Mimari Rapor
Savaşla birlikte başlar en hüzün verici olaylar. Toprağımızda olması ya da başka bir coğrafyada olması sadece hüznün ve karamsarlığın şeklini değiştirir. Asıl olan savaş sorası barışın tesis edilmesi ve anıtlarla savaşın ne kadar can yakıcı bir şey olduğunun hatırlatılmasıdır. Kore Savaşı da tarihsel olarak belleğimize bir şekilde girmiş, belki daha çok acının yaşanmasına engel olmuştur ama savaşa katılanlar için birçok kaybın yaşanmasına sebep olmuştur.241. Piyade Alayı bambaşka bir coğrafyada ‘savaşarak barışı tesis etmek’ için bir gün gemilere bindirilerek Kore’ye götürüldü. Daha önce hiç görmedikleri bir coğrafyada daha çok acı yaşanmasın diye kendilerinden çok şey vererek ve birçok kayıpla yurda döndüler. Savaşın toplum ve insan üzerindeki etkileri her savaş için ağır olmasına karşın, Kore Savaşı’nın coğrafi olarak “memleket” sınırları içerisinde olmayışı ve deniz aşırı farklı bir coğrafyada gerçekleşmesi psikolojik etkilerin sosyolojik etkilerden çok daha baskın olmasına sebep oldu. Toplumun çoğunluğunu fiziki olarak etkilemeyen bu durum direkt savaşa katılanların anlaşılamamasına onlarla empati kurulamamasına sebep oldu. Bu sebepten gaziler savaş sonrası da çok sıkıntı yaşadılar. Kore Savaşı Anma Alanında özellikle savaş kavramının ele alınması elzem olmuştur. Savaşın bölgesel, ekonomik, siyasal, sosyolojik ve psikolojik etkileri ile ilgili gerekli araştırma sonucunda yapılacak olanın yapım yeri ve tarihi gereği tasarıma şekil vermesi gereken kısmın sosyolojik ve psikolojik etkiler üzerinden şekillenmesi gerekliği ortaya çıktı.
Siper
Savaş en çok siperlerde yaşanır. Siper kavramı insanların savaş psikolojisini deneyimleyebilecekleri ve anma alanının deneysel olarak deneyimlenebileceği yapısal eleman olarak yorumlanabilir. Siper insanı gizleyen, ateş hattındaki ulaşımı sağlayan ve arkasını gizleyen merak oluşturan en temel mekandır. İnsanın en çok korktuğu, kendini en güvende hissettiği ve ayrıca onu gizleyen yerdir siper. Savaşın tüm etkilerini canlı olarak orda yaşar.
Anma alanı oluşturulurken mevcut alanın olabildiğince müdahalesiz ve doğal kalması anılan şeyin değerini daha da yükseltir. Tasarım alanındaki yoğun ağaç dokusunu korumak ve ağaç sayımızı artırmak ilk tasarım kararımız oldu. Dokuyu bozmamak için kitle toprak altında planlandı. Doku içerisinde röper oluşturmak ve anma alanımıza ulaşmak için ise siperler kullanıldı. Otoparktan yönlendirmeyi sağlayan siper yapımızı metal malzeme ile kaplayarak Kore’ye ulaşımı sağlayan gemi imgelemini sağlandı. Metal yüzey alana yaklaşanları orda var olma fikriyle doldurup alana bıraktığı gibi metal yüzeyin yarıldığı yerde yeşermeye başlayan ve yaşamı simgeleyen ağaç bir anıt olma özelliğine sahip oldu. Siper psikolojisini yaşatan sonunda da savaşa ulaşan bir hat. Ve bu hatta savaşta yaşananların bir yansıması… Herkesin buluştuğu, siperlerden geldiği, yolda yürürken dahil olduğu bir alan hem anma yeri hem yaşamın var olduğu bir avlu. Bu alanda günün her saatinde deneyimlenebilen mekanlar mevcut. Müze kapalı olsa bile kütüphanesini ve kafesini kullanabileceğiniz yaşam dolu, barış dolu bir alan.