İstanbul Finans Merkezi olarak tanımlanan Ataşehir Bölgesi’ndeki arazide iki yaka arasında işgücü ve ulaşım dengesini sağlayan, ticaret, turizm, kültür, yönetim ve rekreasyon alanı ve kullanımlarının yer alacağı güçlü bir merkezolması amacıyla, yeşil alan ve rekreatif işlevlerin kullanımına yönelik kamusal mekanlara ağırlık verilerek tasarlanması öngörülmüştür.
Projede sosyal, rekreatif mekanların ve yeşil alanların tüm alana yayılması ayrıca bu mekanların üst kotlara taşınması özellikle önemlidir. Bu bağlamda tasarım aşamasında Sarmaşık metaforu kullanılmıştır.
Çok çeşitli programların birarada bulunduğu tipik bina diyagramında arazide kullanılmayan bir çok alan mevcut ve programlar arası kopukluk söz konusudur. Arazide halihazırda bulunan, organik bir biçimde (tamamen ihtiyaca yönelik) oluşmuş, kullanılmakta olan yollar kullanılarak, yeni dolaşım aksları belirlendi. Böylece çevre popülasyonunun alanı günlük rotaların dahilinde aktif bir şekilde kullanmaları hedeflenmiştir.
Fonksiyonların hepsinin tek bir yapıda toplandığı, ofislerin üst kotlarda soyutlanarak diğer ortak mekanlarınsa zemindeki plazalarda konumlandırmaktansa, dolaşımın yayılması ve programın farklı kotlara dağılması ile sosyal ve kamusal mekan niteliği kazandırılmıştır. Kamuya açık sosyal birimler yatayda parçalanırken,kamuya kapalı sosyal birimler dikeyde ofislerin arasına dağıtılmıştır.