MİMARİ RAPOR
İnsanların aktif yaşam döngüsünde sosyalleşme olanağı sağlayan, ortak kimlik ve kültürün yaratılarak geliştirilmesinde kentsel yaşamın temel unsuru olan kamusal mekânlar; geçmiş, günümüz ve gelecek arasında kurulan ilişkileri, ortak belleği, kent kimliği ve sosyal ilişkileri görünür kılan, fiziki mekân boyutunda özgün yaşam alanları oluşturan sosyal bağlayıcılardır. Bu bağlamda kentin oldukça değerli sosyo-kültürel ve ekonomik merkezinde yer alan Merzifon İş ve Yaşam Merkezi’nin sosyo-kültürel ve iş odaklı farklı yaş gruplarına yönelik esnek kullanıma olanak sağlayan açık-yarı açık ve kapalı mekânlar tasarımın ana kurgusunu oluşturmaktadır.
KENTSEL TASARIM KARARLARI:
KARAKTER: Yapının kendine özgün karakteri ile kent kimliğine katkıda bulunmaya olanak sağlaması ve aynı zamanda bir kent simgesi oluşturması. Mevcutta bulunan ticari yapının iç avlulu özelliğinin öneri tasarımda da devam ettirilmesi, kentsel hafızada iz bırakarak kentsel karakterin korunması. Farklı biçimlenişte yer alan işlevlerin görsel ve fiziksel ilişkiye olanak sağlayacak biçimde sunulması.
Çevredeki dokunun genel karakteristiği ada ölçeğinde bitişik nizam yapılaşmış olmasına karşın; öneri tasarımda zeminde bütünleşik üst kotlarda ise ayrı ayrı bloklar olarak görsel etki yaratması.
SÜREKLİLİK VE KAPALILIK: Yapının tasarımında kullanılan vurgulayıcı öğe sürekliliktir. Hamamlar Caddesi’nden başlayıp Şerbetçi Sokak ile devam eden aks, önerilen tasarımdaki bina içi geçişler ile Hal Caddesi üzerinden bedestenin olduğu sit alanına bağlanarak kentsel sürekliliğin sağlanması. Yapıda Hal Caddesi girişinde önerilen meydancığın kamusal boşlukta toplayıcı ve dağıtıcı rol üstlenmesi.
KAMUSAL ALANLARLA İLİŞKİ: Yapının Sokak sürekliliğine olanak vermesi, Hal Caddesi’nde yapının önünde oluşan boşluk ile kentlilerin yapı ile ilişkisinde akışkanlığın sağlanması. Öneri tasarım ile bireyin kent mimarlığı ve kentsel mekânı bir “ortak” yaşam alanı olarak değerlendirmesine imkân vermesi. Sürprizli, şeffaf, hafif, geçirgen bir kamusal mekân oluşturularak, farklı işlevler ile kullanım zenginliği ve çeşitliliğine olanak vermesi. Bireyin kendini güvende, kaygısız ve rahat hissettiği kullanıcı dostu mekânlar tasarlanması.
ULAŞIM ve ERİŞİMDE KOLAYLIK: Yerel dokuda gelişen ve süregelen yaya ulaşım ve erişim hareketinin organizasyonu aynı zamanda mekânın organizasyonunu da belirlemesi. Tek yönlü taşıt ulaşımı doğrultusunda Muammer Aksoy Sokak’ından servis alan 60 araçlık kapalı otopark ile yapıya araç ile ulaşımda kolaylık sağlanması.
KENTSEL OKUNABİLİRLİK: Bedestenin bulunduğu kentsel sit alanından bakış noktasında yapının farklı cephe tasarımı ile görsel etki oluşturması.
Farklı yoğunluk ve çeşitlilikteki etkinliklerin tanımlı bir alan ile birbirini destekleyecek biçimde belirli bir örüntü oluşturması.
UYUM SAĞLAMA: Yapının insan ölçeğinde ve dış mekândan işlevinin okunabilir olması, kolay ilişki kurulması ile kullanıcıyı yönlendirebilmesi, sit alanı ile uyumun bir ölçek ve hacim ile belirlenmesi.
ÇEŞİTLİLİK: İki farklı işlevin aynı yapıda zemin ve zemin altında bütünleşik tasarlanarak farklı kullanıcıların bir araya gelmesinin sağlanması, aynı zamanda binanın işlevsel çeşitliliğinin yapının kabuğuna yansıtılması.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: Yapının üçüncü boyutta iki ayrı kütle olarak biçimlenmesi ile hâkim rüzgâr yönü olan kuzeydoğu – güneybatı yönü dikkate alınarak, tasarımda klimatik iç sokak ve avlu kurgusu üzerinden mekânda doğal hava sirkülâsyonu ve doğal iklimlendirmenin esas alınması.
Merzifon’da Karadeniz ikliminin az da olsa etkileri görüleceği için hava sirkülâsyonu ile nem etkisinin doğal olarak azaltılması, ayrıca yaz mevsiminde etkin karasal iklimin etkisini azaltmak için gölgeli iç avlu tasarlanması.
Mevsim geçişlerinde iç avlunun güneşin ısı etkisinden yararlanması amacıyla kamusal boşluk iki kat yüksekliğinde ele alınarak, hem alt hem de üst kotta doğal ışık ve ısı etkisinden yararlanılması, ayrıca batı yönüne kapalı biçimlenerek sıcak mevsimlerde oluşabilecek sera etkisinin azaltılması ve doğu yönünde Hal Caddesi’nde gölgeli yaşanılabilir kamusal mekân oluşturulması.
Kentin coğrafi özelliklerine, iklimine, ekolojiye, sosyal yaşamına duyarlı, yalın bir mimari retoriğin öne çıkarılması amaçlanmıştır.
MİMARİ TASARIM KARARLARI:
Tasarım alanı Merzifon kent merkezinin merkezi iş alanı bölgesinde yoğun alışveriş odaklı, ada bütününde bitişik yapı düzeninde biçimlenmiş kentsel dokuda yer almaktadır.
Yapı adaları ve boşlukların tanımladığı kentsel yollar ile taşıt ve yaya hareketliliği ve sürekliliği sağlanmaktadır. Tarihi kent merkezi ve meydanına yönelen mekânsal doku içerisinde süregelen akışkan akslar yapının biçimlenmesini etkileyen en önemli faktördür.
Tasarımda bu akslarla beslenen alışverişin kesintiye uğramadan yapının zemin ve açık zemin altı düzlemini organize edecek biçimde geçilerek, süregelen akslara eklemlenmiş ve onun doğal bir parçası olması sağlanmıştır.
Açık dolaşım ile beslenen ticari akslar, aynı zamanda yapının sosyo-kültürel birimlerine erişimi kolaylaştıracak biçimde yorumlanmıştır. Böylece yaya hareketine paralel olarak yapının içinde yer alan alışveriş, yeme içme, ofis ve kültür mekânlarına giriş olanağı sağlanmıştır. Kamusal yarı açık ve farklı kodlarla oluşturulan mekân grupları; görsel, algısal ve işlevsel ilişkileri ile hayatı zenginleştirmiştir.
Zemin kotunda ofis birimleriyle kültürel – sosyal birimler ile ayrı girişlerle ayrışmaktadır. Zemin üzerinde parçalı iki kütle olarak ayrışan yapılar, korunaklı, girişler olarak tasarlanmıştır. Kültürel – sosyal mekânlara ayrı kapalı girişin yanı sıra açık dış mekândan ulaşılan kamusal alanla doğrudan ilişki kurabilen ikinci girişe ayrıca yer verilmiştir. Kapalı otopark kotundan her iki işleve düşey olarak erişim mümkün olmuştur.
Kentsel okuma ve algıya yönelik yapının dış mekânla kurduğu ilişkinin önemli payı olduğu gerçeğinden hareketle ofis ve kültür mekânının kendini ifade edebilmesi tasarımı belirleyen diğer bir unsur olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda ofis yapısı düşey çekirdeğe bağlı, kolay ulaşılabilen, mekânsal organizasyon modüler büyüklük ve esneklikte tasarlanmıştır.
Kültür ve sosyal birimler zemin kotundan yükseltilmiş, bu durum yayanın yapıya geniş bir kentsel boşluktan içeriye alınması ve korunaklı kamusal boşluğun oluşmasına katkı sağlamıştır. Farklı üst iki kotta yer alan kültür mekânları ayrı kentsel balkonları ile kamusal boşluğa bağlanan bu boşluğu besleyen ve beslenen, masif minimalist kurgu ile insan ölçeğine uygun zengin mekânsal organizasyona olanak sağlamışlardır.
İş ve yaşam merkezi gerek hal sokağı girişi gerekse kent meydanı girişinden algılanan doğu cephesinde yer alan kamusal boşluk ile her iki yöndeki yaya hareketinin buluşma odağı haline gelmiştir. Boşlukta yer alan basamaklı amfi düzeni ise sokağın gece ve gündüz yaşamasına olanak sağlar. Diğer yandan sokağa cepheli zemin boşluğu ve üst kotta yer alan eğitim birimleri balkonu; periyodik açık sergi ve etkinliklerin gerçekleşmesine olanak sunarlar.
Kültür bloğu ikinci katında konuşlanan yaşam boyu eğitim birimleri, kentsel balkon ile kamusal boşluğu bağlamanın yanı sıra, alışveriş ortamıyla görsel ve algısal boyutta iletişime geçerek etkinliklerin deneyimlenmesine ve katılıma çağrıda bulunur. İkinci katta bulunan sergi holü ve çok amaçlı salon yarı açık kent balkonu ile sokağın ve kamusal boşluğun üzerinde dikkat çeken boşlukta yer tutan formu ile kendini ifade edebilen ve hafızada iz bırakan imgeye dönüşür.
Aynı zamanda total bir açıklık olarak belirginleşen salon; esnek/bölünebilir/dönüştürülebilir farklı işlev ve büyüklüklere ev sahipliği yapar.
ENERJİ KAZANIMI:
Yapının bütünü içerisinde yer alan iç sokak, galeri boşlukları ve aralıklar ile soğutulmasının yanı sıra temiz hava sirkülasyonu sağlanmıştır. Yapının ısıtılmasında, ofis ve kültür blokları, ayrı denetimli girişler ile ısı kayıpları engellenmiştir. Yapının güneş alan güney doğu cephesi kamusal boşluğun, mevsim geçişlerinde, güneşin ısı etkisinden faydalanabilecek konumda biçimlendirilerek pasif ısınma sağlanmıştır.
Güneş alan cephelerinde yaz güneşinin kontrolü amacı ile güneş kırıcılara yer verilmiştir. Teras çatılarda güneye bakan yönelimle, yapının ısıtılması – soğutulması ve enerji ihtiyacına yönelik güneşli gün sayısını dikkate alan yeni nesil görsel kirlilik oluşturmayan 1000 m2 lik çatıda 400kw/gün enerji üreten güneş pilleri önerilmiştir. Ayrıca yapı bütünü ve çevresinde yağmur sularının toplanarak kullanılması tasarımın hedefleri arasındadır.
Sonuç olarak; kamusal mekânın etkin ve verimli kullanılması; insanı odak alan, farklı bütünleşik organizasyonu ile kentlinin kendini ifade edebileceği ve çevresinde alternatif deneyim alanı olarak yer edinen ana işlevleri ile rasyonel uyum gösteren bir kamusal mekân kurgulanmıştır.