Mimari proje raporu:
İstanbul Zincirlikuyu’da, Karayolları arazisi olarak bilinen alanda tasarlanacak karma kullanımlı merkez için, gereksinim programında yoğun bir yapılanma öngörülüyordu.
Konut, konaklama, iş, kültür ve ticaret ana başlıkları altında toplanabilecek gereksinim programı, değişik türde konut birimleri, iki otel, kongre merkezi, işyerleri, alışveriş merkezleri, sosyo-kültürel unsurlar olmak üzere yaklaşık 235.000 m² kapalı alanı içeriyordu. Yoğunluğun fiziksel yapılanmaya ve mekâna yansıtılmadan çözümü, İstanbul kent bütünü içinde alanın kentsel olarak kullanımı, yakın ve uzak algıda ezici bir kimlikten kaçınmak, özellikle İstanbul Boğazı’ndan algılamada tasarımın siluete anlam katan bir kimlikte ele alınması öne çıkan gerekliliklerdi.
Tasarımda öncelikle zemin altında yer alabilecek özellikteki tüm işlevler, düşük iç bahçeler çevresinde tasarlanarak zemindeki kentsel dış mekânlara yer açılmıştır. Zemin üstü yapılanma ise “çokluk” ve “avludan hayat bulma” kavramları ışığında yapılar ve dış mekânlardan oluşan bir birliktelik olarak tasarlanmış / yapılarda “kütlesel kademelenme” yapılmış / tanımlanan dış mekânlarda mekânı fiziksel olarak ölçeğe sokacak ve işlevsel olarak besleyecek “uydu öğeler”e yer verilmiş / farklı kotlardaki avlu, bahçe ve çatı terasları ile yapı cephelerinin bitkilendirileceği öngörülerek, çevreye “yeşil üreten mekânsal kurgu” kimliği kazandırılmıştır.