PROJE RAPORU
Selçuk, iklimin ve insanlarının sıcak yapısı ile açık alan yaşantısının tüm gündelik hayata sızdığı ,”dışarıda olma” duygusunun/ aktivitesinin benimsendiği bir yerleşimdir. Bu anlamda mevcut yaşantı diline uygun, kentsel hayata katılan bir tasarıma gidilmiştir.
Tasarımın amacı, yerleşimin çok kültürlü ve çok katmanlı dokusunu benimseyerek yarattığı kamusal avlu / açıklık ile sosyal yaşantıyı net bir alana toplayıp odak oluşturarak, tüm kentlinin ve bina özelinde farklı fonksiyonlarda yer alan kapalı alan kullanıcılarının “etkileşim -karşılaşma- bağ kurma” durumlarının maksimum düzeye çıkarılması hedeflenmektedir.
Tasarım alanı, Selçuk mevcut kent dokusu içerisinde, yerleşim merkezinin güneyinde konumlanmaktadır. Proje ana yaklaşım aksı, İzmir – Aydın karayolu bağlantısı olan Atatürk Caddesine paralel Kubilay Caddesi üzerindendir.
Tasarıma ana yaya yaklaşım aksı, vaziyet itibariyle kent merkezine direk bağlantısı bulunan Kubilay Caddesi üzerinden alınmaktadır. Ayrıca yakın çevrede yer alan spor alanlarına kolay ulaşımın sağlanabilmesi ve tasarım alanı ile diğer kentsel aktivite alanlarının etkileşim sürekliliğinin arttırılabilmesi amacıyla 5014 Sokak üzerinden ikincil bir yaya bağlantısı oluşturulmuştur. Diğer bir yaya bağlantısı ise kentin gelecek senaryosunda gelişim bölgesi olabilme potansiyeline sahip olan güney bölgesinde yer alan İstiklal Caddesi üzerinde tasarlanmıştır.
Tasarım, doğu – batı aksında yarattığı kamusal açık ve yarı açık kullanım olanaklı gölgeli mekanları ve bu mekanların kapalı mekanlarla olan sürekliliği ile hedeflediği “dışarıda olma duygusunu: açık alan kamusal yaşantısını desteklemektedir. Kamusalın, gündelik yaşam eylemlerine olanak tanıyan, yalın bir tasarım geliştirilmiştir.
Tüm fonksiyonların avluya açılarak, zemin kotunda doğrudan bağlantı ile üst zemin kotunda ise görsel bağlantının yanı sıra oluşturulan ikincil açık – yarı açık üst zemin ve amfi ile avluya bağlanarak, her bir fonksiyonun kamusal hayata aktif olarak katılımı sağlanmaktadır. Tüm kotlarda tasarlanan açılır pencereler/ iç cephe yüzeyleri ile iç – dış birlikteliği/ sürekliliği sağlanarak, avlunun farklı etkinliklerce beslenmesi amaçlanmıştır. Bu anlamda kamusalı ön plana alan, katılımcı bir tasarım kurgusu oluşturulmuştur.
Kamusallık derecelendirilerek, zemin kotunda tüm etkinliklerin gerçekleştirilebileceği ve kamusal etkileşimin arttırılabileceği bir avlu: “kamusal açıklık” ve üst kotta ise yeme – içme mekanlarına özelleşen bir platform oluşturulmuştur. Projeye ait birimlerin açılabilir olanaklı cephe yüzeyleri ile avlu kurgusuna katılan ve farklı kotlardan avlunun seyrine olanak tanıyan, etkileşim alanı oluşturan, açık sinema aktivitelerinin de gerçekleştirilebileceği çok amaçlı bir amfi tasarlanmıştır. Avludan amfiye, amfi üzerinden ise üst kotta yer alan yeme – içme mekanları bir süreklilik içerisinde ve “dışarıda olma” duygusu içerisinde kurgulanmıştır.
Fonksiyon yerleşim kararlarında, avlu yaşantısı odak oluşturacak şekilde kütleler oluşturulmuştur. Ayrıca gelecek senaryosunda, her bir fonksiyonun farklı işletmelerce kullanılabilmesi amacıyla fonksiyonların bağımsız olarak çalışabilmelerine önem verilmiştir.
Zemin kotta, avluya açılan tiyatro/ fuaye, atölyeler, sinemalar ve yönetim yer alırken, üst kotta yeme- içme mekanlarına yer verilmiştir. Zemin kotunda, daha yoğun ve aktif harekete dayalı kamusal etkinliklerin açılımına olanak sağlanarak farklı bir işleyişe sahip yeme- içme eylemleri üst kotta kurgulanmıştır.
Gösteri Salonu yapısı içerisinde fuaye ile birlikte öngörülen sergi aksı; avludan başlayan, fuayede odaklanan, üst fuayede devam ederek, üst zemin kotunda yarı açık mekana dönüşen bir süreklilik ve mekansal çeşitlilik yaratmaktadır. Böylece eş zamanlı, iki ya da üç sergi oluşumuna olanak tanınmaktadır.
Plan şeması ile örtüşen, net, kullanıcının hızlı kavrayabileceği hacimler tasarlanarak açık alanlardan maksimum verimin alınması amaçlamıştır.
Avlu içerisinde yer yer bölge tanımlayan gölgeleme elemanlarının bulunduğu, yer yer ise bulutlara/ gökyüzüne kavuşulan bir açık – yarı açık bir kabuk kurgusuna gidilmiştir. Kütleleri birbirine bağlayan ve gölgeleme sağlayan bu kabuk yüzey altında kurgulanan ve ayrı çalışabilme olanağı sağlayan kütlelerin maksimum doğal ışık alabilecek şekilde yatay güneşlenme/aydınlanma derinliği dikkate alınmıştır.
Malzeme Kararları ve yapı cephe kurgusunda iklimsel etkiler gözetilerek güneş kırıcılar/ gölgeleme elemanları, saçaklar/ yarı açık mekanlar kurgulanmıştır. Amfi üzerinde oluşturulan saçak, gölgelemeyi sağlarken, aynı zamanda amfinin açık sinema kullanım senaryosunda tanımladığı alan üzerinden kaldırılabilir- otomatik sinema perdesi inişine de olanak sağlamaktadır.