Mimari Proje Raporu
Kenti bitimsiz bir enerji hareketi olarak tarif etmek mümkündür. Bu hareketin nabzı gündelik yaşamın gelişigüzel pratiklerine bağıldır.
Şehir içerisinde bir açık alan düşüncesi üretirken, bunu bir “boşluk” problemi olarak görmek anlamlı olacaktır. Boş ile boşluk arasında diferansiyel farkı yine şehir yaşamının enerji merkezlerinin salınımında bulmak mümkündür. Bu anlamda kent mekanı sürekli yoğunlaşıp, çözülmelerle bitimsizce inşa edilip bozulan boşlukların örgütlenmesidir. Sürekli inşa edilen bu ilişkiler farklı ölçeklerde tezahür eder. Yani sokak ile meydanın ayrımını büyüklüğü ile değil; ilişkileri, sıkışmaları, genleşmeleri ile kavrarız. Zira kent, ölçeğini gündelik pratiklerden edinir. Bu nedenle tasarımın problem alanı: şehrin ilişkilerini bir bölgede yoğunlaştırılmasıyla meydana gelen boşluğu bir sosyo kültürel ilişkiler ağı olarak inşa etme arayışıdır.
Merzifon bir höyükler şehridir. Tarihsel olarak Anadolu medeniyetlerinin yataklarından biri olan bu coğrafya da ticaret ve şehir hayatı geçmişe dayanır. Şehir hanlar bölgesi etrafında gelişmeye devam etmiş ve bu bölgeyi çekirdek olarak almak üzere buradan saçaklanmıştır. Tasarım alanı, tarihi hanlar bölgesi çeperinde ve gelişen şehrin eşiğindedir.
Çevresi yayalaştırılan yarışma alanı, boşluk olarak parseli değil şehri kullanmayı önerir. Bu doğrultuda yapı geçirgen ve ufalanmış tavrıyla zeminden başlayarak, boşluğun düzlemsel değil hacimsel devinimini strüktüre eder. Böylece zemini ve zemin oyuğunu çeper sokakları ile birlikte bir nişler yığını olarak örgütler, üst kat döşeme kullanımı ile yapı sokağı bir balkon olarak üst katlara taşır.
Zemin katta ticari birimler bulunmaktadır. Birinci kat hızlı ulaşılması gereken çok amaçlı salon ve yaşam boyu eğitim merkezi bulunmaktadır. Diğer katlar; ofis alanlarından oluşmaktadır. 2. ve 3. Bodrum katta; otopark, sığınak, tesisat merkezi genel depo bulunmaktadır. 1. Bodrum katı ise alt çarşı olarak kurgulanmıştır.
Yapı inşaası ince yapı, kaba yapı temelinde işlemez. Yapı tektoniği brüt beton bir iç ile, tuğla bir dışın ilişkisidir. Tasarım bu ilişkiyi açık alanları pasaj, çarşı, avlu, teras, balkon gibi farklı mekansal çokluklar olarak inşa eder/kurar. Yapıda Merzifon’un toprağının pişirilmesiyle elde edilen tuğla, masif bir katılık olarak şehirde belirir. Bir boşluğu saran bu tektonik ve iç brüt beton strüktür ile boşluk oyulmuş bir kent nişine dönüşür. Bu niş ikinci ve üçüncü boyutta tüm yapıya saçılır.