Katılımcı, Karabağlar Belediyesi Kamusal Açık Mekan ve Kent Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması

Katılımcı, Karabağlar Belediyesi Kamusal Açık Mekan ve Kent Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

GİRİŞ

Tasarım problemi oldukça kompleks bir kentsel bağlamda vücut buluyor. Bir tarafta İzmir Körfezi’ne paralel dalga dalga yapılaşmış Sahil Bulvarı, Mithatpaşa ve İnönü caddeleri, diğer yandan kentin sanayi bölgelerinden biri olarak önem kazanmış Yeşillik Caddesi. Bu ikisi arasında ise Eski İzmir diye bilinen tarihi bölge.

Bu iki dokuyu birbirine bağlayan ve ana bir arter olarak planlanmış İhsan Alyanak Bulvarı’na komşu proje alanının kimliğinin nasıl oluşacağı tartışılırken; bu iki bağlam arasında alanın nasıl bir bağlayıcı niteliği olacağı üzerine düşünülmüştür. Proje alanına yaklaşarak baktığımızda ise tasarlanacak yeni kamusal açık alan ve kent meydanının kentin bu iki farklı dokusu arasında bağlaç olmasının tek başına yeterli olmayacağı açıkça görülmektedir. Pazar yeri ile henüz siteleşmemiş ve kentsel dönüşüm gerçeği ile karşılaşmamış konut dokusunu göz önünde bulundurduğumuzda, proje alanının İhsan Alyanak Bulvarı ile içerilere taşınan muhtemel yoğun kent dokusu ile hala korunan mahalle arasında da bir bağlaç olma sorumluluğunu ve potansiyelini barındırdığı gözlemlenmektedir.

KARABAĞLAR: YERİ ANLAMAK

1950’lerde göç ve gecekondulaşma ile tanışmadan hemen öncesine kadar Karabağlar’ın ismini aldığı kara üzüm bağları bölgede varlığını sürdürmüş. 2008’de idari sınırların değişmesi ile Karabağlar denize ve kent merkezine yaklaşsa da, kent ölçeğinde kimliği sanayi olarak insanların belleğine yerleşmiştir. Tasarlanacak kent meydanının programı ve ölçeği göz önünde bulundurulduğunda Karabağlar’ın kimliğinde etkin bir rolü olacağını öngörebiliriz. Tam da bu noktada kimlik arayışını geçmiş üzerinden- Karabağlar’ın geçmişteki bağcılık kimliği üzerinden- kurgulamak sanayi ile anılan Karabağlar için genel düşüncenin aksine bir durum oluşturacaktır.

KAMUSAL AÇIK ALAN VE KENT MEYDANI

”Mekan insanı şekillendiren ve onun tarafından şekillendirilen dinamik, çelişki ve çatışmalarla dolu bir toplumsal üründür.”
Henri Lefebvre

Karabağlar’da yeniden oluşturulacak bir yer ve kimlik sürecinde öncelikle bölgenin ciddi bir kent mekanı olma potansiyeli üzerinde durulmuştur. Kamusal açık alan ve kent meydanı için ayrılan alan yalnızca Karabağlar ilçesi için değil, kentsel ölçekte de kamusal kullanımın çeşitli şekiller alabileceği nadir boşluklardan bir tanesidir. Bu alan, yalnızca Vatan Mahallesi ve çevresinde yaşayanlar için değil, birçok farklı kullanıcı grubu için bir ‘yer’ olma potansiyeli taşımaktadır.

AÇIK ALAN SİSTEMİ : KENT BAHÇELERİ

Kendisi dönüşürken çevresini de dönüştürecek bir kurgu bütünleşik bir senaryo ile ele alınmalıdır.

Proje alanı çevresinde atıl kalmış alanlar bulunmaktadır. Proje alanı da bunlardan birisidir ve diğer açık alanlardan büyüklüğü ile ayrışmaktadır. Nazım imar planında bu alanların bazıları konut alanı olarak gösterilmiş, birçoğu ise park olarak planlanmıştır. Hazırladığımız 1/20.000 ölçekli açık alan analizlerinden de görülebileceği üzere bölgede sert zemin/yumuşak zemin oranı değişken birçok park bulunmaktadır. Mevcutta ve nazım imar planında yer alan park alanlarının bir bütünlük içerisinde ele alınması bu alanların varlığını güçlendirecektir. Önerilen kent bahçeleri teması ile Karabağlar’ın kentsel bellekteki yerine atıfta bulunulmuş ve açık alanlar üzerinden yeni bir kimlik arayışı kurgulanmıştır.

Dolayısıyla bu alanın bir son ürün veya merkez olarak düşünülmesindense, farklı kotlarda bulunan yer yer planlanmış yer yer potansiyeli öne çıkan açık alanları örgüleyen bir unsur olması önerilmektedir. Bu sistemin İhsan Alyanak Bulvarı’na takılarak güneye doğru devam etmesi projenin üst ölçek önerilerindendir.

İKİLEMLER : DENGE ARAYIŞI

KENT ve MAHALLE
Tasarım sürecinde öne çıkan ikilemlerden ilki ölçek ile ilgili olmuştur. Karabağlar özelinde ve kent geneline bakıldığında en önemli arterlerden birisi olan İhsan Alyanak Bulvarı’na komşu bir kamusal açık alan pek tabi kentli odağa alınarak tasarlanabilir. Ancak alana bakıldığında henüz siteleşmemiş ve kentsel dönüşüm ile karşılaşmamış bir mahalle dokusunun da alanda varlığını sürdürdüğü gözlemlenecektir. Dolayısıyla program kararları verilirken bu iki unsurdan biri diğerinin önüne geç(e)memiştir. İkisi de bir denge içerisinde varlığını sürdürmektedir.¬

YAPILI ÇEVRE ve DOĞA
Benzer bir ikilemi alanda yapılı çevre ve doğa ilişkisinde de gözlemlemek mümkündür. Alanın yıllar içerisindeki dönüşümünü incelediğimizde çevrenin gittikçe yapılaştığını ve yeşil dokunun yok olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Buna rağmen alanı ziyaret ettiğimizde bizi doğanın renkleri ve kokuları karşıladı. Civardaki insanların geçiş için açtığı ve oldukça sık kullandıkları patikalarda dolaşırken uzayan yabani bitkiler arasında çevre ile teması kaybetmeden kaybolarak kentte pek de deneyimlemediğimiz durumlara şahit olduk. Tasarıma başlarken bu duyguyu anımsadık ve süreç boyunca yanımızda taşıdık.

TASARIM KARARLARI

Bu ikilem ve denge arayışı tasarım sürecinde de önümüzü açtı. Tasarım dili oluşurken doğanın sürekliliğine karşın kentteki süreksizliklerden ilham aldık ve mekanları bu doğrultuda tasarladık.

Açık mekanlar doğanın sürekliliğine referans vererek akıcı bir kurgu üzerinden birbiri ile ilişkilenirken, proje için gerekli (toplamda 900m2’yi aşmayan) kapalı mekanlar (atölye alanı, tohum takas merkezi, cafe, restoran, wc, soyunma odaları vs.) kentteki süreksizliklere atıfta bulunarak açık mekanlara saplanmaktadır.

Dolaşım
Proje alanını çevreleyen yollar alanı tariflerken bu yolların süreksizliği incelenmiş ve alan giriş kararları bu doğrultuda verilmiştir.

Araç hareketi & otopark
Alan çevresindeki mevcut araç trafiği ve topografya gözetilerek otopark girişi batıda trafiğin az yoğun ve kotun düşük olduğu yerde konumlandırılmıştır.

Mevcut patikalar & öneri omurga
Civardaki insanların geçiş için açtığı ve oldukça sık kullandıkları patikalar öneride de korunmaya çalışılmıştır. Bu patikaların da kesiştiği +59.00 kotu tüm alanı organize eden yeşil bir omurga olarak ele alınmıştır.

Program organizasyonu
Yeşil omurga bir yandan alanı iki odak üzerinden (spor ve kültür) organize etmekte, öte yandan bu iki odak arasında toplayıcı/dağıtıcı bir görev üstlenmektedir. Topografya eğrilerinin sıklaştığı bölgelerde kapalı mekanlar ve servis alanları konumlandırılmıştır.

Yerleştirme / çakıştırma
Tüm bu unsurlar bir araya getirildiğinde ana program elemanlarının alandaki yerleri ortaya çıkmıştır. Yeşil omurga meydan ile başlayıp dolaşımı rampalar ve merdivenler ile organize ederken, kent bahçeleri ile de alanın diğer ucuna yeşili taşır.

Arazinin biçimlenmesi
Omurganın mevcut topografyaya uyum sağlayacak şekilde deforme edilmesiyle açık alanlar tanımlanmıştır. Kent meydanı yeşil omurgayı da içine alacak şekilde ortogonal bir form arar. Kent meydanı yumuşak peyzaj ve sert peyzaj olarak kendi içerisinde bölünür.

Sürekliler & süreksizler
Farklı kotlardan alana yaklaşıma izin veren girişler yaya dolaşımındaki sürekliliği sağlamıştır. Buna ek olarak süreklilik yapısal dilde de görünür olmuştur. Yeşil omurga ile sağlanan görsel ve mekansal sürekliliğe kentteki süreksizliklere atıfta bulunan toplamda 900 m2’yi geçmeyen kapalı mekanlar eşlik eder.

Mekansal tanımlama
Omurganın kent bahçeleri ile alan içerisinde sonlandığı bölümün meydan yüzünde yeşil, su elemanları ile sonlanır. +59.00 kotunda restoran/pişirme atölyesine dönük tasarlanan su meydanındaki su sürekliliği kesilmeden +56.00 meydan kotuna kadar basamaklar ile iner.

Alanda yer alan mevcut spor salonunun cephesine ise minimumda dokunarak ikincil bir konstrüksiyon ile yeşil tırmandırılmıştır.

PEYZAJ KARARLARI

Yenilebilir sürdürülebilir peyzaj, kentsel bir çevrede sürdürülebilirliğe doğru atılan önemli bir adımdır. Geleneksel bir çim alanını bu tür peyzaj düzenlemeleri ile değiştirirseniz, böyle bir alanın su ve bakım gereklilikleri azaltılacak, kullanıcılar için yiyecek temin edecek ve yerel yaban hayat için yaşam alanı yaratacaktır. Sürdürülebilir peyzajın çevrenin sürdürülebilirlik yaklaşımını artıracağına, ve işbirliğine dayalı faaliyetlerde yer almalarını sağlayacaktır. Yıllık otsu bitkiler, meyve veren çalılar, besleyici bitkiler ve bazı ağaçlar bu tür peyzaj için idealdir. Ancak uygulama yapılmadan önce mutlaka toprak analizi yapılmalı, toprak kalitesi ve besin maddeleri değerlendirilmelidir. Toprak kalitesini arttırmak için yalnızca organik maddeler kullanılması sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik için oldukça önemlidir.

Kent meydanlarında peyzaj ekolojisi ve tasarımı, estetik cazibe merkezlerinin ve ekolojik değerlerin geliştirilmesinde benzeri görülmemiş bir rol oynayabilir. Peyzaj içerisinde, yenilebilir meyve ağaç ve çalıların yetiştirilmesi ekosistem içindeki biyoçeşitliliğe desteklemekte ve çevrenin korunması için sürdürülebilir uygulamalara olanak sağlamaktadır.

Genel olarak kent bahçeleri ve kent ormanları, sürdürülebilir gıda üretimini teşvik edecek, geliştirecek ve teşvik edecek, suyu kullanmayı ve emeği azaltacak ve biyoçeşitliliği artıracak, aynı zamanda Karabağlar Kent Meydan’ın cazibesine katkıda bulunacak. Buna ek olarak, meydan içerisinde yenilebilir peyzajın varlığı, sürdürülebilirlik konusunda halkın bilinirliğini arttırmak için bir araç olacaktır.

KENT BAHÇELERİ

Vatan mahallesi çevresine hitap eden kent bahçeleri, Karabağlar’ın geçmişini kamusal alanlarda yaşatmayı hedeflemiştir.

KENT ORMANLARI

Kent bahçelerinin devamı niteliğindeki kent ormanlarında meyve ağaçları, meyve çalıları ve asma türleri yetiştirilmesi önerilmektedir.

KENT MEYDANI

Meydan ve meydan çevresine anıt ve toprağı onaran ağaçlar, endemik perennial ve çalılar, aromatik ve şifalı bitki kompozisyonları önerilmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın