Katılımcı, İTÜ İşletme Fakültesi Mimari Proje Yarışması

Mimari Açıklama Raporu

TASARIM GİRDİLERİ VE KONUMLANMA

Kampüs içinde tek yönlü işleyen taşıt trafiğine sahip olan organize bir yaya trafiği bulunmamaktadır. Bu nedenle kampüste bir akademik merkezin varlığı da okunamamaktadır. Merkezi yemekhane önünde yapılan düzenlemelerin dışında kampüs kaliteli bir kentsel mekânın sahip olması gereken düzenlemelerden uzaktır. Bu nedenle yeni İşletme Fakültesinin tasarımı esas olarak Maçka kampüsü’ nün sahip olduğu potansiyelleri keşfederek güçlü bir yaya dolaşımı ile bütünleşen bir akademik merkezin tasarımı için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Maçka Kampüsü’nün kimliğini oluşturan ve Mimar Sarkis Balyan tarafından tasarlanan dönem yapılarının ara ve arka yüzleri arasındaki boşluklara bu amaçla yaklaşılmıştır. Böylece yaya akslarının kesiştiği bölge akademik merkez olarak değerlendirilirken yapıların arka yüzlerine paralel olarak gelişen aks Süleyman Seba Caddesi yönünde İşletme Fakültesinin esas giriş avlusu olarak değerlendirilmiştir. Bu caddeden avlu girişinin verilmesinin sebebi hem davranışsal belleğin sürdürülmesi hem de Akaretler’e uzanan Balyan yapıları ile imgesel bir bağ kurulmasıdır. Fakülte binasının bulunduğu alan, eğimli olması farklı kotlarda gelişen giriş ve açık alan organizasyonları ile akademik merkezi dinamik bir yaşam alanına dönüştürmektedir.

ODAK NOKTALARI

İTÜ Maçka kampüsü bir kent içi kampüsü olup akademik ve sosyal-Kültürel odaklardan oluşmaktadır. Akademik odak; tarihi Silahhane ve Karakol binaları ile daha yakın zamanlı eklenmiş yeni bina gruplarından oluşurken Sosyal ve Kültürel odak; yakın zamanlı tasarlanmış bina gruplarından oluşmaktadır.

KARAKOLHANE BİNASI

1.derece tarihi eser olan bu yapıyla ilgili yapılan ayrıntılı araştırmada yapının özgün mimarisine ilişkin net verilere ulaşılamamaktadır. Bu nedenle koruma ve müdahale adımları her anlamda sorunlu ve tartışmalı bir durum yaratmaktadır Tasarımda bu yapıya karşı geliştirilen tavır; çağdaş koruma ve yeniden kullanım olanaklarını barındırmaktadır. Bu amaçla yapının orta bölümüne müdahale edilerek yeni bir taşıcı sistem kurgulanmıştır. Yapının özgün merdiven formu ve izlenebilen duvar sistemleri korunmuş ve ışıkla buluşan sakin bir iç ortam yaratılmıştır. Dekanlık, İşletme enstitüsü, kütüphane ve İşletme Fakültesinin ödülleri ile değerlerini sergileyen ve aynı zamanda yapının mimarı Sarkis Balyan’ın mimari eserlerinin sergilendiği mekanlar dizini bu bölümde tasarlanmıştır. Sakin iç ortam hem bodrum katta hem de zemin katta yeni tasarlanan ek bina ile buluşmaktadır.

TASARIM

İşletme Fakültesi, mimari karakterini bu güçlü tarihi yapılar ve açık alanlarla kurduğu ilişkiden almaktadır. Özellikle tarihi yapıların Ampir üslubunu kavrayarak modern bir yaklaşımla yorumlamak tasarımın ana fikrini oluşturmaktadır. Bilindiği gibi simetrik, göreceli olarak sade net formlar, yatay ve dikey arasındaki denge, taşıyan ve taşınan arasındaki strüktürel denge aralardaki boşlukların doldurulması, antik dönemdeki mermer kullanım yerine ‘’TAŞ’ ’kullanımı dönemin üslup özellikleridir. Tasarım, bu özellikleri yeniden yorumlayarak bağlamı ile ilişki kurmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle tasarım; mimari form fantezileri yerine, yaşayan bir fakülte tasarımını dert edinmektedir. Her katta program içindeki farklı işlev grupları birlikte yorumlanarak çeşitli eylemlere (oturma, dinlenme, seyir, tartışma, bireysel ve grup çalışması, müzik dinleme, bilimsel araştırma ya da uyuma) olanak sağlayacak biçimde düzenlenmiştir. Özellikle eğitim alanlarının aktif ve pasif yüzeyleri yaşayan yüzeylere dönüştürülmüştür. Bu kurgu öğretim üyeleri ve öğrencileri hem akademik hem de idari anlamda ayrıştırmak yerine, birlikte yaşadığı ve etkileşim içerisinde olduğu mekanlara dönüştürmüştür. Öğretim üyelerinin bilimsel araştırma ve yayın yapabilmeleri amacıyla gereksinim duyduğu mekânsal kaliteye erişebilmek, öğrencilerle ortak çalışmalar yapabilmeleri amacıyla tasarlanan ‘’Bilimsel etkileşim’ ’avlusu bu amaçla tasarlanmıştır. Bütün çalışma mekanları gün ışığı ile buluşmakta ve odaların önünde bulunan yeşil terasa açılmaktadır. Bilimsel etkileşim avlusundaki odalar düşey ahşap elemanlarla perdelenerek çalışma mahremiyeti sağlanmaktadır. Bu bölümde yer alan yeşil teras öğrenci ve öğretim üyelerinin kullanımı için Boğaz manzarasına açılmaktadır.

ÇEVRE YAPILARLAR KURULAN İLİŞKİ

Yaşayan mekanların tasarımındaki en önemli özelliklerden biri de ortak alanların galeri kurgusu ile ilişkisidir. Akademik merkez tarafında tasarlanan giriş ve etkinlik holü projede ‘’Vizör’’olarak tanımlanmaktadır. Bu mekân katları düşeyde mekânsal olarak örgütlenirken, binanın bulunduğu tarihsel bağlamla güçlü ilişkiler kurmaktadır. Böylece mekânı deneyimleyenler için kampüs kimliği her defasında yeniden tanımlanmakta iç ve dış arasındaki sınır özgürleşmektedir. Göreceli olarak sakin bir kurguya sahip vizör mekânı aynı zamanda serbest çalışmak için güçlü bir konsantrasyon sağlamaktadır.

Sonuç olarak; yeni işletme binası mimari karakterini ampir üslupta yapılan dönem yapılarından almakta ve yeni mekânsal deneyimler sunan yaşayan bir fakülte binası düşüncesinden almaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın