Burcu Öztürk'ün Kaira Looro Architecture Competition 2023 için hazırladığı projesi.
Tasarım
Afrika, tarihi boyunca her anlamda zorlu süreçler yaşamış ve hala yaşamaya devam etmektedir. Bu zorlu süreçlerin sonucu olarak içe dönük bir yöre halkı oluşmuştur. Bu yöre halkı tarafından Afrika şartlarının gerektirdiği şekilde yeni bir mimari dil oluşturulmuştur. Deneysel yöntemlerle yeni yapım teknikleri ve yerel malzemeler denenmiştir. Yöre halkının bu kolektif gücü ön planda tutularak sosyal bir ilkokul projesi tasarlanmıştır. Projenin en önemli tasarım ögelerinden biri olan avlu; ders zamanı öğrencilerin, ders dışındaki zamanlarda tüm bölge insanlarının sosyalleştiği bir yerdir.
Projenin dış hatları Afrika’nın zorlu koşullarını temsilen köşelerden oluşur. Avlu cephelerinde oluşturulan eğrisel hatlar ise zorlu koşulların dışarıda kaldığını gösterir. Eğimli çatı sistemi hem güneşten korur hem de yağmur suyunun avluya toplanmasını sağlar. Eğimli çatıdan akan su, su kanallarından ilerleyerek kuyu çevresinde drenaj yapılmış alandan geçip kuyuda toplanır. Ağaçlandırma ve yağmur sularının toplanması ile iklimi yumuşatılmış avlu, mekânlara duvarlardaki açıklıklardan doğal havalandırma imkânı sunar. Tüm avluya hakim olan oturma alanı, gerilen halatların üzerindeki kumaşlarla gölge bir alan haline gelir. Oturma alanının arkasındaki duvar, oluşturulan açıklıklar ve içine yerleştirilen bambular ile çocuklar için oyun alanı haline gelir. Oturma alanının hemen karşısında bulunan, avluya hakim olan diğer mekan ise laboratuvarlardır. Laboratuvarlarda, bambu paneller aracılığıyla esnek alanlar oluşturulabilir. Laboratuvarlara ek olarak bir de konferans alanı oluşturulmuştur. Konferans alanında oluşturulan açıklıklarla mekâna doğal havalandırma sağlanır. Avlu tarafında olmayan cephelerde sabit pencereler oluşturulmuştur. Sabit olan pencereler aynı zamanda raf olarak kullanılır. Koridorlarındaki oturma alanlarında raflardan alınan kitaplar okunabilir. Bu projeyle sadece öğrencilere özel detaylar oluşturmak yerine tüm yöre halkına ait detaylar oluşturulmuştur. Herkese ait olan bu ilkokul ile sosyal bağların kuvvetlenmesi hedeflenmiştir.
Malzeme Kullanımı
Malzeme seçimleri yapılırken düşük maliyetli olması ve yerel malzeme kullanımına dikkat edilmiştir. Duvarlar ve zemin sıkıştırılmış toprak tekniğiyle yapılmıştır. Mekânların tavanlarında ise bambu kullanılmıştır. Projenin çatı kaplaması eğimli sac ile yapılır. Eğimli sac, ahşap kirişler üzerine oturtulur. Bu kirişler de ahşap sütunlar ile taşınmaktadır. Pencere, kapı ve mobilyalarda kullanılan ahşabın rengi, strüktürde kullanılan ahşabın renk tonunun aksine daha soğuktur. Böylece soğuk ve sıcak renkler arasında denge kurulmuştur. Oturma alanının arkasındaki duvarda çeşitli yarıçaplarda bambular kullanılmıştır. Oturma alanının ve girişin üzerinde etnik kumaşlar kullanılmıştır.
İnşa Süreci
Projenin inşaat süreci yöre halkının rahatça yapabileceği şekilde düzenlenmiştir. Zemin sıkıştırılmış topraktan oluşmaktadır. Daha sonra sıkıştırılmış toprak duvarın inşası için kalıplar kurulup duvar yapımına başlanır. Cephe boşlukları açılır. Ahşap sütunlar sıkıştırılmış toprak zemine sabitlenir. Bu sütunlar yine ahşap kirişlerle birbirine bağlanır. Ahşap kirişler üstüne çatının metal sac levhası oturtulur. Çatıdan akan yağmur suyu, su kanalları aracılığıyla drenaj yapılmış alandan geçerek kuyuda toplanır. Yerel malzemelerin ve yöntemlerin kullanılması, inşaat sürecinin yöre halkı tarafından rahatça gerçekleştirilebilmesini sağlar. Bu da projenizin sürdürülebilirliğini ve toplumsal katılımı artırır.