Katılımcı, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Mimari Rapor

DÜŞÜNSEL YAKLAŞIM

1. Bir Sığınma Mekanı Öznesi Olarak “Kadın”
Kadının toplum hayatındaki yeri, tüm medeniyetlerde uzun bir gelişmenin sonucu olmakla birlikte bugün bile eleştiri konusudur. Eski Türk uygarlıklarında “kadın”a verilen önem çok daha büyüktür. Aile kutsal sayılır ve ailenin temeli “kadın”dır. Anadolu’da seyahat eden İbni Batuta seyahatnamesinde Türk kadınlarından şöyle söz eder. “Burada acayip bir hal gördüm. Türkler nezdinde kadınlar tazim görmektedir. Kadınların mertebeleri erkeklerden yüksektir.” Hal böyle iken, günümüz medeniyetlerinde kadına verilen değerin azalması ile hapis hayatı süren, evinden çıkamayan ya da özgürce yaşam hakkını kullanamayan bir kadın figürü ile karşılaşılmaya başlanmıştır. Durum bu yönde ilerledikçe “kadın” korunmaya muhtaç bir varlık olarak görülerek, oluşturulan sığınma evleri ile kadının korunacağı düşünülmüştür. Oysaki “kadın” böyle bir korunmayı düşlememektedir. Kadının, her canlı gibi belli bir korunmaya ihtiyacı vardır ancak; arzuladığı kitli kapılar ardında olmayan, özgür bir hayat sürebilmektir.

Kadına sağlanacak mekan; bir “sığınma” durumundan öte, kentle bütünleşik, doğayla iç içe bir yaşam sürebileceği ve topluma, hayata yeniden kazandırılabileceği bir kurgu içerisinde olmalıdır.

2. Bireyin Yeniden Topluma Kazandırılması Bağlamında Korunma ve Sosyalleşme Dengesinin Mekansal Arayışları
Kadın, hayattan izole edilmemelidir. Özgüveni kırılmış kadınlar için, onları yenileyen, hayata bakışlarını değiştirebilecek ve üretime katkı koyabilecekleri mekanlar ile kadının sığınan değil, üreten bir özne olarak kent hayatına kazandırılması amaçlanmaktadır. Üretmenin ve başarmanın verdiği haz ile kadından alınan mutluluğun, kadının kendi çabası ile yeniden sağlaması ve kadının topluma kazandırılmasında büyük bir kuvvet olacaktır. Öyle ki bir kadın mutlu olursa, bir aile mutlu olur. Ve bir aile mutlu olursa tüm ülke mutlu olur…

Korunma ve sosyalleşme dengesinin, “mekansal bağlar” ile sağlanarak, avlulu yapı tipolojisi ile kamusal, yarı kamusal ve özel mekan artikülasyonun sağlanması amaçlanmaktadır.

Bir bireyin en büyük isteği ve özlemi olan aidiyet duygusunu, “evde olma” hissini sağlayacak anonim olmayan, karakteristik, kendi içinde özelleşen mekan arayışları ile deneyimleyebilecekleri farklı mekan kurguları proje özelinde geliştirilmiştir.

KENTSEL OKUMA

1. Kent Ölçeğinde Projenin Anlamı
Lüleburgaz, İstanbul’u Trakya’nın iç bölgelerine bağlayan yolların önemli bir kavşak noktasında olmasıyla birlikte çevredeki yerleşimlerinde merkezi olabilecek konumdadır.

Kent makroformu incelendiğinde, mevcut kentin kuzey yönünde geliştiği ve nufüs artışı ile birlikte çeperlerine doğru yayılacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte, güney aksında oluşturulacak yeni bir alt merkez ile kentin merkezcil dengesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda güney aksında bulunan proje alanı ve yakın çevresi ile bölge, kent için yeni bir alt odak oluşturma potansiyeline sahiptir.

2. Proje Alanı ve Yakın Çevresinin Bütünsel Ele Alınışı
Kentsel alt odağın unsurları olabilecek ve tüm kenti besleyecek potansiyele sahip; İstasyon Caddesi, Park, Belediye Hizmet Alanı ile Lüleburgaz Yıldızları Futbol Akademisi proje alanı yakın çevresinde konumlanmaktadır. Mevcut potansiyeller ile birlikte Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi’nin sağlayacağı düşünsel ve mekansal potansiyeller ile kente değer katacak bir alt merkez oluşturulacaktır.

Mevcut park alanının, proje alanı ile bütünleşik ele alınarak; zemin düzleminde, peyzajıyla birlikte bütüncül çalışan bir düzenleme öngörülmüştür. Mevcut parkın, Kadın Akademisi genel kurgusu ve fonksiyonlarından beslenerek canlandırılması ile kent hayatında yeni bir kamusal mekan olarak yerini alması amaçlanmaktadır.

MEKANSAL YAKLAŞIM

1. Fonksiyonların Yorumu
Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisinde öngörülen; Kadın Sığınma Evi, Kreş ve Gündüz Bakım Evi ile Çocuk Kulübü, Kadın Akademisi Ortak Sosyal Mekanları, Kafeterya ve Dinlenme Alanı mekansal kurgularında, fonksiyonların ayrı çalışabilme olanakları dikkate alınarak, kütlesel tasarım farklılıklarına gidilmiştir.

Farklı hacimler olarak ele alınan mekanların, birbirleriyle kurabilecekleri mekansal bağlar değerlendirilerek, fonksiyonların kesişim ve bir araya gelişlerinin mekansallaşması öngörülmektedir. Bu bağlamda oluşturulan farklı hacimlerin, mekansal bağlar yardımıyla bütüncül olarak çalışabilmesi adına fonksiyonlar, kamusallık derecelerine göre konumlandırılarak, oluşturulan avlulu yapı tipolojisi ve ara mekanlar ile mekansal bağlar desteklenmektedir.

2. Avlu Kurgusu ve Mekan Hiyerarşisi
Avlular, kamusal mekanın bir parçasıdır; kamusal ve özel mekan arasında bir bağlantı oluştururlar. Avlu, gündeşlik hayatı simgeler ve yaşamın kalbi burada atmaktadır. Binanın etkinlik ve rekreasyon açısından da en değerli bölümüdür. Bu bağlamda tasarımda fonksiyonların ihtiyaçları doğrultusunda, farklı kamusallık dereceleri ve işleyişlerinde avlu tipolojileri geliştirilerek, mekansal bağlantı potansiyellerine göre konumlandırılmaktadır.

Kadın sığınma evi, kreş ve ortak mekan gibi farklı temsiliyet unsurlarının örgütleyicisi olarak kurgulanan avlulu mekan tipolojisi ile mekansal çeşitlilik sağlanarak, deneyim mekanları oluşturulmuştur. Kullanıcı, mekan içerisinde ilerledikçe farklı aradalık durumlarıyla karşılaşma imkanı bulacaktır.

Her bir avlunun ayrı ifadesi ile tamamen kapalı olmayan ancak, peyzaj gibi farklı tasarım unsurlarıyla sezgisel sınırlar oluşturulmaktadır. Kamusal, yarı kamusal, özel mekan artikülasyonu sağlanarak mekanların iç içe geçmesi sağlanırken, özel mekan ayrımı ise ince bir çizgide yerine getirilmektedir.

3. Kütle Kurgusu
Kütle kurgusunda, kamusal-yarı kamusal ve özel mekan ilişkisi anlamında, tasarlanan mekansal bağlar;

  • Parkla ilişkili mekan bağları;
  1. Park – kreş avlusu – kreş bağları,
  2. Park – kafe – sokak bağları,
  3. Park – ortak mekan bağları,
  • Ortak mekan – işlik avlusu – kadın sığınma evi mekansal bağları
  • Kadın sğınma evi – kadın sığınma evi iç avlusu gibi bütüncül tasarıma olanak sağlayan kamusallık derecelendirilmeleri ile avlulu kütle kurgusu tasarlanmıştır.

Zeminde oluşturulan boşluklu yapı sayesinde, parkın proje alanına dahil olması ve bütüncül kullanımı sağlanmaktadır. Bu sayede oluşturulan akışkan mekanlar ile hem kamusal canlılık sağlanacak, hem de kullanıcıların üretime katkı sağladıkları işlik ve işlik avluları kullanımı ile birlikte, parkı da bir üretim mekanı olarak kullanmalarına olanak tanınmış olacaktır. Park sınırında önerilen hafif- geçici strüktür ile parkın bütüncül olarak kullanılabilmesi ve tanımlı bir mekan oluşturarak tasarıma katılması amaçlanmaktadır.

Fonksiyonlar arası bütünleşme ve ara mekan kurguları ile tasarlanan mekanların, insan ölçeğine indirilerek, her köşesinin başka bir deneyim sunduğu yaşanabilir mekanlar oluşturulmaktadır. Bu sayede kullanıcının “evde olma” – “evde bulunma” ve aidiyet hissi kuvvetlendirilmektedir. Özel fonksiyonlar ara mekanlarla bir araya gelerek bütüncül bir kampüs etkisi yaratmakta ve bunun kütlesel ifadesi olarak da mekana yansımaktadır.

4. Yapı Dili ve Malzeme Tercihleri
Yalın bir yapı dili tercih edilerek, uygulanabilir, sade bir strüktür öngörülmüştür. Çatı kurgusunda; tasarımın düşünsel aktarımı göz önünde bulundurulmuş “evde olma” hissine gönderme yapılarak kırma çatı kurgusuna gidilmiştir. Kırma çatı, aynı zamanda yoğun yağış alan bölge için en uygun çatı kurgusunu oluşturmaktadır.

Malzeme tercihi bakımından, mekanla kullanıcı arasında aidiyet üzerinden bağ kurabilme arayışı ve potansiyeli açısından sıcak bir malzeme olan tuğla, yoğun olarak kullanılmış, sadelik bağlamında ise yer yer yalın beton kullanımına gidilmiştir. Bununla birlikte iç ve dış mekanda sınırlayıcı eleman ya da peyzaj öğesi olarak, yine sıcak bir malzeme olan ahşap kullanılmıştır.

Tasarım Yaklaşımı

1. Yakın Çevre İlişkileri
Proje alanının, çevresinde bulunan İstasyon Caddesi, Belediye Hizmet Alanı, Futbol Akademisi ve Parkla birlikte bir bütün olarak ele alınması amacı güdülmüştür. Çevrede bulunan bütün açık alanların birlikte çalışması, tüm kentsel kullanımlarda ortak bir peyzaj dili geliştirilmesi ve insanların rekreasyonel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir tasarım kurgulanmıştır.

2. Park ile Bütünlük
Mimari zemin kurgusu ve zemin düzenlemelerinde, proje ile parkın bir bütün olarak çalışması hedeflemiştir. Tek bir alan olarak düşünülmüş bu bütünsellik, projenin açık alan kullanımını organize etmektedir. Parktaki peyzaj kurgusu proje alanında tasarlanan sokak ve avlularla mimari tasarımın içine entegre edilmiş, bu sebeple parkta bulunan yeşil alanların binaya doğru sürdürülebilirliği sağlanmıştır. Peyzaj tasarımın bir parçası olan, kafeteryanın etrafını saran yeşil ile park ve binalar, görsel ve fiziksel olarak ilişkilendirilmiştir.

MEKANSAL KARARLAR

Mekansal Karakterlerin Özelleştirilmesi
Farklı mekan hissiyatı ve aidiyet duygusu vermesi için, ihtiyaçlara cevap veren sert ve yumuşak zemin düzenlemelerinin olduğu avlular tasarlanmıştır.

  • Kadın Avlusu: Dinginlik hissi vermesi açısından su öğesi tercih edilmiştir. Türk kadınının suyun başında toplanma geleneğini sembolik olarak mekan kullanıcısına hissettiren bir tasarım düşünülmüştür. Tasarlanan yansıma havuzu ile avluya dinginlik veren nötr bir ışığın alınması sağlanmıştır. Su öğesine ilave olarak, suya paralel konumlandırılan düşey ahşap elemanlar ile kadın sığınma evinin avlusunun ortak mekanlarla iletişiminin daha kontrollü olması gerekliliği peyzaj tasarımı ile de sağlanmaktadır. Su öğesinin kenarında avluya renk katmak ve gölge fonksiyonunu kullanma açısından Erguvan (Cercis siliquastrum) ağacı önerilmiştir.
  • İşlik Avlusu: Bir ağacın gölgesi altında çalışacak bir mekan olarak kurgulanmıştır. Hoş kokusu ve gölge vermesi açısından Ihlamur (Tilia tomentosum) ağacı önerilmiştir.
  • Kreş Avlusu: Kum havuzu ve yeşil alandan oluşan avlu çocuklar için oyun mekanı oluşturmakta ve bitkisel tasarımla çocukların daha korunaklı bir alanda olmaları planlanmıştır.
  • Sokak ve Meydan: Mimari tasarımın kente açılan ve ana girişin olduğu bu alanda karşılama mekanı düşünülmüştür. Sert zemin uygulamaları tamamen bu yöneliş kurgusunun bir ürünüdür.

PARK TASARIMI

1. Su Kanalı ve Yaya Yolları
Mevcut su kanalı korunmuş, her daim akmıyor olsa da mekana zenginlik katacak bir unsur olarak yorumlanmıştır. Parkın karakterini bu su kanalının belirlemesi kararı alınmıştır. Parkın içinden geçerek ana omurgayı oluşturan su kanalının etrafında yapay yeşil tepecikler tasarlanmıştır. Bu tepecikler yürüyüş yollarını şekillendirmektedir. Su kanalı etrafında sulak alan peyzajı kurgulanmış ve ona göre Kamış (Arundo donax), Japon şemsiyesi (Cyperus papyrus), Sarı su zambağı (İris pseudacorus) gibi su bitkileri önerilmektedir.

Su kanalının etrafına daha yoğun bitkilendirme yapılarak parkın içindeki hiyerarşideki önemi vurgulanmıştır. Su kanalı yarışma proje alanı dışındaki alanlara da devam ettiğinden kullanıcıların rotalarının devamı olarak kullanabilecekleri izleri ve yönlendirmeleri taşımaktadır. Ayrıca kanala paralel olarak tasarlanan yürüyüş yolu, koşu ve bisiklet parkuru ile kullanıcı çeşitliliği sağlanması ve bu omurganın güçlendirilerek sürdürülebilir kılınması hedeflenmektedir.

2. Spor Alanları ve Hobi Bahçeleri
Spor alanları parkın ve su kanalının güneyinde kalacak şekilde konumlandırılmıştır. Bu alana 2 adet Tenis kortu ve 1 adet Basketbol sahası yerleştirilerek, etrafına düşünülen bitkilendirme ile bu alanların parkın içinde özelleşmiş bir alan olarak çalışması düşünülmüştür.

Hobi bahçeleri ve tarım alanları su kanalının kuzeyinde kalacak şekilde mimari projenin olduğu alana daha yakın konumlandırılmıştır ve işlik avlusu ile ilişkilendirilmiştir. İçerisinde tıbbi ve aromatik bitkilerin bulunduğu, insanların doğa ile vakit geçirme isteğini giderebilecekleri hobi alanları düşünülmüştür.

3. Saçak
Açık alan kullanımının ihtiyaçlarını karşılayacak geçici kapalı mekanları barındıran, gölge alan yaratarak park kullanımına konfor sağlayan ve açık alanları organize eden bir saçak tasarlanmıştır. Bu saçak aynı zamanda park ile proje alanının bütünlüğünü sağlayan önemli bir unsur olmuştur.

4. Bitki Karakteristiği
Arazi içindeki bitkilendirmede, Lüleburgaz’ın doğal bitki örtüsünde yer alan bitkiler kriter olmuştur. Park tasarımında; Süs Elması (Malus floribunda), Kocayemiş (Arbutus unedo L.), Sandal Ağacı (A. andracne L. ), Erguvan (Cersis siliquastrum L. ), Ihlamur (Tilia tomentosum), Süs Eriği (Prunus ceracifera), Meşe (Quercus robur) gibi Trakya bölgesinde doğal bitki örtüsünde yer alan ağaçlar tercih edilmiştir. Oval çalı grupları için de yine Trakya bölgesinde bitki örtüsünde yer alan Yıldız çalısı (Pittosporum tobira), Şimşir (Buxus sempervirens), Kurtbağrı (Ligustrum vulgare) gibi budamayla form verilebilen türler kullanılmıştır. Boylu çalı olarak baharın habercisi Altın çanak (Forsythia intermedia) ve Kırmızı bordo yapraklarıyla alana renk katması amacıyla Duman çalısı (Cotinus coggyria) kullanılmıştır. Yer örtücü olarak da çim tercih edilmiştir. Aidiyet hissini güçlendiren kullanıcıları bir kent parkından öte evlerinin bahçelerinde hissettirmek amacıyla meyve ağaçlarına yer verilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın