MİMARİ RAPOR
“Barışa hizmet edenlere hatıra meskeni”
Yarışma projemizin mimari konsepti öncelikli olarak dört ana parametreye yanıt arıyor.
Bu mekânın amacı herkes için önemli olan tarihe tanıklık eden insanların hatıralarını gün yüzüne çıkaran yeni bir kamusal alan oluşturmak. Yapıyla birlikte Lüleburgaz halkının ve şehri ziyaret edenlerin zamana tanıklık etmeleri önemli bir unsurdur.
Mimarinin tanımlarından biride doğa ile uzlaşan yapıların üretilmesidir. Mimari proje tasarım ilkelerine bağlı, nefes alan, doğal aydınlatma kullanılan, mekanik sistemlerin kullanımını en aza indirgeyen bir yapı tasarlandı. Binanın enerji kaybını azaltmak için yeşil çatı tasarımının yanı sıra enerji üreten güneş paneli sistemleri ile kendi enerjisini üreten bir yapı haline gelecektir. Binanın cephesi iklimsel özellikler ile güneş ve rüzgârın etkisi hesaplanarak motifli bir tasarım yapıldı. Motif sistemi cephede hareketlilik sağladı. Çimento ve bakır yapının ana malzemesi olarak kullanıldı. Bu malzemeler hem yapısal hem de estetik değer katması açısından tasarımda kilit rol oynar.
Hamitabat ve Pınarhisar yollarından parsele farklı girişler sağlanmıştır. Hamitabat yolu üzerinde otobüs durağı konumlandırılmıştır. Bu otobüs durağından yapıya, korunacak ağaçlar arasından yaya yolu ile ulaşılmaktadır. Bir diğer otobüs durağı Pınarhisar yolu üzerinde tören alanına yakın bir noktada konumlandırılmıştır. Araziye protokol ve araç girişleri de verilerek yapıya ulaşım rahatlıkla sağlanacaktır.
Tasarımda Kore Savaşını göz önünde bulundurarak farklı milletlerin bir araya gelmesini vurgulamak için “Farklı yerlerden bir amaç için geldik bir olduk ve yollarımıza devem ettik” düşüncesi temel prensip kabul edildi. Kütle formunda, kütlenin araziye yerleşiminde anıt formuna karar verildi. Ana sergi salonu kare formundan üçgen köşelere sahip diğer birimle birleşmektedir. Böylelikle benimsenen felsefe yapıya uyarlanmış oldu. Sergi salonu yüksekliği diğer iki katın toplam yüksekliğinden fazla olup, yapıda ön plana çıkmaktadır. Ana sergi salonu ve diğer birimler arasında yer alan “delhiz,” savaşta ilk aklımıza gelen siperlerin etkisini vermektedir. Birinci katta yapılan açılı çıkma yapının kendi saçağını oluşturmaktadır.
Kütle, mekânların ihtiyacını kendi içerisinde karşılama özelliğine sahiptir. Bu duruma örnek olarak kullanılan yeşil çatı, güneş panelleri, peyzaj ürünleri gösterilebilir. İç mekânlar kullanıcıların konforlu, rahat, keyifli vakit geçirmeleri doğrultusunda tasarlanmıştır. Girişteki anıtsal merdiven etkisi yapı dışına da çıkmaktadır. Bu anıtsal merdiven birimleri hem birbirine bağlamakta hem de mekân ayrımlarını göstermekte önemli role sahiptir. Ana sergi salonu savaş hatıralarını yaşatan envanterleri destekleyici olarak, 721 şehit askerimiz tavandan sarkan künyelerle sembolize edilmiştir. Ana sergi salonu ve açık sergi alanı olan “delhiz”, künyelerin verdiği tılsımla ziyaretçilerine savaş hatıraları ve empati kurmaları sağlanmaktadır.
Lüleburgaz’ın dışında iki yolun arasında bulunan doğal araziye uyumlu olan yapı, mevcut durumunu korumak adına vaziyet planı tasarımının elverdiği şekilde müdahale yapılmadan oluşturuldu. Plan sayesinde, binanın yerleşimi ve peyzajla bütünleşmesi konfor seviyesinin artırmaya yöneliktir. Zemin kat cephesi şeffaf cephe sistemiyle kaplanarak yapıda geçirgenlik sağlandı.
Yapılacak binanın programının yoğunluğu, arazinin imkânları ve korunması gereken ağaçlar incelendiğinde misafir ve kullanıcıların dış mekân ihtiyaçlarına yanıt verecek, mevcudiyetten faydalanılacak, kolay ulaşılır bir bina tasarlanmasına karar verildi. Parselin iki cephesini sınırlayan yollar arasında doğu yönü tören kullanımlarına açık bir alan olarak tasarlandı. Tören alanı ile yapı arasındaki bağlantı peyzaj ve yaya yolları ile güçlendirildi.