KAMUSAL MEKAN
Tarihi/yapısal, doğal ve sosyo-kültürel çevre bireylerin kullanımları ile evrilen bir bütündür. Fiziksel çevre sosyal alışkanlıkların somut hale gelmesidir ve sosyal alışkanlıklar da fiziksel çevre ile gelişir. Bu döngüde yeni ihtiyaçlar kentin devinimini sağlar.
Günümüzde kamusal mekânlardaki pek çok gündelik işlev, teknolojinin gelişmesiyle özel mekânlara taşınmaktadır. Özellikle bu dönemde insanları bir araya getiren kent boşlukları büyük önem taşımaktadır. Kamusal mekan, tarihi dönemlerden bu yana, insanların normal günlük rutinlerinde ya da dönemsel şenliklerde fonksiyonel ve törensel aktiviteleri gerçekleştirdiği toplumu birbirine bağlayan ortak bir zemin olarak değerlendirilebilir.
Kamusal iç mekânlar konfor düzeyini artırdığı için tercih sebebi olurken, içe dönük olması halinde kent yaşamının canlılığı olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Oysa ki gelişen kent yaşamında kamusal iç mekanlar ihtiyaçtır ve kentle ilişkili bir kurguda geçirgen, kentle bütünleşen mekanlar sosyal temasa daha çok olanak sağlayacaktır.
CUMHURİYET MEYDANI-TARİHİ ÇEVRE
Merzifon Belediyesi İş ve Yaşam Merkezi için belirlenen proje alanı Merzifon ilçesinde merkezi konumda yer almaktadır.
Kuzeydoğu yönünde bulunan Merzifon Meydanı ana aksların kesiştiği merkezi bir noktada önemli bir odak noktası oluşturmaktadır. Meydanda bulunan Karamustafa Paşa Cami, Tacettin İbrahim Paşa Cami, Taşhan ve bedesten günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılardır.
Meydan 2012 yılında yeniden düzenlenerek Cumhuriyet Caddesi boyunca tarihi dokunun görsel algısı iyileştirilmiştir. Bölge için ana akslardan biri olan Cumhuriyet Caddesi yarışma alanına yaklaşımında önemli bir eşik olduğu gibi tarihi doku ile yarışma alanı arasında tampon bölgesi oluşturmaktadır.
Cumhuriyet Caddesi Hal Sokak ile araziye ulaşım alternatifi sağlamıştır. Fiziksel olarak sokakla kurulan ilişki 769 no.lu adadaki yüksek katlı yapılar ile görsel olarak kopmuştur. İmar planındaki bitişik nizam kurgusu arazinin temas edebileceği seçenekleri kısıtlamıştır. Bu konu yaklaşımımızda önemli bir tasarım problemidir.
TASARIM KARARLARI
MEVCUT DURUM-HAL BİNASI
Arazide bulunan günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığı düşünülen hal binası dikdörtgen planlı, avlulu ve içe dönük bir yapıdadır. Bir tasarım problemi olarak nitelendirdiğimiz mevcut kamusal yapıdaki kentle ilişki kuramayan içe dönük kurguyu eleştirirken, kapalı ve açık mekanlarla beslenen avlulu yapı ve bu mekanların sosyal hayata sağladığı olanaklar referans noktamızı oluşturdu. Tasarımımızda, eleştirimize yönelik çözümü kentle kurulacak ilişki, alanın kent içindeki konumu, yakın çevresine göre oluşumu üzerinde durarak geliştirdik.
YOĞUNLUK/ ULAŞIM
Yarışma Alanı, ilçe merkezinde ana yaya arterine (Hal Sokak) yakınlığı nedeniyle, yoğun kullanılan alışveriş, buluşma-ve dağılma işlevlerinin yer aldığı bir bölgenin yakınında konumlanmaktadır. Alan, şehir merkezinde bulunan Cumhuriyet Meydanı’nın güneyinde, kentsel sit alanının kuzeydoğusunda ve PTT binasının güneybatısında, yer almaktadır. Cumhuriyet Meydanı ile yarışma alanı arasında eşik görevi gören Cumhuriyet Caddesi kentin ana araç arterlerinden biridir. Araç ve yaya kullanımı yoğun olmakla beraber toplu taşıma içinde önemli bir akstır ve meydanda toplu taşıma durakları bulunmaktadır. Cumhuriyet Caddesi’nin yoğunluğu, Hal Sokak’taki yaya yoğunluğu ve bu bölgenin Cumhuriyet Meydanıyla olan etkileşimi tasarladığımız yapının ana yaklaşımında çıkış noktamızı oluşturdu.
TARİHİ ÇEVRE-ORGANİK DOKUNUN YENİDEN YORUMLANMASI
Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan, yapılar ve kalıntılar bulunmaktadır. Burası sit alanı ilan edilmiştir.
Tarih öncesi dönemlerde yoğunlukla gözlemleyebildiğimiz organik dokulu yerleşim Cumhuriyet Meydanı çevresinde de görülmektedir. Genellikle kendiliğinden oluşmuş bu yerleşim dokusu sosyal etkileşimlere daha çok olanak sağlamaktadır.
Yarışma alanının çevresinde bulunan organik dokuyu referans alarak bir sistem geliştirmeyi amaçladık. Organik doku karmaşık görünür ama kendi içinde bir düzeni vardır. Bu düzeni modernize ederek gridal bir sistem oluşturduk. Karelerle oluşturduğumuz sistemi zemin dokusunda sürekliliği sağlayan tasarım elemanı olarak belirledik. Bu zemin dokusu çevrede yoğun kullanılan ticari alanlarla yapıdaki ticari hayatı kesiştirdi. Zemindeki dokuyu cephede de kurgulayarak zemin cephe bütünlüğünü sağladık. Bu cephede konumladığımız düşey çarşı ile işlevsel sürekliliği devam ettirdik.
Gridal sistemin monotonluğunu bozmak amacıyla yatayda ve düşeyde şeffaf, ahşap, çelik yüzeylerden yararlandık. Bu düzlemlerin farklı ama kendi içinde tutarlı oranları organik dokunun potansiyelinin tasarımımıza kazandırdığı önemli detaylardandır.
İŞLEV DAĞILIM
Kent yoğunlukla konut dokusundan oluşmaktadır. Zübeyde Hanım Caddesi, Gazi Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Hacı Rahat Caddesi, Hamamlar Caddesi, Taştan Sönmez Caddesi, Remzi Özkanca Caddesi, Lise Caddesi, Ulus Caddesi yoğun ticaret dokusu ile çevrelenmiştir. Kent merkezine yakın konumlarda resmi yapılar, sosyal tesisler ve eğitim yapıları bulunmaktadır. Dış çeperlerde daha çok konut dışı kentsel çalışma alanları, organize sanayi bölgeleri, gelişme konut alanları yer almaktadır.
Yarışma alanı ölçeğinde incelediğimizde zemin katlarda perakende ticaret alanları ve üst kotlarda konut dokusu ile çevrelenmiştir.
Kent için önemli bir odak noktası olan Cumhuriyet Meydanı, Hal Sokağın aktif ticari yaşantısı, bu yaşantıdan ve kendi dinamiklerinden beslenen Sepetçi Sokak, Aksoy Sokak, Acıbadem Sokak yarışma arazisinin çevresinde günlük fonksiyonları arttırma potansiyeline sahip arterlerdir.
Tasarımımızda Cumhuriyet Meydanına tasarladığımız zemin dokusu ile temas edecek şekilde burada bulunan sosyal, kültürel ve ticari yaşamı Hal Sokağı çevresinde şekillendirerek yapıya dahil etmeyi amaçladık. Hal Sokağına verdiğimiz cephede düşeyde kurguladığımız çarşı ile mevcut durumda var olan ticari hayatın potansiyellerini iyileştirmeyi hedefledik. Böylece yakın çevrede zeminde süregelen ticari hayatı tasarladığımız yapıda üst kotlarda devam ettirdik. Düşey çarşının cephesinde zeminde kullandığımız dokuyu devam ettirdik. Böylece zemin-cephe sürekliliğini sağladık.
Zemin katta var olan ticari yaşamı desteklemek amacıyla ve yakın çevre kullanıcılarının kolay iletişim kuracağını öngörerek günlük yaşamı destekleyen geleneksel esnaf dükkanlarını +0,00 kotunda kurguladık. Kamusal birimleri yakın çevrede bulunan banka ve PTT yapılarıyla olan işlevsel ilişkisini sürdürmek amacıyla zemin katta konumlandırdık.
+4,25 kotunda kamusal sürekliliği üst katlara taşıyabilmek adına açık kamusal alan oluşturduk. Esnaf dükkanlarının, ticari ve hizmet mekanlarının, restoranın buraya açılması ile kendi içinde aktif bir yaşantı sağlayan platforma dönüştürdük.
Düşey çarşı olarak nitelendirdiğimiz yarı şeffaf kütlede ticari ve hizmet mekanları üst kotlarda devam etmektedir.
Aksoy Sokağa bakan cephede +4,25 kotundan itibaren erişiminin daha dolaylı olması nedeniyle diğer işlevlere göre daha özel kullanımda olan ofis birimlerini tasarladık. Ofisler üst kotlarda devam etmektedir.
Hal Sokak yüzeyinde Cumhuriyet Caddesinden tasarlanan yaklaşımda karşılamak üzere zeminden -4,00 kotuna inen amfi tasarladık. Amfiden müzik atölyelerinin açıldığı sahne izlenebilmektedir. -4,00 kotunda ayrı bir platform oluşturarak istenen Yaşam Boyu Eğitim Merkezine özel açık, yarı açık ve kapalı mekanlar oluşturduk. Burada atölyeler, yönetim birimleri ve servisleri bulunmaktadır. Açık platformdan erişilen atölye ürünlerinin satıldığı birimler eksi kotta da yapının ticari hayatının sürekliliğini sağlamaktadır.
-7,00 kotunda çok amaçlı salon ve sergi holü -4 kotundan da fuaye ile eşik oluşturarak ulaşılabilir konumda tasarlanmıştır.
-7,00 kotundan başlayan -11,00 ve -13,00 kotunda devam eden kapalı otopark oluşturulmuştur.
-16,00 kotunda sığınak, teknik servisler, depolar bulunmaktadır.
İKLİMSEL ÇÖZÜMLER
Yerin hafızası, gece gündüz kullanım alternatiflerini göz önünde bulundurarak oluşturduğumuz kütleyi ikiye ayırdık. Düşey çarşı olarak adlandırdığımız yapıda Hal Sokağın potansiyelini içeri almak için geçirgen bir yüzey oluşturmaya karar verdik. Bu yapıyı güneyde bulunması nedeniyle boşlukların yanı sıra cam malzeme ile tasarladık. Böylece ışığın ve ısının oluşturduğumuz boşluğa geçişini sağladık. Bu kısımda taşıyıcı olarak çelik strüktür sistemi tasarladık.
İç boşluğu tasarlarken burada oluşturduğumuz sosyal etkileşimin yanı sıra bu boşluklara bakan mekanların ışık alımını ve doğal havalandırma çözümlemelerini yaptık.
Yağışlı ve soğuk iklim sebebiyle boşluk arasında geçişleri tüp geçitlerle sağladık.
Kuzeye bakan cephede daha az açıklıkla hakim rüzgardan ve soğuk havadan korunmayı amaçladık. Bu cephede ileri geri konumlandırdığımız yüzeylerle mekanlara ışık alırken minimum açıklık sağladık. Böylece yapıda güneş ışınlarından maksimum düzeyde yararlandık, enerji tasarrufu sağladık.