Proje Raporu
“Bir meydanın istenen olumlu etkiyi yaratması sadece kendi içindeki niteliklere bağlı olmayıp, ait olduğu kentsel doku içindeki diğer meydan ve sokaklarla ilişkisi ve bu mekânlar içindeki yaya arterinin sürükleyiciliği ve meydana ulaşma anındaki algılama çok daha güçlü ve çarpıcı bir mekân etkisi yaratır.” D.Oktay
Üsküdar, Beşiktaş ve Kadıköy başta olmak üzere kent ile sürekli bağlantı halinde olan, zaman içerisinde kentin ana akslarının düğümlendiği bir yer haline dönüşmüştür. Tarihi katmanlarının geçip gitme eylemleri arasında ezildiği, anıtsal yapılarının ve pitoresk görünümlerinin sadece kendi çeperlerinde sınırlandırıldığı, boğazın büyük çoğunlukla lastikli araçlara ait olduğu bir kent parçası olmuştur.
Üsküdar kentinde en büyük sorunlardan bir tanesi denize erişilebilirliğinin düşük düzeyde olmasıdır. Trafik, yaya akışını engellemekte, meydanın çevresel bağlamındaki hareketi imkansız kılmaktadır. Meydana bağlanan ana otomobil aksları, yayalaştırılarak meydanın çeperi yaya kullanımına açıldı ve Yeni Valide önünden minimum düzeyde geçiş olacak şekilde lastikli araç geçişine izin verildi. Yolların kesilmesi, ana ulaşımda kritik sorunlar oluşturabileceği düşünüldüğü için yeni ulaşım yöntemleri önerilmiş, ve Üsküdar’ın araç yolları erişilebilirliğini bozmayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Otobüsler meydanın kalbinde önemli bir yer kapladığı için buradan uzaklaştırılması öngörülmüş ve yerine hafif raylı sistem önerilmiştir. Yeni önerilen tramvay şehir bağlamında gerekli noktalara entegrasyonu sağlanmıştır.
Yeni Valide Cami, Mihrimah Sultan Cami ve Şemsipaşa’nın oluşturduğu doğal sınırlar meydanın tipolojisinde önemli bir yerde durmaktadır. Bu 3 önemli eser, mevcut durumda bu kadar yakın olmasına karşın bağlamsal anlamda bugün bir bütünlük kuramamaktadır. Meydanın etkileşim alanları ve çevresindeki işlevsel zoneler işaretlenirken bu durum göz önünde bulundurulmuştur. Sahil kısmı yeşilbant olarak kurgulanmış, Marmaray kazılarında ortaya çıkan eserler için bir yoğun bir ağaçlık alan içerisinde arkeolojik park önerilmiş, tarihi araba vapuru iskelesi kentlinin kültürel aktivite ihtiyacını karşılaması için teraslanarak bir peyzaj alanı kurgulanmıştır.
Üsküdar Tarihi Kent Tipolojisi
Üsküdar’ın tarih içerisinde sakinliğini koruyan yapısı içerisinde meydan oluşumuna gerek duymamıştır. Bunun yerine anıtsal yapıların avluları ve ağaçları bu işlevi üstlenmiştir.
Meydan, Toplanma Kültürü ve Kanunlar
Üsküdar, özellikle komşuluk, mahallelilik, kolektif aidiyet gibi ilişki ağlarına sahip bir sosyal dokudan meydana gelmekteydi. Zaman içerisinde gerek zamanının imar kanunları gerek yapılan yol çalışmaları, Üsküdar’ı tarihi ahşap sıcak bir mahalle yaşantısından bir beton ve transfer merkez-kentine dönüşmesine sebep olmuştur.
Çeperi Canlı Kılmak
Meydanın varolabilmesi bağlamındaki yapılara ve kullanıcı aktivitelerine bağlıdır. Üsküdar tarihi belgelerde görüldüğü üzere Osmanlı zamanından bu yana ticari aktivitelerin yapıldığı bir yer olmuştur.
Geçip Gitmek
Üsküdar, meydanının en büyük sorunlarından birisi; toplu taşımanın hükmü altında kalmasıdır. Metro, Marmaray, vapur ve lastikli araçların getirdiği kalabalığın düzensiz ve kaotik bir meydana yönlendirmesi bu alanın gerçek değerlerini baskılamakta ve kullanıcılar tarafından bir an önce uzaklaşılacak mekan kavramını ortaya çıkarmaktadır.
Kültürel Aktiviteler
Meydanın toplanma işlevinin yanı sıra, kültürel aktivitelere tanıklık etmesi ve bunlar için ortam hazırlaması, ana işlevlerinden biridir. Meydanların tanımlayıcısı kullanıcılarıdır. Davetkar bir meydan tasarımı kültürel bir birliktelik ile sağlanabilir.