Proje Raporu
Tarihe geçmiş olayları ve kişileri günümüzde ve gelecekte yaşatmak-hissettirmek-anmak için yapılan yapı olarak anıtı tanımlayabiliriz.
Bu tanımlamadan yola çıkarak günümüz yaşantısında anıtların insanlar tarafından deneyimlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Anıtı niteleyen dönemin koşullarındaki korkuyu, belirsizliği, aslında bir taraf için kazanılan zaferin öbür taraf için nasıl bir hezeyana yol açtığını ve bu yüzden Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh!” derken vurgulamak istediği barışın önemini, insanlara hissettirebilmelidir.
Işık ülkesi olarak bilinen Likya Uygarlığı’nın yer seçtiiği Kaş… Zeytin ağaçları arasından bizi selamlayan Kaya Mezarları… Kaş’ın muhteşem denizine göz kırpan Antiphellos Antik Tiyatrosu…
Kaş’ın bize sunduğu veriler doğrultusunda, tasarıma başlarken ışık, barış ve siper/siper olmak kavramları tasarımımızın ana fikrini oluşturmada yardımcı oldu.
Perslerin Anadolu’yu işgali sırasında kendilerini yakarak teslim olmayı reddeden Likyalılar ve o zamandan bu zaman gelen Işık Ülkesi kavramının önemi, tasarımın sadece gündüz değil akşam da yaşaması gerektiğini bizlere söylemiştir.
Zeytin deyince ülkemizde akla ilk gelen yer Ege Bölgesi olsa da bizleri Kaş’ın tepelerinden selamlayan zeytin ağaçları adeta bizlere barışı simgeliyor gibi duruyorlar. Anıt tasarımını yaparken de değindiğimiz “Yurtta sulh, cihanda sulh” tasarım kriterlerimizde zeytin ağacıyla yer bulacaktır.
Bir savaşın içerisindeyken cephenin hiç bırakılmaması, ne pahasın olursa olsun korunması İstiklal Marşımız’da şu sözlerle ifade ediliştir;
“Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın!”
Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul AKER ve Topçu Teğmen Yusuf Ziya ERDİL’in cephede gösterdikleri siper olma, cepheyi bırakmamak ve canları pahasına düşmanların karaya ayak bamsını engellemek, ışık ve barış kavramlarıyla birleşerek tasarıma son halini vermemizde yardımcı olmuştur.
Antalya özelinde yapılan bu anıt tasarımında ışık, barış ve siper kavramları tasarımızda şekillenmiştir;
Günümüzde anıt tasarımlarının yaşay tasarımlara olması adına barışa ulaşmanın kolay olmadığını ve bunun cephede sıkışan askerlerimizin gözüyle deneyimlenmesi için öncelikle siperler oluşturduk. Bu siperlerin alana yayılmasını ve bir cephe hissini vermesini sağladık. Düşmanlar tarafından atılan topların oluşturduğu korku etkisini somut olarak da ifade edebilmek için siperlerimizde top atışını açılan deliklerle ifade ettik.
Cephede savaşırken bile bize hep dayanma gücü veren aydınlığın; siperler arasında yürürken neredeyse yılın 10 ayı güneşli günlere tanık olduğumuz Kaş’ta, güneşin ışığını içimizde hissedebilmek adına ışık oyunlarına yer verecek şekilde, somut olarak top geçişlerini ifade etse de, delikleri ayarladık.
Zeytin dalı, Batı kültüründe barışı veya zaferi simgeleyen sembol olarak bilinmektedir. Günümüde önemi devam eden, gerek olimpiyatlarda gerek barış örgütlerinin simgesi olarak kullanılan zeytin dalı, Kaş’ın eteklerinden bizi selamlayan zeytin ağaçlarıyla da bütünleşmek adına siperlerin orta noktasında kökleriyle birlikte gelenleri kucaklamakta ve barışın önemini anlatmaktadır.
Çalışma alanının yakın çevresindeki yeşil alanlar ve bazı kentsel nitelikler alanın daha iyi kavranabilmesi adına paftalaştırılmıştır.
Yarışma alanı Kaş’ın merkezinde bulunmakla beraber kaymakamlık ve valiliğe yürüme mesafesindedir. Özellikle yaz aylarında kalabalıklaşan ve Hükümet Caddesi’nde oluşan yoğunluktan kaynaklı anıtın yapılacağı alan süreklilik arz etmek durumundadır. Gerek yaya güzergahı gerek taşıt güzergahı yapılacak anıt çalışması öncesi revize edilmelidir. Alanın yakın çevresinde bulunan otoparklar ise araç yoğunluğu arttırmakta ve bölgede gerginlik yaratmaktadır. Otoparkların olduğu rıhtım bölgesinin de revize edilmesi gerekmektedir.
Yarışma şartnamesi çevre düzenine odaklanmamızı istemese de şehircilik bağlamında üst ölçekli (1/5000 ve 1/1000) çalışmaların tamamlanması yapılacak anıtın yaratacağı his ve okunabilirliği açısından önem arz etmektedir.