortamının bilim ve sanatın yansımalarıyla kente katkı sağlaması yapının geçirgen ara yüzünün sonucudur.
Kütlesel Konfigürasyon
Kütlenin ilk hareketi mevcut ağaçların korunması ile olur. Kütledeki geri çekilme ağaçlara alan sağlamakla beraber tasarımın peyzaj yaklaşımını oluşturmakta, yapı çevresi ile doğal bir bütünlük yaratmaktadır. Kampüs içi girişin verildiği tarafta kütlede içe çekilme girişin tanımını vurgulamış, dinamik bir karşılama sağlamıştır. Süleyman Seba Caddesi tarafında ileri atılan kütle, sokak kotuna yaklaşarak geçirgen davranması amaçlanmıştır. Ortaya çıkan bu geçirgen hacim şeffaflaştırılarak dinamik kazanmıştır. Kütle yükseklikleri mimari programın yanı sıra Karakol ve Silahhane yapıları referans alınarak belirlenmiştir.
Mekân Kurgusu
Mekânların oluşum ve kullanım çeşitliliği kotlar özelinde tasarlanmış, kütle boyunca farklı hiyerarşik kurgular elde edilmiştir. Eğitim alanları ve akademik alanlar kütle bazında ayrıştırılmamış, sosyal omurga boyunca bazen görsel bazen ise fiziksel bağlantılarla ilişkilendirilmiştir. Öğrenciler, öğretim üyeleri ve diğer paydaşların, kolektif çalışma, üretme ve sosyalleşmelerini destekleyen mekânlar amaçlanmış ve kullanıcılar arası sınırlar koymaktan ziyade aidiyetlik duygusunu besleyen bir mekân kimliği tanımlanmıştır. Her kotta eğitim alanlarına yer verilmiş, bu alanlar sosyal omurga izi boyunca, kotlarda sağlanan yatay sirkülasyonlar aracılığıyla diğer mekânlar ile iletişim halinde kalarak izole ve öteki olmayan uğrak mekânlar haline gelmiştir. Öğrenci ve eğitimci karşılaşmaları tesadüften öte tasarlanmış, iletişimlerini arttırmak adına öğretim üyeleri ofis ve dinlenme alanlarına sirkülasyonlar teşvik edilmiştir.
Karakol binası içerisinde idari birimlerin yanı sıra dekanlık ve öğrenci birimlerine yer verilmiştir. Bu dağılımla amaçlanan tarihi değeri yadsınamaz bu yapının, üniversitenin tüm paydaşları tarafından benimsenmesi ve yeni yapının kurgusuna dahil olması amaçlanmıştır.
Eğitim Alanları/Amfiler
Sosyal omurganın iç bahçeye, kütüphaneye ve amfilere açıldığı -7,00 kotunda amfiler iki farklı kottan giriş almaktadır. Amfilerin alt ve üst kotlarıyla kurduğu görsel ve fiziksel ilişki sayesinde amfi çevresinde, öğrenmeye ve paylaşıma yönelik farklı aktivitelere imkân sağlayan kullanımlar ortaya çıkmıştır. Öğrenme merkezli bir kültür ortamını amaçlayan mekân senaryosu orta kütleye asılan amfi ile sembolleşmektedir.
Cephe
Cephe karakterinin Karakol ve Silahhane yapılarının cephesine saygılı ve uyumlu olması amaçlanmış, bu bağlamda karakol binası cephesi doluluk ve boşluk olarak analiz edilmiş ve elde edilen ritim tasarlanan yapının cephesine referans olmuştur. Bu ritim cephede nişler ve açıklıklar olarak karşılık bulmuştur. Cephe malzemesi olarak tuğla kullanılmıştır.
Sosyal omurganın bulunduğu kütlenin cephe ve üst örtüsü cam olarak tasarlanarak, içerde ve dışarda olma hissini birlikte yaşatması ve şeffaf bir kütle olarak kente dokunması yapının kamusallığını arttırmıştır.
İTÜ İşletme Fakültesinin yeni binasının yer alacağı alanın eski/mevcut yapı ile kurduğu ilişkiler göz ardı edilmemeli ve tasarım sürecine notlar vermelidir. Bu bağlamda mevcut kampüs girişleri değerli bulunmuş, Süleyman Seba Caddesi tarafından genel giriş, Karakol binası tarafından ise kampüs içi giriş verilmiş, otopark girişi ise çevredeki yoğun yaya ve araç sirkülasyonu düşünülerek Silahhane sokağı tarafından verilmiştir.
Peyzaj
Tasarımın peyzaj yaklaşımı yapının mekânsal kurgusuna yarar sağlayacak bir dil geliştirmeye yöneliktir. Arazinin bulunduğu topoğrafyanın eğimi peyzajda ara mekânlar oluşturmaya imkan sağlamıştır. Karakol binası ve Fakülte binası arasında küçük bir meydan tasarlanmış bu meydan sosyal omurgadan açılan ve doğa ile buluşan bir mekân ile sonuçlanmıştır. Tüm alanda yapılan yeşil müdahaleler tümü ile mevcut yeşil dokunun geliştirilmesi yönündedir.