ÜST ÖLÇEK YAKLAŞIMI
TİCARİ KATMANLAR-KENTSEL İZLER
İzmit kenti tarih boyunca çeşitli toplumlarla birlikte varlığını sürdürmüş, bu toplumların istemleri doğrultusunda şekillenmiştir. Doğu roma başkenti olan İzmit (Nicomedia) liman kenti kimliğine sahip olurken, Osmanlı devletinde sancak olan İzmit Nicomedia‘nın aksine kentin yukarı bölümüne iç kalenin bulunduğu yere yerleşmiştir.O dönemlerde kıyının hemen yanında bulunan Fevziye Camii’nin (1576) inşa edilmesiyle birlikte kentte yeni bir alt merkez oluşmaya başlamıştır.Ardından Mehmet Bey hamamının (orta hamam) Fevziye Camii’nin kuzey aksına inşa edilmiştir.
Cumhuriyetin ilanını ardından Seka kağıt fabrikasının kurulmasıyla İzmit kenti artık sahil kenti kimliğinden farklılaşarak sanayi ve ticaret kenti olarak dönüşmeye başlamıştır. Bu dönüşümle ve demiryolunun İzmit’e gelmesiyle birlikte İstasyon Caddesi (yürüyüş yolu) ile kesişen Fethiye caddesi kentin en önemli ticaret aksı olmuştur. Bu aksın kuvvetlenmesindeki en önemli rollerden biri de o dönem kentte var olan yazlık sinemalar Fethiye ve İnönü caddelerine canlılık getirmişlerdir.
‘’Oğuz Sineması Bugünkü Ziraat Bankası’nın bulunduğu yerdeki ahşap Halk Sineması’nın kapatılması sonrası 1948 yılında İnönü Caddesi üzerinde Nazmi Oğuz tarafından inşa edilen kapalı Oğuz Sineması, İnönü ve Fethiye caddelerinin ticari olarak canlanmasına neden olmuştur.’’
(Feyzullah Yavuz Ulugün)
Bugün Bilin pasajının ve Öztalay çarşısının içerisinde bulunduğu arazide eskiden ‘Aile bahçe sineması’ isimli yazlık sineması olduğu bilinmektedir. (Şekil-1)
Bu yazlık sinema mevcut durumda kullanılmamaktadır.
Şekil-1 : Fotoğraf katılımcılar tarafından 2017 yılında çekilmiştir.
1- CADDENİN ÇEPERLERİ İLE KURDUĞU İLİŞKİ
Kentin en eski ticaret akslarından biri olmasına rağmen Fethiye caddesinde çok az sayıda köklü esnaf varlığını sürdürmektedir. Caddenin kimliği olan ticaret programı zayıflamış, daha çok geçiş olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ticari birimler içine kapanık, cadde üzerinde varlığını gösteremeyen bir programlar halinde varlığını sürdürmektedir.
Cadde parametrelerinin başında gelen ticaret programı kendi içerisinde değişken bir dinamiklikte varlığını sürdürmektedir. Bu programlar ekonomik ve popüler olgulara göre şekillenir. Bu nedenle cadde de oluşturulan mekanlar ticari fonksiyonun işlevi yerine mekan-yer ilişkisi kurularak tasarlanmıştır.
Kendisine eklemlenen önemli sokak ve caddeler bulunmasına rağmen tekil olarak çalışır ve lineer olarak algılanır.
2- CADDENİN SOKAKLAR İLE KURDUĞU İLİŞKİ VE OMURGA HALİNE DÖNÜŞMESİ
Caddenin tekil durumunun aksine kendisine eklemlenen sokaklar ile bir bütün halinde çalışması önerilmektedir. Bu müdahale yapılırken oraya ait olmayan yabancı bir dilin enjekte edilmesi yerine, mevcut durumdan öğrenilen bilgi ile ‘’yeni’’ üretilecektir.
Bu müdahaleler kent hafızasının sürekliliğini ve mevcut esnafın kalıcılığını sağlamaya çalışmaktadır.
3- EKLEM NOKTALARI VE MEYDANLARIN OLUŞMASI
İnönü Caddesi ve Hürriyet Caddesini (yürüyüş yolu) birbirine bağlayan Fethiye Caddesi, sadece bir geçiş alanı değil kentsel bir omurga olarak düşünülmediler.
Bu omurga İnönü ve İstiklal Caddelerine bir meydan aracılığı ile bağlanmaktadır. İstiklal Caddesi ile kesişen meydanda kent merkezi olma durumu vurgulanmak istenmektedir. Caddede ticaret programının bulunmadığı yüzeylerden olan Aslanlı ve Tokoğlu sokak ile kesişen noktada buluşma, toplanma gibi eylemlerin gerçekleşebileceği meydanlar önerilmiştir. Aslanlı sokakta bulunan kent terası mini konserler, konuşmalar halinde amfiler dışında bir seyir alanı oluşturması için tasarlanmıştır. Bir diğer meydan ise odak noktası ve simge yapı niteliği taşıyan Osmanlı hamamı çeperine önerilmiştir. Bu meydanlar işaret değeri taşıyan yapılar (saçak,kent terası,oturma birimi) ile bütünleşmiştir. Böylece insanların duraklamaları ve mekan potansiyelini kullanmaları için fırsatlar sunması sağlanmıştır.
Bu sayede cadde, çeperleri tümüyle kapalı olsa bile yaşayan ve canlı bir yer haline gelmektedir.
4- AÇIK ALAN KURGUSU VE KAMUSAL KADEMELENME
Omurganın kamusal olarak kullanılması için önerilen meydanlar dışında caddenin tüm çeperlerinin kamusal alan haline dönüşmesi hedeflenmiştir.
Caddedeki ticaret programının daha özgür ve dışa açık olması amacıyla dükkân önlerine alanlar tanımlanmıştır. Bu alanlar sayesinde alış-veriş festivali, sinema festivali gibi önerilen etkinliklerde esnafın aktif olarak kendini tanıtabilmesi hedeflenmiştir. Doğal teraslanmaya uygun olarak tasarlanan bu alanlar aynı zamanda bir kamusal peyzaj alanı olarak varlığını sürdürecektir. Mevcut durumdaki tüm ağaçlar korunarak etrafları tanımlı hale getirilmiştir. Bu ağaçlara ek olarak kent hafızasında bulunan akasya, ıhlamur, mimoza ağaçları dikilmesi önerilmiştir.
Orta alanda kalan servis yolu 22.00-10.00 arası kullanılacaktır. Bu saatler dışında orta yol meydanların bir parçası olarak çalışmaktadır.
Zemin katta bulunan dükkân cephelerinde iyileştirme yapılması önerilmektedir. Tabelalar ve görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak için; ticari yapıların fonksiyonunun ve işlevinin değişkenliği göz önüne alındığında, sadece kabartmalı marka isimleri yazılı olan bir öneri getirilmiştir. Bu sayede ticari birimler değiştiğinde dış çeperdeki kaplama malzemesi değişimi yerine sadece kabartmalı marka isimleri değiştirilecektir.
Aydınlatma elemanlarında; ticari yapıların önemini artırmak, yarı açık bir örtü görevi görmesi ve olabildiğince özelleşmiş aydınlatmaların yapılabilmesi birincil hedef olarak benimsenmiştir. Bu doğrultuda caddeye yatay biçimde ve özelleşen alanlar oluşturacak şekilde armatürler yerleştirilmiştir.
4 yorum
cadde eğiminin ortalama olarak %5 %5.5 ve % 6 lara çıktığını düşündüğümüzde dükkan önlerine yaptığınız çözümlemeler için çok ciddi çalışıldığını görmek sevindirici, maalesef ödül alan projelerin bir çoğunda bu eğimin göz ardı edilmiş olduğunu gördük, emeğinize sağlık..
O kadar derin çözümlemelere giren projeler ödül alamıyor bu günlerde maalesef.
amma da derin bir çözümlemeymiş 🙂 İçeri engellileri alamayan dükkanlar..
artık engelliyi içeri alabilen derin çözümleme yapmış sayılıyor, çıta o mertebede 😉