Katılımcı, Şehitkamil Belediyesi Sanat Merkezi Yarışması

PROJE RAPORU

Büyük Rus ressamı Brullof, bir defa talebelerinden birinin eserini tashih etmişti, talebe bu tashih yüzünden, büsbütün değişen levhaya hayretle bakmış ve “Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti?” demiş. Brullof da şu cevabı vermiştir: “Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar.”

Gaziantep Kent [Kalesi] + [Müzesi]

Çağdaş toplumlar; bireylerin toplum ve yaşadıkları ortamlar ile kurdukları etkileşimli sanat eserleri üzerinden tanımlanır. Fiziksel, psikolojik, politik ve sosyal seviyelerde ortaya çıkan bu eserler toplumsal potansiyelin ve sağlıklı sosyal gelişimin gövdesidir. Bu çerçevede, Şehitkamil Belediyesi Sanat Merkezi için hazırlanan öneri, projenin fiziksel, kavramsal ve kültürel konteksti içerisinde yorumlanan bir [Kale+Müze] fikri üzerinden şekillenir. Farklı boyutlarda kurgulanan “Gaziantep Kent Kale+Müzesi” her iki anlamı ile projenin mimari ve peyzaj kararlarının temelini oluşturur. Proje, tasarım kararları ve mimari kurgusu ile yeni yüzyılın dönüşen sanat paradigmalarını referans alarak süreklilik, devingenlik ve yenileşme kavramlarını vurgular.

Tasarlanan bu sanat merkezi, içerisindeki kültürel alanları birbirine bağlarken aynı zamanda kentlileri kendine çağıran yeni bir kent odağı olarak belirginleşir. Bu fiziksel bağın ötesinde bu sanat merkezi tüm Gazianteplileri birbiri ile etkileşime geçiren bir kentsel katalizör ve sanat ile daha yoğun ilişkiler kurmasını sağlayan güçlü bir kültür bağı olarak kent yaşamına katılır.

Genel Tasarım Stratejileri

Tasarımdaki ana motivasyon Şehitkamil ilçesinde bulunan yeşil ve kamusal alan sisteminin üzerinde taşıdığı kamusal, rekreatif ve kültürel programlar ile farklı bir yaklaşımı ortaya koyan aynı zamanda Prof. Muammer Aksoy Bulvarı ve 3.Cadde akslarında farklı alt alanları birbirine bağlayan bir sanat/düğüm noktasının oluşturulmasıdır. Şehitkamil Sanat Merkezinin konumlanması özellikle Cumhuriyet Meydanı ile Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Devlet Tiyatrosu üzerinden gelen doğu-batı aksıyla Gaziantep Kalesini referans veren bir niteliktedir. Alandaki eğimli yapısal tasarım müdahalesi Gazi Muhtar Paşa Caddesi’nin devamı olan 3.Cadde’de kültürel/rekreatif programlara imkan verirken bu aks üzerinden kent meydanına geçişler sağlayıp yer altı otoparkın girişini de içinde bulundurur. 3.Cadde ayrıca kullanıcıları kent meydanına ve belediye binasına ulaştıran aksı oluşturmaktadır.

Alandaki tasarım kurgusunun en önemli unsuru hiç kuşkusuz Gaziantep Kalesi ve Zeugma Müzesi’dir. Oluşturulan yapı ve üzerindeki yeşil alan ise tüm Gazianteplilerin ve özellikle gençlerin katılımları ile yaşar. Başka bir anlamda yapı yaşarken aslında kendisini yaşatacak olan herkesi kendine çağırır. Bu devingen döngü aynı zamanda bireyin, toplumun ve oluşturduğu çoğulcu/katılımcı yapılarının gelişme, yenilenme ve değer oluşturma süreçlerinin kentteki organik bir yansımasıdır.

Yapı, üzerindeki yeşil dokuyu vurgulayacak şekilde cadde üzerinden yükselen eğimli bir platform şeklindedir. Alanda yapılan bu net ve kontrast karakterdeki müdahale bir görsel eşik oluşturarak alanı tanımlar ve rekreatif programları da kendi içerisine toparlayan bir yapıya bürünür. Bu platform üzerinde oluşturulan basamaklar ise kullanıcıları hafif bir şekilde yeşilin üstüne doğru yönlendirir. Alanın 0 kotundaki yüzeylerinde giriş alanları ve peyzaj elemanları bulunur. Yapının doğu cephesinde kullanılan motifler Zeugma Müzesi’nden ilham alınarak tasarlanan korten kabukta hareket ve geçirgenlik sağlar. Kabuktan çıkan parçalar kuzey cephenin üzerine yerleşerek, geçmişten izler taşır ve kentin sanat mirasını çağdaş mimari elemanlarına dönüştürür.

Mimari Kurgu

Şehitkamil Sanat Merkezi’nin mimari kurgusu kamusallık, sürdürülebilirlik, işlevsel verimlilik ve kütlesel estetik gibi kavramların sentezinden oluşur. Kütle konfigürasyonu idari, kültürel, sanatsal ve işlevsel bölümlerin yer aldığı “ana kütle” ile bir “eğimli forum” olarak tekli bir yapıda gelişir. Bina zemin ilişkisinde oluşturulan boşaltmalar ile elde edilen yükseltilmişlik, binanın katmanlı ancak geçirgen yapısı, tektonik karakteri ve seçilen renk skalası, şeffaf ve yenilikçi bir kültür-sanat yapısının kentin görsel hafızasında imgelenmesi amacını taşır. Bina bu yoğun kamusal ve davetkâr kimliği ile cadde üzerinden yükselen vurgulu bir “landmark” olarak kent siluetindeki yerini alır.

Gaziantep bölgesindeki iklimsel koşullar ve proje arsasındaki güneşlenme göz önüne alınarak idari ve kültürel fonksiyonları kütlenin çeperlerine yerleştirilmiş ancak ışık ve ısı yönünde problem oluşturma potansiyeli yüksek olan batı yönündeki katlara galeriler ve düşey sirkülasyon önerileri geliştirilmiştir. İklimsel etkileri en düşük seviyeye indirgeme amacıyla, batı cephesi binayı görsel konfor anlamında zenginleştiren ve diğer cephe elemanlarının sürekliliğini taşıyan yekpare bir kabuk olarak tasarlanmıştır.

Mekan konfigürasyonunda işlevsel esneklik ve uyarlanabilirlik önemli kriterler olarak ele alınmıştır. Birimler verilmiş olan programdaki mekanları karşılayacak şekilde farklı kollar üzerindeki bölümlerin fonksiyon ızgarası üzerinde yerleştirilmesi ile oluşmaktadır.

Binadaki boşaltmalar ve yükseltmeler ile iç mekanın görsel olarak yeşil alanlarla bağlantısı kurulmuştur. Kültürel alanlar ve sosyal ilişkileri yüksek birimler binanın zemin ve 1. katta yer alan platformlarına yayılmıştır. Tasarlanan rampalar ile binanın zemin ile olan ilişkisi daha dinamik hale gelirken kullanıcılar için farklı kotlarda oluşan mekanların deneyimlenmesi amaçlanmıştır.

Yapının işlevsel kurgusu sanat merkezinin birimlerinin işlevleri, sirkülasyon frekansları ve yönetişim ilişkileri üzerinden oluşturulmuştur. Binanın kullanıcı girişlerinin olduğu güney girişi ile VIP kullanımı için ayrılan kuzey girişi zemin kattaki giriş holü üzerinden bütünleşir. Bu holde eğitim birimleri, kütüphane ve teknik birimler bulunur. Bu holden geçilen ve ayrıca ana girişinde bulunduğu birinci kat platformu ise sergi salonu, prova odaları, kafeterya ve yönetim birimlerinin olduğu alanlara geçiş sağlar. Devam eden katlarda sirkülasyonun yoğun olabileceği fuaye ve çok amaçlı salona ulaşılır. Kullanım sıklığına göre tüm bu birimlerin 3 kat içerisinde yer alması binanın kullanım verimliliğinin arttırılması ve sirkülasyonun etkili yönetilebilmesi amaçlanmıştır.

Katların her birinde yangın çekirdekleri, tesisat bölümleri, tuvaletler ve galeriden oluşan servis omurgaları yer almaktadır. Bu omurgaların etraflarındaki kollarda katlara yayılmış olan galeriler ve çalışanlar ve kullanıcıların rahatlamaları için yumuşak mobilyalı dinlenme/lounge alanları bulunur.

Zemin altında ise zemin katta tasarlanan yapı ile bağlantısı kurulmuş, halihazırda mevcut bulunan kapalı otopark, teknik servis ve sığınak alanları bulunmaktadır.

Yapım Sistemleri ve Teknolojileri

Tasarlanan sanat merkezi binası mimari çözümleri sağlamanın ötesinde ilgili strüktür, mekanik ve akıllı bina işletme sistemlerinin aktif entegrasyonuna olanak tanıyan ileri teknoloji odaklı bir yaklaşıma dayanır. Binanın altyapısı ve karakteri, Parametrik BIM, OSM (Off-Site Manufacturing) ve Kitlesel Özelleştirme gibi çağdaş konstrüksiyon ve üretim teknolojilerine tam uyumlu bina bileşenlerini içerir.

Bina yapım teknolojileri bağlamında işlev, görsellik ve fizibilite ön plana alınarak hibrid bir sistem bütünü içerisinde tasarlanmıştır. Fuaye ve çok amaçlı salon olarak kurgulanan alanlar çelik taşıyıcı sistem, diğer bölümler ise betonarme olarak düşünülmüştür. Bina için verilecek boyutlarda üretilecek panelton bloklar ile teşkil edilecek döşeme sistemleri yer almaktadır. Binadaki tüm şeffaf ve ayrıcı duvarlar da kitlesel özelleştirme teknolojileri ile prodüksiyonu gerçekleştirilecek elemanlardan oluşmaktadır. Tüm bu bileşenlerin malzeme, renk, doku ve alt bileşenleri verilecek spesifikasyonlara uygun olarak modifikasyonu yapılabilir niteliktedir. Tüm bu sistemler ile binanın ilk yatırım, konstrüksiyon ve tüm yaşam döngüsü maliyetlerinin azaltılması ve ortaya çıkacak yapay izin (environmental footprint) düşük tutulması amaçlanmıştır.

Bu yaklaşım ile tasarımdan işletmeye kadar olan sürecin bilgi teknolojileri odaklı entegrasyonu ve tedarik zincirinin optimizasyonu hedeflenmiştir. Sürecin daha sonraki fazlarında klasik metrajın ötesine geçen parametrik bilgi ile desteklenmesi üretimin sağlıklı işlemesi, maliyet kontrolü ve verimlilik açısından büyük öneme sahiptir.

Sürdürülebilirlik Stratejileri

Projenin kavramsal odağını oluşturan kale+müze, kentsel ölçekte sürdürülebilir mekanların tasarımı ve kentsel yaşama entegre edilmesi açısından önemli bir yaklaşımı içermektedir. Şehitkamil Sanat Merkezi Projesi teknolojik bir benchmark olarak LEED v4. NC 2013 Kriterleri ile uyumlu olarak tasarlanmıştır. Bina içerisindeki yüksek tavanın tasarlanması ve cephedeki açılımlardan iç alanlara direkt temiz havanın alınması ile hava değişimi ve pasif iklimlendirme olanakları sunulur.

Katmanlı cephe sistemi ile güneş ısı ve ışık kontrolü yapılarak tüm mekanlarda görsel ve termal konfor sağlanır. Bu durum bina içerisindeki aktif HVAC sistemlerin daha az çalıştırılması ile enerji tasarrufu sağlar. Bu sayede binada güneş ışımasından dolayı oluşan termal yükler, alınan tasarım kararları ile kamusal binalar için kabul edilen optimum düzeyde tutulmuş ve binanın bu anlamda daha verimli çalışabilme koşulları sağlanmıştır.

Tasarımda ofisler ve eğitim birimleri için gerekli olan 150-2000 lux arası ışıklandırma seviyesinin en optimum seviyede sağlanmasına özen gösterilmiştir. Buna göre yapay aydınlatma kullanımı minimize edilmiştir. Bina içerisindeki müzik çalışma bölümü, çok amaçlı salon, fuaye, sergi salonu, prova salonları ve yönetim birimlerinde kullanılan akustik paneller ile mekan içi ses kontrolü ve işitsel konfor sağlanacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın