PROJE RAPORU
Ulusal haltercimiz Naim Süleymanoğlu’nun mezar tasarımının temelindeki düşünce, standart bir şehir kabristanı parseli ölçeğinde, namıdiğer Cep Herkülü için bir minyatür anıt mezar ortaya koymaktır.
Naim Süleymanoğlu’nun olağanüstü fiziksel gücü, kariyeri boyunca ulaştığı sayısız başarı ve rekorlar ile 50 yıllık yaşamında mücadele ettiği büyük zorluklar, mezar tasarımının kapsamını belirleyen ve yönlendiren ana ögeler olarak sıralanabilir. Bu anlayış çerçevesinde öncelikle, mevcut mezar parselinin köşede yer almasından yararlanarak, “L” biçiminde, alçak ve dış yüzeyleri brüt bırakılmış betonarme bir çeper duvarı oluşturulmuş ve mezarın, ziyaretçilerini mevcut yolun iki kolundan karşılaması sağlanmaya çalışılmıştır. Çeper duvarının iç kısmını oluşturan dikdörtgen yüzey ise, düşey düzlemde üç ardışık yükseklikte kademelendirilmiştir. Böylece Naim Süleymanoğlu’nun hayatı ile kariyerindeki mücadele ve başarısını en yalın biçimde simgeleştirmek amaçlanmıştır.
Bahsedilen kademelerin en üst düzeyini çevreleyen duvar üzerine, Naim Süleymanoğlu’nun adı ile doğum ve ölüm tarihleri işlenmiştir. Yazıyı ve rakamları oluşturan karakterler, yerine özgü olarak tasarlanmış, keskin çizgilere sahip patinato (eskitilmiş) traverten doğal taş elemanlardır. Yazıları sınırlamakla beraber, mezar yapısının çizgilerini de tanımlayan aynı malzemeden, yine net hatlara sahip kare prizma formundaki düşey ögeler, çeper duvarının tüm yüzeylerini çevrelemekte ve en üstte ise yatay düzlemde harpuştayı oluşturmaktadır. Bu tipte keskin elemanların, belli kurallar çerçevesinde düzenlenerek hâkim ögeler hâline getirilmesi ve hatta yapıyı biçimlendirmesi, ana fikri oluşturan güç kavramını belirginleştirme isteğinin bir sonucudur.
Bu düşünceye ek olarak, bu kompozisyonu tamamlamak üzere, Naim Süleymanoğlu’nun kariyer başarılarını bir nevi somutlaştıran bir ögenin tasarlanması gerekli görülmüştür. Bunun, mezar tipolojisinin bilindik ögelerinden olan bir baştaşı olması, ancak özellikleri ve kapsamının bu mezar özelinde yeniden yorumlanması gerektiği düşünülmüştür. Bu amaçla betonarme bir kare prizma, alt ve üst uçlarında birer küp kalacak şekilde dilimlere ayrılmıştır. Oluşturulan yüzeyler üzerinde, Naim Süleymanoğlu’nun Dünya Gençler Şampiyonası’ndan başlayarak, Avrupa Şampiyonaları, Dünya Şampiyonaları ve Olimpiyatlarda elde ettiği tüm uluslararası başarılarına, kronolojik olarak yer verilmiştir. Naim Süleymanoğlu’nun bu organizasyonlarda kazandığı tüm madalyaları temsil eden pirinç (altın için), alüminyum (gümüş için) ve bakır (bronz için) plakalar, baştaşındaki dilimler üzerine yerleştirilmiştir. Son olarak bu öge, mezarın en üst kademesinde, isim ve tarihler arasında konumlandırılmıştır.
Kademelendirilen yüzeylerin en üstü, mezarı çevreleyen keskin ögelerin aksine, toprak doldurulmuş bir alandır. Bu kararın nedeni, tasarlanan yapının katı ve değişmez ögelerle donatılmış salt bir anıt değil, aynı zamanda bir mezar olduğunu vurgulamaktır. Bu yaklaşım aynı zamanda, yapısal unsurların sert özelliklerini, toprak ögesi ile karşıtlık oluşturarak yumuşatmayı gözetmektedir.
Büsbütün açıklayıcı olmak adına, tüm tasarımı genel ancak farklı bir açıdan, bir metafor olarak okumak gerekirse; Naim Süleymanoğlu, yaşamındaki türlü engelleri gücü ve kararlılığı ile aşmış ve basamakları çıkarak son düzeye, bir meydana ulaşmıştır. Şimdiyse burada, gökyüzüne uzanan bir başarı anıtının yani bir baştaşının ve de yeşil bitkilerin altında yatmaktadır. Bu meydan, onun adı ve dünyaya iz bıraktığı zaman diliminin yazılı olduğu bir duvar ile çevrelenmiş ve bir anıt ile taçlandırılmıştır. Tüm bu unsurlar ise onun karakterini ve yaşamını, kısacası anısını yaşatmak ve bizlere hatırlatmak için bir araya getirilmiş ayrıntılardır.
Jüri Raporundan;
Mevcut mezar yerinin köşe parsel olması ve bitişiğindeki meydana açılması sebebiyle geliştirilen yerleşim kurgusu olumlu bulunmuştur. Mezara yerleştirilen, mezar sahibinin kimliği ve başarıları ile ilgili yazı karakterleri tasarıma uygun bir şekilde dahil edilmiştir. Ancak genel tasarım dili abartılı bulunmuş, baş taşı ve kaidenin birbirlerine olan oranları olumsuz bulunmuştur.