MİMARİ RAPOR
YEŞİL BANT
ESKİ ADETİ YENİ KÖYE entegre etmek sloganı ile kurgulanan bu projede referans kamusallık ve insandır. Geçmişin şehircilik anlayışı, yerleşim stratejileri ve plan lekeleri tasarım girdisi olabilir; fakat bire bir aynısını taklit etmek geçmişteki kronik bazı sorunları ve çözümsüzlükleri beraberinde getirecektir. Dolayısıyla ‘yeni bir mahalle’ sloganı ile de kurgulanan projenin insan ve insan eylemlerine dair gözlemlerini ve sunduklarını özetle ifade edecek olursak, proje arazisinin olduğu Bakırköy sadece İstanbul’un değil aynı zamanda Türkiye’nin de her dönemine tanıklık eden tarihi bir mirastır. Bu coğrafyada yüzyıllar boyunca farklılıkların bir aradalığı söz konusu. Farklı dinler, farklı ırklar, farklı renkler… Bu bir aradalığın uzun süre devam ediyor olmasının izahı insanların evlerine girerken ya da çıkarken karşılaşmaları, selamlaşmaları, kapı önü sohbetleri ile açıklanabilir. Günümüz yapılaşmaları ise bu olağan insani eylemlere pek imkan vermemektedir. Kurgulanan bu yeni projede ise mahalleyi mahalle yapan parametreler irdelenmiştir. Anlamını, özünü, duygusal olarak hissettirdikleri ve tabi ki günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek çağdaş bir tasarım anlayışıyla ele alınmıştır. Bu bakış açısından hareketle insanların pazar alışverişlerine gidebileceği, karşılaşabileceği, yürüyebileceği, oyun oynayabileceği, spor ve farklı etkinlikler yapabileceği alanlar tasarlanmıştır.
Ulaşım Kararları, Yerleşim Stratejisi, Mimari Bağlam
Alanın kuzeyindeki İstanbul Caddesi ve güneyindeki sahil yolu birer yoğun trafik aksıdır. Bu aksları kuzey-güney yönünde bağlayan arterler taşıt yolu olarak öngörülmüştür. Bu aksları dik kesen yollar ise yaya için tasarlanmış olup, adalar arasında öngörülen etkileşimi sağlayacak olan yeşil bandın kesintiye uğramaması hedeflenmiştir. Adalara ve parsellere yerleşim hem tarihi referanslar ile hem de kuzey-güney yönündeki yeşil aks ile belirlenmiştir.
Yapıların çeperlere yaslanıp iç boşluklar oluşturması projeye ilham olmuştur. Fakat erişimin sağlanamadığı bu boşluklar bir şey ifade etmezken tasarlanmış, düşünülmüş ve diğer adalardaki boşluklar ile ilişki kuran boşluklar bütünü çok şey ifade edebilir. Kamusal yapıların da bu yeşil aks boyunca ve adaların köşesinde örgütlenmesi insanların bu alanları kullanırken karşılaşmalarını sağlamaktır. Farklı işlevlerdeki kamusal yapıların farklı parseller içinde olması bu sebeptendir. Kamusal yapı olarak örneğin eğitim yapısının içinde düşünülen işlevler kütüphane, etüt merkezi , kurs merkezleri… Projede makul büyüklük ve diğer adalara makul mesafede kurgulanan meydan bulunmaktadır. Bu meydan esnek kullanımlı kamusal alan olarak tasarlanmıştır. Sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlik, konser ve tören alanı olarak kullanılması öngörülen bu meydan aynı zamanda afet sonrası toplanma alanıdır. Sökülüp takılabilen donatı ve peyzaj elemanları ile kurgulanan meydan işlevlere göre dönüşebilmektedir.
Konut yapılarının farklı kullanıcılara göre kurgulanması ve konutlara erişim sağlanırken aynı çekirdeklerin kullanılması bir aradalığı sağlamak üzere verilmiş kararlardır. Her katta bulunan iç ve dış cepheye yüz veren ikişer tane balkon bulunmaktadır. Bu balkonlara erişim çekirdekten sağlanmakta olup ortak kat balkonlarıdır. Kapı girişlerine tasarlanan üç basamaktan oluşan amfi düzeni ise kapı önü sohbetlerine ithafen kurgulanmıştır. Tescilli yapılarda da gözlendiği üzere bu alandaki önemli mimari öğelerden biri de cumbadır. Tasarlanan konut yapılarında da bu öğe yeniden yorumlanmıştır.
Kullanıcıların karşılaşma mekanlarından biri olarak kurgulanan pazar alanları yarı açık mekanların içinde kendine yer bulan tezgahlar bu pazarın devamı niteliğinde olabilecek veya teras kafeler olarak kullanılacak üst katlar tasarlanmıştır. Çatı sistemi ve cephe tasarımları da geleneksel dokudan esinlenmektedir. Çatılar kırma çatı olup en üst katta yaşama mekanlarında oluşan hacim mekana dahil edilmiştir. Cephelerde ise eski ahşap görünümlü düşey elemanlar kullanılmıştır.