Ataşehir ‘de yer alan yapı, ofis birimleri, kamuya kapalı sosyal birimler (spor salonu, yeme-içme, sosyal alanlar), kamuya açık sosyal birimlerden (yeme-içme, ticari birimler, çok amaçlı salon, sanat galerisi) oluşmaktadır. Yapının şehir içindeki duruşu, çevresiyle ilişkisi ve farklı fonksiyonların bir arada kullanımını ve tasarımı oluşturmak için analizler yapılmıştır. Bu analizlerden yola çıkarak İstanbul’un yeni finans merkezi olması öngörülen alanda simge bir yapı yapmak ve bu yapının kendi içinde ve çevresindeki bağlantılarla işleyişin iyi bir şekilde sağlanması amaçlanmıştır.
Proje üç kütleden oluşmaktadır. Ofis birimleri, alış-veriş birimleri ve spor salonu tek bir kütle içinde çözülmüş, çok amaçlı salon ve sanat galerisi ise diğer iki kütleyi oluşturmuştur. Üç kütlenin de hem birbirleriyle hem de kendi içlerinde olan işleyişleri çözümlenmiştir. Alan üç farklı kota ayrılmıştır. Alana giriş en yüksek kottandır.Ve aşağı doğru inildikçe etkinlik alanı olarak kullanılabilecek geniş bir alana gelinir. En düşük kotta ise karşılıklı olarak sanat galerisi ve çok amaçlı salon bulunmaktadır. Çok amaçlı salona girildiğinde bir karşılama ve iki yanda bekleme alanları bulunur. Salona giriş üst kattadır ve salonun arka kısmında hazırlık odaları ve sofito kulesi bulunmaktadır. Sanat galerisi tek kotta çözülmüş ve mümkün olduğu kadar geniş bir alan bırakılmaya çalışılmıştır. Alanda sirkülasyon için ayrılan kısımlar dışında kalan alanlar yeşil örtü ve ağaçlarla kaplanmıştır. Ve yaya yolları arasından da bu yeşil alanları tamamlaması için su kanalları geçirilmiştir. Kenttekilerin en çok kullanacağı mekanlar (alış-veriş, çok amaçlı salon, sanat galerisi) bu alandadır. Alışveriş birimleri de ofis birimleri ile aynı kütlede olmasına rağmen kendi içinde ayrı bir işleyişe sahiptir ve kamuya açık sosyal alana dahildir. Alışveriş birimleri 3 katlıdır ve buraya hem kamuya açık alandan hem de ofis birimlerinden girilebilmektedir. Sirkülasyonu ayrı bir yapıymış gibi kendi içerisinde çözülmüştür. Alanda biri kamuya açık alanda, diğeri gökdelenin yanından olmak üzere 2 otopark girişi bulunmaktadır. Kamuya açık alanın altında 2, gökdelenin altında ise 3 otopark katı bulunmaktadır. Gökdelen daha yoğun bir kullanıma sahip olduğundan ve alışveriş birimlerini de aynı kütlede bulundurduğundan daha fazla otopark ihtiyacı vardır.
Alt kotlarda daha çok kamuya açık alanlar yer almaktadır. Bu alanlar daha çok çevredeki insanların kullanacağı mekanlardır. Yapıdaki yüksek katlarda ise daha özelleşmiş ve merkezdeki çalışanların kullanacağı ofis birimleri yer almaktadır. Gökdelen, merkezinde çekirdeğin bulunduğu ve çekirdeğin etrafında ofis birimlerinin yerleştirildiği dörtgen bir yapı ve onun etrafını saran bir kabuktan oluşmaktadır. Yapı 300 metre yüksekliğindedir. Yapının bu denli yüksek olmasının nedeni, hem İstanbul’un yeni finans merkezinde bir simge oluşturmak hem de sadece Türkiye’deki değil dünyadaki simge yapılarla yarışabilmesi istenmesinden dolayıdır. Gökdelenin merkezinde, ofislerin baktığı bir avlu bulunmaktadır. Bu avludaki kuyu etkisinden kurtulmak için 10 katta bir kat bahçeleri yapılarak avlu kesilmiş ve yapı boyunca her 10 katta bir kendini tekrarlayan avlular oluşturulmuştur. 9 kat, ofis katı olarak, ardından 1 kat ise kat bahçesi olarak kullanılmıştır. Bu sayede her 10 katta bir sosyal alanlar elde edilmiştir. Asansörlerde bu avlu içinde bulunur. Ve asansörlerin taşıyıcı sistemleri ayrıdır. İki asansör arasında birinci katta geçişlere engel olmaması için mesafe bırakılmıştır. Asansörlerin karşısında yangın merdivenleri vardır. Asansörler ve yangın merdivenleri arasındaki koridorlardan katın sirkülasyonu sağlanır ve bu koridor etrafına ofis birimleri yerleştirilmiştir. Gökdelenin en üst katında bulunan alan seyir terası olarak tasarlanmıştır. Bu alan diğer katlara göre daha yüksek ve ferah bir alan olarak bırakılmıştır. Yapının etrafındaki kabuk üçgenlerden oluşan çok yüzeyli bir yapıdır. Kabuğun çok yüzeyli olması hem cephedeki monotonluğu kırar hem de köşeli olmasından dolayı cephelere gelen rüzgarı ayırarak rüzgar yükünü azaltır. Kabuğu oluşturan üçgenler dışarıya doğru kabartılıp, köşelerde yarıklar oluşturulmuştur. Bu sayede binaya daha hafif bir görünüm kazandırılmıştır. Kabukla içteki yapı arasındaki kalan boşluk sayesinde, içeride doğal hava dolaşabilmesine imkan sağlanmaktadır. Bu çift cephe sistemi sayesinde en yüksek katlarda dahil olmak üzere ofislerdeki camlar açılabilmektedir. Gökdelenin alt katında restaurant ve idari birimler bulunmaktadır. Diğer tarafında ise 3 katlı spor salonu bulunur. Spor salonunun ilk katında soyunma odaları, antrenör odaları, kreş, squash ve basketbol sahaları bulunur. Basketbol sahası düşeyde 3 kat yüksekliğindedir. Diğer katlarda kardio, fitness , sauna, yoga salonları bulunmaktadır.
Arsanın tamamının üzeri organik formda bir örtü ile kaplanmıştır. Örtünün organik yapısının binayla yaptığı kontrast, binanın şehrin bütünüyle yaptığı kontrastı simgelemektedir. Örtüyü kimi yerlerde alçaltıp kimi yerlerde yükselterek monoton bir yapıdan kurtulması istenmiştir. Alçaldığı yerde de alanda yapılan kütleler örtüyü delerek yükselmektedir. Hakim rüzgar yönünde örtü yere kadar uzanarak alana gelen rüzgarı kesmektedir. Bu sayede alana gelen rahatsız edici rüzgar engellenmiş olur.