Râh Mimarlık ve Sanat Ofisi öncülüğünde, Konya Alaeddin Tepesi II. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanı Mimari Fikir Proje Yarışması için hazırlandı.
Proje Raporu
Konya Alaaddin Tepesi, konumu ve üzerinde barındırdığı tarihi miras ile Konya’nın en önemli ve en müstesna bölgesidir. Antikite’ye kadar dayanan geçmişi ve tarihsel süreç içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması onu ayrıca değerli kılmaktadır. Bizanslılar ve akabinde Selçuklular döneminde Konya’nın iç kale surları ile kaplı olan bu alan bir yerleşim bölgesiydi ve içerisinde mahalleler barındırmaktaydı. Selçuklu sultanları saraylarını bu tepe üzerine kurdular ve şehrin ulu camisi olan Alaaddin Camisi’ni sarayın hemen yanına inşa ettiler. Saraydan günümüze sadece II. Kılıçarslan Köşkü’nün kalıntısı ulaşmıştır. Osmanlılar ile birlikte saray, şehir yöneticilerinin kullanımına girmiştir. Lakin artan ihtiyaçlar sonucunda yeni bir yönetim binası yapılarak saray terkedilmiştir. Devam eden süreçte tepe ve saray atıl bir duruma dönüşmüştür ve bir vakit sonra bizzat valinin fermanı ile sarayın şehirli tarafından yağma edilebileceği, taşlarının sökülüp yeni yapıların inşasında kullanılabileceği söylenmiştir. Saraydan günümüze ulaşabilen tek yapı olan II. Kılıçarslan Köşkü ise 20. yy başlarına kadar ayakta olmasına rağmen 1905-1908 yıllarına gelindiğinde tamamen yıkılmıştır. Tepe, cumhuriyet dönemi sonrasında 20. yy’da tekrardan düzenlenerek bir şehir parkına dönüştürülmüş ve günümüze bu haliyle ulaşmıştır. Köşk ve etrafında 2010 yılında başlanan kazı çalışmaları ile birlikte saray ve sur kalıntılarına ulaşılmış ve çalışmalar sırasında antik dönemden kalma freskler bulunmuştur.
Günümüze gelindiğinde ise Alaaddin tepesine yönelik bir takım problemler varlığını göstermektedir. Yapılan saha çalışmaları ve esnafla gerçekleştirilen sohbetler neticesinde tepeye yönelik şu problemler tespit edilmiştir:
Kazı çalışması, nihayetlenmesine rağmen bu alan atıl ve tekinsiz bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Şehirli bu sorunun bir an evvel çözülmesini istemektedir.
II. Kılıçarslan Köşkü için yapılan canlandırma şehirli tarafından kabul görmemiş ve bunun hakkında olumlu bir görüşe rastlanılmamıştır.
Alaaddin Tepesi, park olarak şehirli nezdinde sevilmektedir. Lakin yapmış olduğumuz saha gezisi neticesinde tepenin Antikite’ye kadar uzanan büyük tarihini insanlara hissettirecek bir düzenlemenin bulunmadığı gözlemlenmiştir. Hem şehirlinin tarihsel şuurunu arttıracak hem de turistlere burayı doğru bir şekilde tanıtacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Konya Açık Hava Müzesi
2010 yılında başlanılan kazı çalışması, geçtiğimiz yıllarda bitmiş olup atıl durumda bulunan kazı alanı, açık hava müzesine dönüştürülmüştür. II. Kılıçarslan Köşkü’ne yönelik mevcuttaki konstrüksiyon sökülüp yerine geçmiş kazı çalışmaları neticesinde hazırlanan restitisyon çizimi baz alınarak yeni bir ahşap konstriksiyon koyulmuştur. Köşk arkasında kalan saray kalıntıları, betonarme saçaklar altında muhafaza edilmiştir. Topografya dikkate alınarak kademeli bir şekilde yükselen saçakların silüeti eskiden tepe üzerinde yer alan mahallelerin bir nevi hatırlatıcısı olarak meydana getirilmiştir. Köşk önünde yer alan bahçe duvarı ise kazı çalışmaları sonucunda tespit edilen çevre duvarının hattı baz alınarak tekrar düzenlenmiştir. Ayrıca kazı çalışmaları neticesinde temellerine rastlanan iç kale surlarının burçları üzerine sergi mekânları yerleştirilmiş ve böylece kalıntılar, muhafaza altına alınmıştır. Sergi mekânlarının soğuk beton kaplı yüzeyi ve mazgal pencereleri, geçmişte, aynı iz düşümde yer alan burçlardan ilham alınarak tasarlanmıştır. Kazı sırasında açığa çıkan tarihi eserler, freskler bu mekânlarda sergilenecektir. Tepenin birçok noktasından ulaşımı sağlanan müze için insanların park üzerindeki yürüyüşlerinin olağan akışı içerisinde uğradıkları bir alan olarak hissedilebilmesi özellikle istenmiştir. Bunun için herhangi bir X-ray cihazı ve ücretli bir giriş-çıkış düzenlemesi yapılmamıştır. Açık Hava Müzesi içerisinde ziyaretçilerin gezi nihayetinde dinlenebilmeleri için de ayrıca bir kafe yapısı tasarlanmıştır.
Konya Tarih Müzesi
Eski orduevinin bulunduğu alan üzerine planlanmıştır. Hem niteliksiz bir yapıda varlığını sürdüren etnografya müzesini buraya taşımak hem de saha çalışması neticesinde gözlemlenen tepenin büyük tarihini insanlara hissettirecek bir düzenlemenin eksikliğini gidermek adına Tarih Müzesi tasarlanmıştır. Oldukça yalın bir plana sahip olan müze üç ana kütleden oluşmaktadır. Bu üç ana kütle de ise sırasıyla Antikite, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi eserlerin sergilemeleri yapılacaktır. Yapı tek katlı olup yarısı toprağa gömülüdür. Park ile bütünleşik bir tasarım gerçekleştirilmiştir.
Torrence Konservatuar Binası ve Öğrenci Rekreasyon Alanı
İlgili kişiler ile yapılan görüşmeler neticesinde tescilli bir yapı olan Torrence binasının bir konservatuar binası olarak düzenleneceği öğrenilmiştir. Bu bilgiden hareketle bina çevresine özellikle öğrencilere yönelik rekreasyon alanı tasarlanmış ve bu alan çeşitli kiosklar ve yeşil amfi tiyatro ile desteklenmiştir.
Eflatun Mescidi Seyir Kulesi
Bizans döneminde kilise olan, sonrasında mescide dönüştürülen ve 1921 yılında bilinmeyen bir sebeple yıktırılan Eflatun Mescidi’ne ait saat kulesinin rekonstrüksiyon projesidir. Bu projenin yeri, Sarre tarafından çizilen kroki baz alınarak belirlenmiştir. Ahşap bir konstriksiyon ile tasarlanan yapı, bir seyir kulesi işlevindedir. Ayrıca bu işlevinin yanı sıra tepede bulunan, nahoş bir görüntüye sahip radyo kulesini de içerisinde barındırmaktadır.
Hesap raporuna ulaşmak için tıklayınız.