MİMARİ PROJE AÇIKLAMA RAPORU
İztuzu Kumsalı ve İztuzu Gölü 1. Derece arkeolojik sit alanı, doğal sit alanı, orman alanı, önemli doğa alanı, sulak alan ve yaban hayatı koruma alanıdır. İztuzu Gölü kıyısında antik tuz tablaları bulunuştur. Proje alanı olarak verilen bölgedeki yapılaşma koşullarına göre ilk 50 metrede hiçbir bina yapılamaz ve ikinci 50 metrede sadece günübirlik fonksiyonlara sahip binalar yapılabilir. Karada yapılacak bina koruma kurallarını ve kıyı kenar çizgisi ile ilişkili mesafeleri ihlal etmektedir. Dekamer İstasyon Binası ihtiyaç programı da bu koşullara uyum sağlamadığı için hiçbir şekilde karaya bina yapılamaz. Bu nedenle yapıyı su üzerinde yüzer bir platform olarak tasarladık. Yere bağlı olmayan ve ayak izi olmayan ekolojik bir tasarım ortaya çıkardık.
Projenin amacı; İztuzu Kumsalı ve Dalyan sulak ekosistemini geleceğe taşımak ve mevcut DEKAMER (Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma, Rehabilitasyon Merkezi) ile Günübirlik kullanım alanının, negatif karbon ayak izi üretecek şekilde tasarlanmasıdır.
İztuzu Kumsalı ve çevresinde korunması gereken doğal ve kültürel değerler vardır. Bunlar İztuzu Kumsal alanı, İztuzu gölü alanı, İztuzu orman alanı, Dalyan kanalları ve Akdeniz sahilleridir. Ana hedef bu döngüsel kaynakların sürekliliğinin sağlanmasıdır.
Proje sürecinde yerin sesine kulak vererek nitelikli bir tasarım üretilmeye çalışılmıştır.
Alanın biyolojik ve ekolojik karakterini oluşturan bitki ve hayvan türleri, tasarım sürecinin odak noktasını oluşturmuştur. Kullanımların düzenlenmesinde doğaya öncelik verilmiştir. Yeni DEKAMER istasyonunun; ziyaretçiler ve yerel halkla iletişim kuracak, araştırmacı ve doğa gönüllülerini teşvik edecek bir yapı olarak tasarlanmasına özen gösterilmiştir.
Sağlıklı, modern ve işlevsel şartlara sahip olan bir rehabilitasyon merkezi tasarlanırken, aynı zamanda ziyaretçilerin alandaki ihtiyaçlarına ekolojik hassasiyet ile çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Böylece İztuzu Kumsalı ve ekosistemi bütüncül bir yaklaşım ile korunacak ve yönetilecektir.
Dalyan İztuzu Kumsalı; Akdeniz sahilinde kızılçam ormanları ile kaplanmış dağlık bir alan ve Köyceğiz Gölü ile Akdeniz arasında bulunan bir delta tarafından sınırlandırılmış olan yaklaşık 5 km bir kumsal alanıdır. Dağlık alan tarafında kalan bölüm; İztuzu Kumsalı ve denize bağlanan kanal kısmında yer alan bölüm; Dalyan Kumsalı olarak adlandırılır. Caretta Caretta olarak bilinen deniz kaplumbağalarının Akdeniz’deki en önemli üreme noktalarındandır. Kumsalın arkasında yer alan Dalyan kanallar,ı geniş sazlıklarla kaplıdır.
İztuzu Kumsalı; insanın diğer canlı türleri ile birlikte aynı mekanı, onları koruyarak paylaşabildiği ender alanlardan biridir. Bu durumu sürdürebilmek ve gelecek kuşaklara aktarabilmek, tasarımın temel amacı olmuştur. Bu düşünce çerçevesinde DEKAMER İstasyon binası ve ziyaretçilere yönelik günübirlik kullanım alanları planlanmıştır. DEKAMER gönüllü çalışanları, Caretta Carettaların İztuzu sahilindeki üreme sürecinde önemli katkı sağlamaktadır. Süreçle ilgili bilimsel araştırma ve gözlemlerin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için işlevsel bir bina tasarlanmıştır. Yaralı deniz kaplumbağalarının bakım tedavi ve rehabilitasyon sürecinin gerçekleşmesi için, bakım istasyonunun deniz suyuna yakın olması gerekmektedir. Bu şekilde İztuzu plajına gelen ziyaretçiler, çalışmaları İztuzu Kumsalı ile bağlantılı şekilde izleyebilecektir. İztuzu Kumsalı çevresi ile birlikte 1, derece arkeolojik ve doğal sit alanıdır. Karada herhangi bir yapılaşma mümkün değildir. Kıyı kenar çizgisinden 50 metrelik alanda hiçbir şey yapılamaz, ikinci 50 metrelik alan günübirlik alanıdır. Bu durumda yapı yapılacak alan kalmamaktadır.
Çözüm olarak; DEKAMER BAKIM İSTASYONU VE PERSONEL BİRİMLERİNİN İztuzu Gölü üzerinde YÜZER PLATO şeklinde yapılması önerilmiştir. Yapının yer ile bağlantısı olmayacağından, çevreye vereceği zarar en aza indirgenmiş olacaktır. İztuzu Gölü denizin bir parçasıdır. Kanalla denize bağlantısı vardır. Gelgit hareketlerine göre bağlantı kanalı değişiklikler göstermektedir.
TASARIMIN GENEL KARAKTERİ
DEKAMER Bakım İstasyonu ve Personel Birimleri yüzer bir platodur. Tek katlı ve küçük kütlesi olan binalardır. Doğaya saygılı, çevredeki peyzaj değerleri ile uyumlu, siluete yakışan, manzarayı bozmayan ve doğa ile uyumlu yaşama sanatını yansıtan bir tasarım önerilmiştir.
DEKAMER Bakım İstasyonu bölgenin önemli bir parçası olacaktır. Yapının mimari tasarımı İztuzu Kumsal alanın korunması ve geliştirilmesine yön verecek şekilde ele alınmıştır. Tasarımda çevrenin azami ölçüde korunmasına özen gösterilmiş ve su üzerinde doğa ile bütünleşen bir kompozisyon oluşturulmuştur. Orijinal bir plan şeması geliştirilerek şu anda karada olan yapılaşma karakterine yeni bir alternatif geliştirilmiştir.
Ziyaretçileri ve yerel halkı bilinçlendiren, araştırmacı ve doğa gönüllülerini teşvik eden, doğa ile yakınlaşma ihtiyacını karşılayabilecekleri bir buluşma noktasının tasarlanması amaçlanmıştır.
DEKAMER Bakım İstasyonunun ana kurgusu su üzerinde yüzen dairesel bir platodur. Kıyıdan bir iskele ile ulaşılmaktadır. İskelenin bitişinde tedavi edilen deniz kaplumbağalarının beslenmesi için bir BALIK HAVUZU planlanmıştır.
Dairesel platonun ortası boşaltılarak bir çember haline getirilmiştir. Ortada oluşan gölet İztuzu gölünün yapı içindeki devamıdır.
Yapı içindeki göletin etrafında yer alan alanda deniz kaplumbağası bakım havuzları bulunmaktadır. Sunum odası ve müze sergi bölümü bu alanla ilişkili tasarlanarak mekanların sürekliliği sağlanmıştır. Sunum odası ve müze sergi salonu yapıdan dışarıya doğru fırlayarak dinamik bir siluet oluşturur. Deniz kaplumbağası tedavi birimleri; birbirleri ile bağlantılı olarak grup halinde DEKAMER bakım havuzu etrafında tasarlanmıştır. Ofis birimleri de grup halinde bir arada tasarlanmıştır. DEKAMER Bakım İstasyonunda; avlu ve örtülü alan ile iklime uyumlu açık, yarı açık ve kapalı mekanlar yaratılmıştır. Yapı, çevresi ile etkileşim ve süreklilik içindedir. Böylece çevre içinde etkili bir kimlik oluşturmaktadır.
GENEL MİMARİ PLANLAMA KARARLARI
İztuzu Kumsalı Deniz Kaplumbağaları Bakım İstasyonu ve Günübirlik Alan ekolojik tasarımı 4 ana işlevden oluşmaktadır.
1- DEKAMER BAKIM İSTASYONU
a- Deniz Kaplumbağası Bakım ve Tedavi Havuzları Alanı
b- Sunum Odası
c- Müze ve Sergi Alanı
d- DEKAMER Tedavi Birimleri
e- Ofis Birimleri
f- Hediyelik Eşya Satış
2- DEKAMER PERSONEL BİRİMLERİ
a- Yemek ve Dinlenme Alanı
b- Servis Birimleri, Mutfak, WC, Duş
3- GÜNÜBİRLİK ALAN BİRİMLERİ
a- Büfe ve Yeme-İçme Alanları
b- Soyunma, Duş, WC Grupları
4- OTOPARK ALANI
a- 200 Araç
b- 4 Otobüs
c- 6 Minibüs
d- Engelli park alanları
5000 m2 olan Otopark alanı Kumsal Alan, Göl Alanı ve Orman Alanı ortasında yer almaktadır.
Tasarımın genelinde engelliler için erişilebilir bir yaşam ortamının sağlanmasına dikkat edilmiştir. Gerekli yerlerde rampalar, engelli WC ler ve engelli otopark yerleri planlanmıştır.
Bina yüksekliği 3,30 metre başlamakta ve çatının en yüksek noktasında 4,90 metreye kadar ulaşmaktadır.
Yüzer Plato olarak planlanan binada, platonun sudan yüksekliği 1,20cm dir. Bu binalar iskele ile kıyıya bağlanmaktadır.
BİNA TAŞIYICI SİSTEMİ
Yüzer Plato çelik konstrüksiyon ile oluşturulmuştur. 12 dilimden meydana gelmektedir. Her dilim bağımsız olarak imal edilip su üzerinde birbirine monte edilerek birleştirilecektir. Konstrüksiyon arasına yerleştirilen 90 cm çapında ve 200 cm yüksekliğinde plastik bidonlar platonun yüzmesini sağlamaktadır. Plato üzerinde çelik kolon ve kirişlerle çatı strüktürü oluşturulmuştur.
DUVAR VE ÇATI KAPLAMA MALZEMESİ
Dış kabukta ETFE ( Ethlen Tetra Floura Ethhylen ) kullanılmıştır. Fluora polimer özellikli bir malzemedir. Işık geçirgenliği ve hafifliğinden dolayı kullanılması tercih edilmiştir. Projede 3 tabakalı, şişme yastıklı şeklinde kullanılmıştır. ETFE malzeme çok ince ve hafiftir. Kendi kendini temizleme özelliği ve uygulama kolaylığı sağlamaktadır. Taşıyıcı çelik karkas sistem üzerine alüminyum profiller ile monte edilecektir. Kış aylarında yarı açık mekanlar şeffaf malzeme ile kapatılarak konforlu mekanlar oluşturulacaktır.
ETFE malzemenin avantajları:
1- Elastik bir malzemedir,
2- Kendini temizleme özelliğine sahiptir,
3- Uzun ömürlüdür,
4- Yüksek ısı yalıtımı sağlar,
5- Yüksek ışık geçirgenliği vardır,
6- Yangına dayanıklıdır,
7- Uzun ömürlüdür,
8- Hafiftir.
PEYZAJ PLANLAMASI KARARLARI
İztuzu kumsalının doğal peyzajı 3 ana bölgeden oluşmaktadır.
1- Kumsal bölge
2- Göl bölgesi
3- Orman bölgesi
İztuzu Kumsalı ve çevresindeki doğal peyzaj ögeleri çevre düzenlemesinin ana fikrini oluşturmaktadır. Alanın biyolojik ve ekolojik karakterini oluşturan türler peyzaj düzenlemesinde kullanılmıştır. Ana hedef; mevcut türlerin korunması ve bunların döngüsel sürekliliğinin sağlanmasıdır.
Çevrenin peyzaj düzenlemesi doğadaki vahşi haline benzer şekilde devam ettirilmiştir. Kullanılan bitki ve ağaçlardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.
KUMSAL BÖLGEDE BULUNAN BİTKİ TÜRLERİ
Euphorbio- Erngietum Maritumi Birliği
Euphorbia Paraligo
Cyperus Capitatus
Daphno-Nerietum Aleandri Birliği
Nerium Aleander
Myrtus Cummunis
Daphne Oleoides
Pancratium Maritimum
Nerium Aleander Lınneaus = Zakkum
GÖL BÖLGESİNDE BULUNAN BİTKİ TÜRLERİ
Phragmitetum Australis Birliği = Sazlık
ORMAN BÖLGESİNDE BULUNAN BİTKİ TÜRLERİ
Nerium Aleander Lınneaus = Zakkum
Pinus Brutia ( Kızılçam )
Maki grubu ağaçlar
SERT PEYZAJ ÖGELERİ
Yol ile patika zeminde mevcutta bulunan kum ve çakıl karışımı zemin önerilmiştir. Ağaç kütüklerinin yan yana dizilmesiyle oluşturulan havuzlar içinde bölgeye ait bitkiler yetiştirilecektir.
EKOLOJİK TASARIM KARARLARI
Alanda tasarlanan yapıların tamamı prefabrik, temelsiz ve güneş enerjisinden yararlanan, ekolojik özellikleri olan binalardır. Sökülüp takılabilirler. Atık sular için su sızdırmaz tanklar yapılarak toprağa gömülmüştür.
Tasarımlarda minimalist, çevreye duyarlı, doğa ile uyumlu, insanların rahatlıkla kullanabileceği, işlevsel ve basit malzemeler kullanılmıştır.
Kullanılan malzemeler geri dönüştürülebilir.
Az sayıda malzeme kullanılarak, çevreye bırakacağımız ayak izlerimizin mümkün olduğunca sınırlı olması amaçlanmıştır.
Enerji tasarrufu sağlamak için doğru malzemeler seçilmiştir.
Doğaya minimum ölçüde müdahale edilmiştir. Yapılar toprak üzerinden kaldırılarak, yüzer plato halinde, suyun üzerine alınmıştır. Böylece yere kalıcı hasarlar verilmesi önlenmiştir. Gerekli önlemler alınarak ve uygun malzemeler kullanılarak suya da zarar vermeden yapılan tasarımlarla hedeflenen amaca ulaşılmıştır.
Mevcut peyzaj karakteri korunmuştur. Var olan bitki örtüsü planlamada geliştirilerek kullanılmıştır. Yöreye özgü bitki türleri araştırılarak açık, yarı açık ve kapalı mekanlarda kullanılmıştır.
Mevcut habitatın korunması için çevre düzenlemesinde de doğaya minimum ölçüde müdahale yapılmıştır. Soyu tehlikede olan türlere yaşam olanağı sağlanmıştır.