Katılımcı (monoroom | Architects), Odakule Pasajı Ulusal Tasarım Yarışması

Mimari proje raporu:

Odakule Pasajı, İstanbul Beyoğlu Semtinde İstiklal Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi arasında bir bağlantı durumundadır. Cümlenin içerisinde geçen, tarih boyunca birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmış bu lokasyonlar mimari açıdan besleyici niteliktedir. Temel kurgu, Odakule Pasajı’nın bir geçiş alanı olmaktan daha fazlasını sunabilmektir. Öyle ki, İstiklal Caddesindeki insan yoğunluğu ve kültürel mirasın bir şekilde yansımasını hissetirebilmek için var olan bu güçlü bağlantının yanı sıra, üç boyutlu elemanlar, renkler, dokular veya günümüz teknolojileri kullanılmak bile yetmeyebilir. İşin içine belki 4. bir boyut katıp, tepki veren yüzeyler veya hisleri anlayan yaşatan siluetler kavramları işin içine girebilir. Kurgulanmak istenen mekanda da tam olarak bunu yansıtmak istedik. Odakule bir geçişten çıkmalı, geçişle beraber insan yoğunluğuna cevap vermelidir. Günümüz teknolojisini bu durum için kullanabiliriz. Yanınızda yürüyen simgeleştirilmiş bir siluet size eşlik edebilir veya mekanın yoğunluğuna göre ışık ve grafik etkiler sunabilir düşündüğümüz pasaj yüzeyi.

Temel bu kurgu ise, insan bu geçişte yaşamak isteyecektir. Daha fazla durmak, teneffüs etmek… Bu sebep ile pasajın, buna cevap vermesi gerekir ve Göktaşı düşer…

Göktaşı, zemini şekillendirmek için düşmüş hatta bir miktar zemini içeri gömmüştür. Ancak dalga gibi yayılan patlamaları vardır. Bu patlamalar çeşitli kotlar oluşturmuş, bazı alanlarda oturma, bazı alanlarda mekanı kurgulayan yüzey, bazen yeşille görsel zenginlik sunan bir kent mobilyası tariflemiştir. Hatta zeminde oluşturduğu kırıklarda ile ortam duyarlılığına tepki veren yansımalar bulunur. Bu mekan kurgusu atfını Odakule pasajında benzer açılardan aldığı altıgenlerden oluşmaktadır.

Zemin ve duygu yoğunluğu yaşatan dijital dokunun yanı sıra tek besleniş bu olmamalıdır. Meşrutiyet ve İstiklal Caddeleri görsel zenginliğini bu noktada birleştirmeli belki de toplamalıdır. Bu sebep ile, yüzeyler yansıtıcı özellikte ve kırıklı açılar sayesinde her perspektifi içinde toplar niteliktedir. Gökyüzünde ki kuşları bile…

İşte kuşlar heykeli tam da bu noktada kırıkların peşi sıra hale dizildiği bir noktada kendisini sayısından fazla gösterircesine, bazen de yansıtıcı yüzeylerin gökyüzünü yansıtması dahilinde oluşturulduğu backgroundu kendisine fon yapar nitelikte de konumlanmıştır. Bu yansıtıcı yüzeyler 3 noktanın bir araya gelip oluşturduğu ilk yüzey formuna atıf yaparken, kuşlar heykelinin geometrisi bu durumu desteklemiştir. Olayın özünde her dakikaya, saate, geceye ve gündüze tepkiler gösteren bir mekan vardır. Bu duyarlılık aslında bir üst seviyede sosyal sorumluluklara kadar yönlendirebilmektedir. Odakule de oluşan bu mekan, gerçekten yaşamaktadır.