Handan Koç'un Kaira Looro Architecture Competition 2023 için hazırladığı proje.
Projenin konsepti, rahimdeki insan cenininden türetilmiştir. Rahim, insanın sağlıklı ve güvende olduğu ilk alanı temsil eder. Bu temele dayanarak, vücut rahim içine yerleştirildiğindeki hareketlerine göre diyagramlar oluşturulmuştur. Hareketlere göre bu alanlarda boşluklar ve doluluklar oluşturularak hacimler şekillendirilmiştir. Bu bağlamda, oluşturulan diyagramlarla okul hayatının nasıl olabileceği tahmin edilmeye çalışılmıştır. Bu proje, insan vücudu tarafından işgal edilen alan kadar geniş bir mekânın tasarımını ele almaktadır. Rahimden başlayarak, bireylerin ihtiyaçlarına uyum sağlayabilen esnek ve çok yönlü bir okul tasarlanmıştır. Tasarımda yerel malzemelerin kullanımı, çocukların katılımı, doğal ışık ve açık alanların sağlanması, organik formların tercih edilmesi, oyun ve keşif odaklı tasarım, modüler sınıflar, çok amaçlı alanlar ve yeşil alanlar gibi önemli faktörler büyük bir rol oynamıştır. Proje raporunun ayrıntıları aşağıda verilmiştir.
Tasarım Felsefesi:
Tasarımın temel fikri, rahmi anımsatan ve sağlıklı ve güvenli bir çevrenin özelliklerine sahip bir mekân yaratmaktır. Amaç, insan vücudu kadar geniş bir alanda yaşam deneyimi sunmaktır ve gerektiğinde bu alanı genişletmektir. Tasarım sürecinde, insanların mekânsal algılarının genellikle kare veya dikdörtgen şekillerindeki keskin sınırlarla sınırlı olduğu gerçeği göz önüne alınmış ve bu sınırlar içinde esneklik sağlanmıştır.
Yerel Malzemelerin Kullanımı:
Tasarımda yerel malzemelerin tercihi önemli bir faktör olarak tanımlanmıştır. Yerel malzemeler, tasarımın bulunduğu konumun kültürüne ve doğal çevresine uyum sağlar. Ayrıca, yerel malzemelerin kullanımı çevresel etkileri azaltmaya yardımcı olur ve sürdürülebilir bir yaklaşımı destekler. Doğal taşlar, ahşap, yerel çamur veya toprak gibi malzemeler, tasarıma ev hissi kazandırır ve yerel ekonomiyi destekler.
Çocukların Katılımı:
Çocukların tasarıma katılımı, tasarım sürecinde çevreleriyle bağ kurmalarını ve tasarımda sahiplenme duygusu yaşamalarını sağlayan önemli bir faktördür. Çocuklar odalarının renklerini seçebilir, mobilyaların yerleşimini belirleyebilir veya oyun alanlarının tasarımına katkıda bulunabilirler. Sonuç olarak, çocuklar sadece kendi mekânlarının sahipleri gibi hissetmekle kalmaz, aynı zamanda tasarıma aktif olarak katılımlarıyla yaratıcılıklarını sergilerler. Okulun inşaat aşamasında bile, çocuklar için bir eğitim süreci olarak hizmet eder.
Esnek ve Çok Yönlü Alanlar:
Okul binası içinde çocukların keşfetmelerine ve etkileşimde bulunmalarına izin veren esnek ve çok yönlü alanlar oluşturulmuştur. Bu alanlar, öğrencilerin farklı öğrenme stillerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitlilik gösterir. Sınıflar, hareketli duvarlar ve bölme sistemleri kullanılarak büyütülebilir veya küçültülebilir. Bu, öğrencilerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına olanak tanır.
Doğal Işık ve Açık Alanlar:
Doğal ışığın geniş pencereler ve açık alanlar aracılığıyla kullanılması, okul binası içinde aydınlık ve canlı iç mekânlar yaratmayı amaçlar. Ayrıca, okul bahçesindeki açık sınıflar veya oyun alanları gibi açık alanlar, çocukların doğa ile etkileşimde bulunmalarını ve özgürce hareket etmelerini teşvik eder.
Oyun ve Keşif Odaklı Tasarım:
Çocukların sürekli olarak yeni şeyler keşfetme doğal eğilimleri doğrultusunda, okul tasarımında oyun ve keşif odaklı alanlar oluşturulmuştur. Oyun alanları ve atölyeler gibi farklı mekânlar, öğrencilerin yaratıcılıklarını artırmalarına ve deneyim kazanmalarına olanak tanır.