Mimari Açıklama Raporu
“Kültür Mirası üzerinde bir Kültür Yapısı”
Selçuk sahip olduğu çok katmanlı tarihsel ve kültürel mirası ile geçmişe ve günümüze bağlanmış durumdadır. Bu katmanlardan tek başına biri ya da bir kaçı Selçuk’u tanımlamaya yetmeyecektir. Hemen yanı başındaki Efes Antik Kenti’nin UNESCO Kültür Mirası Listesine girmesi de bunun en önemli göstergelerinden biridir. Selçuk yalnızca Efes’le değil; İzmir’le, Şirince’yle, Kuşadası’yla, Ege’yle birlikte anılır, yalnız Artemis’le değil, Meryemana ile, Aziz John’la, Aydınoğlu İsa Bey’le bilinir. Selçuk’un kültürü çok boyutlu ve çok katmanlıdır. Bu bağlamda Selçuk’a yapılması önerilen bir kültür merkezini şekillendirecek kültür anlayışının nasıl olması gerektiği birincil tasarım kriteri haline gelmiştir.
“Kültürün temellendirdiği bir Kültür Yapısı”
Raymond Williams’a göre kültür anlayışı sadece yetişmiş ve eğitimli seçkin bir tabakanın rehberliği altında şekillenmemeli, bir insanın, grubun ya da toplumun yaşam biçimini, faaliyetlerini, inançlarını ve göreneklerini belirten bir yaklaşımla şeçkincilikten uzak olmalıdır. Ancak bunun tam aksine kültür merkezi projelerinin “yüksek kültür”e layık olacak yaklaşımlar doğrultusunda tasarlandığı görülmektedir. Böylelikle kültür kavramının toplanır ve yetiştirir (cultivate/ekinç) karakteri kültür merkezleri özelinde görsel sanatlar ve performans sanatları ekseninde programlanmış mekânlara dönüşerek kendi “kült”ünü yaratır.
Bu kültün yüceliği, kültür kavramının aydınlanma ve sonrasındaki kolonyel dönemdeki anlayışında mekânsal olarak kendini ifade ettiğini görebiliriz. Efes’ten götürülen eserlerin sergilendiği bir salonu da bulunan British Museum’da birleşmiş Yunan ve Roma tapınakları formunda gösterilirken, hemen sonrasında Berlin’de inşa edilen Altes Museum’da mimar Schinkel tapınak formunu Pantheon’la korurken yeni gelişen Alman burjuvazisinin sanatı kamusal alanla buluşturan stoayı ön cepheye yerleştirmiştir. Kültür anlayışının normatif bağlamdan çıkıp farklılıkları ve çok kültürlülüğü öne çıkarttığı postmodern dönemde ise Stirling’in Neue Staatsgalerie’si ve Braunfels’in Pinakotek der Moderne’si Altes Museum’un formunun kamusal alana açıldığı ve etkileşim alanlarının ve olasılıklarının arttığı versiyonlar yaratmışlardır. Seçkincilikten uzak bir kültür anlayışı öneren projemiz, Stirling ve Braunfels’in yaklaşımlarına yakın durmaktadır.
“Yüksek Kültürün Tapınağından Kültürel Alışveriş Agorasına”
Kültürün çoklu, toplumsal, beşeri, doğal, sanatsal yani belirli kalıplara sığdırılamayacak yapısı, onu seçkinci yaklaşımların belirlediği sınırlara hapsetmek yerine; çeşitli ortaklıkların, karşılaşmaların, çarpışmaların ya da gerilimlerin yer bulabildiği, kültürel alışverişin mekân bulduğu yapılarda kentsel yaşama eklemlenmesini olası kılar. Bu durumda aslında Selçuk’taki bir kültür merkezi için tasarım stratejimiz bir yüksek kültür tapınağı yerine, toplanmanın, alışverişin ya da toplum içinde konuşmanın mekânı olan agoranın bu çarpışmaları gerçekleştirecek kültürel altyapıyı sunmasıdır. Agoranın esnek ve aktif ilişkilere meydan veren yapısı, yapı programındaki uygun birimlerin kültürel melezlenmelere olanak verebilecek bir biçimde tasarlanmasına kavramsal altyapı hazırlamıştır.
Yarışma programı birimleri kullanım durumlarına göre analiz edilmiştir. Program elemanları kullanıcı yoğunluğuna, kullanıcının aktivite durumuna ve kullanım aralıklarına göre incelenmiş; baskın öğeler olan Salon ve Sinema kütlesi sürekli erişime ve katılımcısının izleyici pozisyonunda olması sebebiyle ana caddeden geri çekilip yapılaşma sınırına dayandırılmıştır. Böylece agorayı kurgulayacak esnek ve sürekli mekânların yer aldığı düzlemler yaratılmıştır. Peyzajın ve platformların hem ayırdığı hem de birleştirdiği program birimleri farklı kullanım biçimlerine olanak sağlayacak şekilde değişken bir yapıda tasarlanmıştır. Böylece yeniden programlanan kullanıcı ve kullanım zamanlarına göre önerilen mekânlar, agoradaki kültür alışverişine olanak sağlayabilecek kullanımlara zemin hazırlar. Zemin katta açılabilir cam yüzeyler peyzajı sürekli kılar. Selçuk batısında Ayasuluk tepesinin ve tarihi mirasının sınırlaması sonucunda kuzey- güney aksında gelişme göstermiştir. SKGM kentin güneye doğru gelişim yönünde merkezi bir noktada bulunmakta olup, çevresindeki spor alanları ve eğitim yapılarının kullanıcılarını çekecektir.