Katılımcı (Orhan Kemal Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

Katılımcı (Orhan Kemal Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

ORHAN KEMAL – Mehmet Raşit Öğütçü

Orhan Kemal, 1949-1970 yılları arasında yaşamış, toplumcu gerçekçi Türk Edebiyatı usta yazarlarındandır.

Orhan Kemal’in eserlerinin çarpıcılığı, okuyanda bıraktığı izler; toplumun en zor koşullarında yaşayan kesimlerini eserlerinde tüm gerçekliği ile aktarmasından kaynaklanmaktadır.

BAĞLAM VE TASARIM KRİTERLERİ

Orhan Kemal ve Ailesi’ne ait Mezar tasarımında ailenin yapısı ve yaşamına ait izlerin tasarım dili ve bağlamında kendini göstermesi sağlanmıştır.

Orhan Kemal’in edebiyat tarihine geçen eserler yaratması için belirleyici olan 2 nnemli kişi tasarımda temsil edilmiştir.

*NURİYE ÖĞÜTÇÜ(CEMİLE) ; Mezarın simgesel olarak algılandığı çokgen beton kütle ile temsil edilmesinin yanında, Orhan Kemal’in 1,5cm kalınlığındaki metal plakadan oluşan kapsayıcı saçağını “CEMİLE” taşımaktadır. Bu taşıyıcılık Nuriye Hanım’ın tüm ailenin yükünü kaldıran ve herkesi bir arada tutan yaşantısını simgelemektedir.

“Yıllardır kahrımı çekmekten usanıp yorulmayan cefakar karıma…”

Hayat boyu onu ve ailesini bir anlamda “taşıyan / aileyi birarada tutan / en büyük desteği” tasarımda somutlaşarak,

Orhan Kemal’i temsil eden,

“Yorgun ama Sağlam Korten Çelik Saçak”

Beyaz Betondan teşkil edilmiş Sütunda kendini bulan,

“Cemile ve Nazım Hikmet”

tarafından taşınır.

*NAZIM HİKMET; Orhan Kemal’in düşünce ve üretim dünyasındaki değişimini yaşadığı ve bir anlamda Orhan Kemal olduğu esas dönem Nazım Hikmet ile geçirdiği Bursa Cezaevi yıllarıdır. Mezarın başında yer alan simgesel kütlenin bitişinde yer alan dörtlükler ise cezaevinden çıktıktan sonra dostu ve ustası Nazım Hikmet’e yazmış olduğu şiire aittir. HÜRRİYET kavramının ölüm ile olan soyut ilişkisine de gönderme vardır.

NAZIM HİKMET ve ORHAN KEMAL

“Sana mavi göklerin altından bakmak,
Seni hapishanede bırakmak!

Demirsiz ve kilitsiz, ampulleri tozsuz ve gardiyansız,

Bir başka nevi hapishanede ben.
Senin dediğin hürriyet
KO-MİK”

Nazım Hikmet’in 1940 yılında Çankırı Cezaevi’nden Bursa Cezaevine nakledilmesi ile, aynı dönemde cezaevinde bulunan Orhan Kemal tanışmışlar ve yakın dost olmalarının yanı sıra bir “usta/çırak” ilişkisi ile çalışmışlardır.

Nazım Hikmet Orhan Kemal’i düz yazıya ağırlık vermesi için yönlendirerek Orhan Kemal’in Türk Edebiyatının en önemli roman ve öykü ustaları arasında yer almasına vesile olmuştur.

Bursa Cezaevi yılları ve Nazım Hikmet ile geçirdiği 3,5 yıl aslında Mehmet Raşit Öğütçü’nün “ORHAN KEMAL” olmasında yer etmiş, en önemli eserlerinden olan “72.Koğuş” içinde önemli bir arka plan olmuştur.

Mezar tasarımında Orhan Kemal’in cezaevinden çıktıktan sonra özlem ve hasret ile Nazım Hikmet’e yazdığı KOMİK VE TATLI HÜRRİYET şiirine yer verilmiş ve HÜRRİYET kavramı da ÖLÜM bağlamında değerlendirilmiştir.

MALZEME SEÇİMİ

Tasarım Prensiplerinde önerilen kurgu malzeme seçimlerinde de kendini göstermektedir.

● BETONARME / Cemile / Sağlamlık ; Nuriye Hanım’ın aileyi bir arada tutan duruşu ve Orhan Kemal’i yaşamı boyunca desteklemesi kendini “BETONARME” olarak dışa vurmaktadır. Beyaz Çimento ile yapılacak ve
mermer ile bütünlük sağlanacaktır.

● KORTEN ÇELİK / Orhan Kemal ; Paslanmış yüzeye sahip korten çelik malzeme, Orhan Kemal’in yoğun ve üretken yazı yaşantısına, tüm hayatı boyunca yaşadığı hayat ve geçim sıkıntılarına, adeta çileci bir şekilde üretmesine göndermede bulunur.

GEOMETRİ ve İMGE

Nuriye Hanım’ı temsil eden ve gerek ölçeği gerekse de formu sebebiyle Öğütçü Aile Mezarlığı’nın imgesi de olmaktadır.

Geleneksel Mimarimizde de yeri olan Sekizgen’den Kare’ye bağlanan geonetrik form, malzeme geçiş artikülasyonu ile birlikte ele alınmış, aynı zamanda üstünde yer alan bitiş kütlesi ile de birleşince Osmanlı Mezar taşları ile de görsel hafıza bağlamında ilişki kurmaktadır.

Mezarbaşında yer alan sütun ile geometrik olarak zıtlık içeren, minimum kalınlıkta ve narinlikte tasarlanan korten çelik yatay saçak, Orhan Kemal’i temsil ederek tüm aile bireylerinin üzerinde bir “çatı” niteliğindedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın