Katılımcı, Merzifon Belediyesi İş ve Yaşam Merkezi Mimari Proje Yarışması

Mimari Proje Raporu

Tarihi merkez içindeki yapı adaları, ada içi yerleşim planlarının kendine has düzeni, projenin ana konseptine çıkış noktası olmuştur.

Merzifon’un mimarî miras bakımından Anadolu şehirleri arasında çok sayıda ve farklı türde anıtlara sahip zengin bir yerleşim olması, tarihi merkez içindeki yapı adaları, ada içi yerleşim planlarının kendine has düzeni, projenin ana konseptine çıkış noktası olmuştur. Yapı adalarındaki yapı cephelerinin tamamının çeperlere dayanarak, farklı genişlikte cephelerin bitişik nizam bir araya gelişlerinden esinlenilerek, proje alanı tarihi bir yapı adası gibi ele alınmış, yapı parsel çeperine dayandırılmış, farklı genişlikteki statik yapı akslarıyla farklı cephe genişlikleri ve farklı modüller vurgulanmıştır. Mevcut tarihi doku içerisindeki yapıların ada içinde bıraktıkları boşluklar, bedesten ve han yapılarının iç avluları da projenin kalbi niteliğindeki iç avlunun tarihi köklerini oluşturmaktadır.

Merzifon, coğrafî konum itibariyle ilk çağlardan günümüze kadar daima cazip bir yerleşim alanı olmuştur. Bu kültürel ve mimari zenginlikten beslenen, Merzifon’daki Türk Mimarî eserlerinin inşasında kullanılan taş, tuğla, ahşap ve kurşunun kendine özgü kullanımı, taş ve tuğlanın bazen alternatif sıralar halinde beraberce kullanılışı, tüm yapılarda ortak bir mimari dil oluşturmuştur. Bu ortak mimari dilden ilham alan projede bu malzemeleri çağdaş yapım teknikleri ve tasarım dili ile yeniden bir araya getirmek amaçlanmıştır.

Merzifon’un tarihten günümüze olan katmanlaşmasında Osmanlı şehir kültürünün, özellikle bedesten, han, hamam ve cami yapıları merkezinden yayılan sokaklara ve açık alanlarına verdiği önem ön plana çıkar. Bu alanlar ve sokaklar sosyal ve ticari etkileşimin kalbi olarak, yapılaşma dokusunun şehir merkeziyle olan ilişkisini kuvvetlendiren niteliktedir. Proje alanı da merkezden yayılan sokakların arasında bu etkileşim ve paylaşıma yeni bir soluk getirmek amacındadır. Projede yerleşim kültürü Merzifon’un genel kurulumuyla kaynaştırılır aynı zamanda kendi içine ayrı bir yerleşim kurar. Amaç sadece bir iş ve yaşam yapısı oluşturmak yerine bir yaşam alanı kurup, ortak kullanım alanları oluşturmak ve etrafındaki ana sokaklardaki sosyal ve ticari ilişkileri arttırmaktır.

Tasarlanan yapı ile tarihi dokunun birlikteliği projenin yeni olan yapılar bütünü ile kaynaşmasına önayak olur. İnsan hareketinin ve sosyalleşmenin yoğunlaştığı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii önündeki meydan; bedesten ve taşhan doğrultusunda uzanır. Tarihi merkezi proje alanına ve şehre doğu ekseninde bağlayan Hal Sokağı ve Muammer Aksoy Sokakta farklı işlevleri barındıran bağımsız kütleler onları çevreleyen sokaklara asılır ve birbirini bu sokaklar ile dinamikleştirir. Yaya yönelimi, her iki sokaktan ve Sepetçi Sokaktan alınan hem yaya hem de araç girişleriyle birlikte zeminde esnek kullanımlar ve etkileşimlere olanak sağlar. Sokak, bu dinamik insan hareketi içinde sosyal hayata mekân sunar. Yapı yaşayan bir hacme, ilişkiler ağına dönüşür. Tarihi doku, kültürel izler yapıya cephe malzemeleriyle, cephe oranları ve planlama şeması ile aksettirilir.

Tarihi ada ile çevresini bütünleştirmek adına bisiklet yolları oluşturulması önerilmektedir. Yeni imar planında önerilen yaya aksları girişlerinde bisiklet parklarına yer verilmiş, farklı peyzaj fonksiyonları ile desteklenmiş, meydanlaşan alanlarda kuru havuzlar, sanat objeleri, çocuk oyun alanları, havuzlar, dinlenme alanları yeşil alanlarla bütünleştirilmiş, tasarım yapılırken yaya eksenlerine önem verilmiştir.

Tarihi aksın yoğunluğunu bölgeye en kuvvetli olarak aktaracağı düşünülen Hal Sokağı üzerindeki avlu girişinde tasarlanan ve yaşam boyu eğitim merkezine bağlı olarak çalışacak olan sergi salonu; yaşam boyu eğitim merkezi girişi, alt kattaki çok amaçlı salon fuayesi ile birlikte yeni bir kentsel mekan deneyimi sunmaktadır. Zemin kat fonksiyon şeması ve yerleşimi avlu ve yaya aksları ile desteklenmiş, yoğun zemin kullanımı gerektiren program titizlikle işlenerek ticari ve kamusal fonksiyonların yanı sıra dengeli bir açık alan kullanımı da önemsenmiştir. Zemin katta, ofisler ve yaşam boyu eğitim merkezi için ayrı güvenlikli lobiler tasarlanmış, ticari ve kamusal diğer fonksiyonlarla birlikte avludaki etkileşimi arttıran öğeler olarak planlanmışlardır.

Zemin katta yer alan restoran-kafe fonksiyonları kendi içlerinde 1. Kat ile bağlantılı olarak çözülmüş, sokak ile hemzemin ve bir üst kattan görsel bir bağ kurulmuştur. Ticari mekanlar mümkün olabildiğince zemin katta ve zemin kat ile bağlantılı olarak çözümlenmiş, geleneksel zanaat dükkanları avlu ve dış mekan kullanımı ile birlikte dış mekan-iç mekan ilişkisi içinde bir arada sinerji oluşturacak şekilde ele alınmıştır.1.katta avluya hakim ticari mekanlar turizm acenteleri, sigorta ofisleri gibi ofis- ticari kullanım arasında köprü kullanımlar olarak düşünülmüşlerdir. Kendi bağımsız girişi, otoparkları, terasları olan ofisler üst katlarda doğal ışık ve hava alan, avludaki yaşamın içinde yer alan mekânlardır. 3.kattaki ofis katları güney yönünde teraslandırılarak avlunun güneşten yararlanması arttırılmış ve ofislerin etkinliklerini düzenleyebilecekleri açık hava sosyal mekânları oluşturulmuştur. Yaşam boyu eğitim merkezine ait mekânlar, ağırlıklı olarak 1. bodrum kat ve 1. katta oluşturulmuş, 1. bodrum katta çok amaçlı bölünebilir salon, fuayesi ve zemin kattan ilgi çeken aynı zamanda alt kata doğal ışık alımını sağlayan sergi alanı ile birlikte kurgulanmıştır.

Yapıya araç ulaşımı, Sepetçi Sokaktan tek yönlü trafik ulaşımı ile sağlanabilmekte, otopark girişi, indirme bindirme alanı, özellikle ofis misafirleri için ofis girişi ve lobisi bu sokaktan sağlanmaktadır. Yaya yaklaşımında yapıya tarihi adadan yönelim cephesi, Sepetçi Sokakta yeni oluşacak meydan tarafından yaklaşım cephesi önemsenmiştir.

Yapıda avlu ile cephe arasında kalan yapı derinliği, enerji tasarrufu sağlamak ve yapıda çalışacak ve ziyaret edecek olan insanların doğal ışıktan ve doğal havalandırmadan maksimum yararlanmalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Yapının 3. katında yer alan özellikle güney doğrultusunda tasarlanan teraslar, dolaşım koridorlarının şeffaf yüzeyler olarak belirlenmesi, ışık kutusu etkisi ile kış aylarında ısıtmaya gerek olmadan konforlu yaşam alanları oluşturacak, yaz aylarında ise düşey yönde katlanarak fazla ısınma engellenecektir. Yapıda ayrıca gri su kullanımı önerilmektedir.

Yapının 1.derece deprem bölgesinde bulunması yapı tasarımını etkilemiş, statik kurgu bu titizlikte oluşturulmuştur.

Etiketler

Bir yanıt yazın