Katılımcı, İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi (S-Hub) Mimari Proje Yarışması

Sunay Altıntepe Özbaşaran ve Cem Özbaşaran önderliğinde kurulan Atmosfera Architecture ile farkli disiplinlerden katilimcilarin olusturdugu yarisma ekibinin İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi (S-Hub) Mimari Proje Yarışması için hazırladığı proje.

Tasarım Raporu:

Yarışmaya “Bir Başka Dünya Mümkün ve Başarabiliriz” mottosu ile katıldığımız projemizin amacı” İzmir BBB öncülüğünde 30 Eylül 2021 tarihinde yapılan İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi Arama Çalıştay raporunda öngörülen hedeflerin gerçekleştirilebileceği, yaşatılıp geliştirilebileceği ve sürekliliğinin sağlanabileceği bir merkezin yapımıdır.

İnsan ve ekoloji ilişkisinin, insanın doğa içindeki konumu ve sorumluluklarının yeniden tanımlanması gerekliliğini kabul eden, bu çerçevede yeni bir çevre insan ilişkisini kurgulayan, öne çıkaran, önceliklendiren ve tüm bu yenilikçi anlayışın mümkün olabildiğini vurgulayan tasarımımız önce İzmir daha sonra Türkiye için bir örnek teşkil edeceğini umuyor ve hedefliyoruz.

2000’li yıllardan itibaren çevre bilincinin gelişmesi ile, doğa tahribatının tek sorumlusunun insan olduğu, insafsızca tüketilen doğal kaynakların sonsuz olmadığı, küresel iklim değişikliğinin insanoğlunun geleceğini tehdit ettiğinin anlaşılması ile, artık yeni bir evreye girilmiştir. Bu evre, insanoğlunun doğaya saygı duyması gereken, doğaya verdiği zararları telafi eden ve doğanın bir parçası olduğunu kabul eden bir anlayışla kendini konumlandırması gereken bir evredir. “İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi” bu yeni anlayışı hayata geçiren, yenilikçi, doğaya saygılı teknolojilerin geliştirildiği, üretildiği, pilot/prototip ölçekte örneklendirilerek sergilendiği bir merkez olmaya adaydır.

Tasarım ve Mekansal Uyum

Komşu parseldeki gökdelenlerin proje parseline etkisini azaltmak adına binanın batı cephesi göreceli olarak kapalı/opak, güney ve doğu cephesi ise İzmir Körfezi’ne doğru bakacak şekilde açık/saydam tasarlanmıştır. Binanın sadece kuzey tarafında kalan kütlesinin kat eklenerek yükseltilmesiyle hem binanın gerekli hacmine ulaşılmış hem de çevreyi rahatsız etmeyecek bir bina orantısı korunmuştur.
Parselin kuzey alanında yer alan kütlenin yükseltilmesiyle ofis kullanımı için ideal olan kuzey cephesinin yüzey alanı arttırılmıştır. Güneyde daha alçak ve teraslı bölümlerden oluşan bloğa ise ortak ve müzesel alanlar konumlandırılmıştır. Binanın içinde fonksiyonların kullanımına ve konsepte bağlı olarak bu iki ana dağılım içinde geçişler olsa da binanın kuzey ve güney cephesinde iki farklı giriş düşünülmüştür.
Akıllı bina tasarımı konsepti ile yola çıkarak oluşturulmuş bir geometriye sahip olan bina, doğası gereği oryantasyona yüksek adaptasyon göstermektedir. Parselin kuzey alanında yer alan kütlenin yükseltilmesiyle ofis kullanımı için ideal olan kuzey cephesinin yüzey alanı arttırılmıştır. Eğimli çatı üzerinde yeşil çatı sistemi entegre edilirken, düz çatılar üzerinde ise fotovoltaik paneller konumlandırılmıştır.

Binanın sürdürülebilirlik konseptine uyum sağlaması ve ikonik bir proje olarak işleyebilmesi adına hem karasal hem denizsel ekolojiyi baz alan bir sürdürülebilirlik konsepti, bina ve dış mekanların sirkülasyonunda öne çıkarılmıştır. Binanın içinde karasal sürdürülebilirlik araştırmaları ve çözümleri geliştirilirken, etkileşim alanı içinde bulunan peyzaj alanları ve deniz üzerindeki iskelede ise mavna yardımı ile denizsel konular çalışılmaktadır.

Çevre Dostu Sistemler ve İnovasyon

İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi’nin su, atık su, ısıtma soğutma sistemi, altyapı sistemi yeşil bina sertifikası alacak tasarıma ve donanıma sahiptir. Bu donanımlar fotovoltaik paneller, kinetik enerji üreten yürüme yolu, geri dönüşümlü atık geri kazanım sistemi, su tüketimini en aza indiren geri dönüşümü en üst düzeyde sağlayan donanım ve altyapı ile düşünülmüştür. Bu süreçte ziyaretçilerin her aşamada interaktif rol üstlenmesi ile geri kazanımın, çevre koruma teknik ve teknolojileri ile buluşmaları ve parçası olmalarını sağlayacaktır.

Atık su arıtma tesisinde, son teknoloji bir Membran Biyoreaktör (MBR) sistemine sahip, İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi (İMS) tarafından üretilen tüm atık suyu geri dönüştürmek üzere tasarlanmıştır. İşlenmiş su, denize deşarj için kriterlerini karşılasa da, azot ve fosfor bileşenlerini sıfıra indirmek için yenilikçi bir alg fotobiyoreaktör sistemi kullanılmıştır. Bu inovatif sistem, İ.T.Ü. Teknopark’ta geliştirilen alg üretimi konusundaki deneyimimize dayanmaktadır. İşlenmiş suyun azot ve fosfor bileşenleri alg üretimi için kullanılacak ve üretilen alg, su piresi yetiştirmek için kullanılacaktır.

Ayrıca, İSM (İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi), pilot ölçekli bir topraksız tarım (akuaponik) sistemine ev sahipliği yapacaktır. Topraksız tarım döngüsünü göstermek amacıyla açık bir havuzda yetiştirilen KOI balıklarını içerecek olan bu proje, onların organik atıklarını marul yetiştirmek için kullanacaktır. KOI balıklarının beslenme gereksinimleri, alg pilot sisteminde üretilen su piresi kullanılarak karşılanacaktır.

Bu döngülerin yanı sıra, tuzlu su arıtma konusundaki deneyimimizle, kirli deniz suyunun arıtılmasını deneyimlemek için tasarlanmış bir pilot sistem olarak hizmet verecek deniz suyu arıtma tesisi önemli bir özellik olacaktır. Mavna’nın güvertesinde, son zamanlarda yaygınlaşan deniz salyası sorununun büyüklüğü ve doğasıyla başa çıkmak amacıyla tasarlanmış başka bir pilot fotobiyoreaktör yer alacaktır, deniz kirliliğiyle mücadele önemini vurgulayacaktır.

İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi (S-Hub), doğa ve insanlığın uyum içinde var olacağı daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik kolektif vizyonumuzu temsil ediyor ve tasarımımızın yalnızca yeni bir dönemin başlangıcını sembolize etmekle kalmayıp, aynı zamanda mimarinin dönüştürücü gücünün kalıcı bir kanıtı olarak duracağına inanıyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın