PROJE RAPORU
Köprü tasarımının ana fikirlerinden birini, Kızılırmak Nehri çevresinde yaşanması planlanan dönüşüm oluşturmuştur. Proje alanı çevresinde rekreasyon alanı olarak belirtilen yeşil alan, Sivas’ın en değerli açık alanlarından biridir ve yakın gelecekte bu alanın önemi, yapılaşma sınırlarının genişlemesi ile daha da belirgin bir hale gelecektir. İmar planında öngörülen Kızılırmak çevresinde yaklaşık 600 hektarlık bir alana ve 8 km’lik kıyı uzunluğuna sahip rekreasyon alanı, uygulamaya geçtiği zaman uluslararası ölçekte bir kent parkı yaratacaktır ve bu park, yalnızca Sivas için değil, belki bölgesel ölçekte önemli bir çekim merkezi oluşturacaktır.
Köprünün formu, arazi alanının doğusunda ve batısında bulunan iki komşu köprünün devamı oldukları caddeler, çevreleri ve kıyıları ile kurdukları ilişkilerin yorumundan ortaya çıkmıştır. Alanın batı tarafında bulunan Çayırağzı Köprüsü, Kayseri Caddesi’nin devamı halinde nehri geçmektedir ve caddenin doğrultusunda, düz bir şekilde devam etmektedir. Köprünün paralelinde ise demiryolu için kullanılan ayrı bir çelik köprü, yine aynı doğrultuda karşı kıyıya ulaşır. Doğu yönde bulunan köprü çifti ise farklı bir geometrik kompozisyon örneği gösterir: Tarihi Eğri Köprü, ismini nehrin ortasında yaptığı 130 derecelik açıdan almaktadır. Günümüzde yalnızca yaya ulaşımı için kullanılan köprü, araç kullanımına kapatıldığı için yanına yapılan yeni Eğri Köprüsü, bu amaçla kullanılmaktadır ve diğer modern köprüler gibi nehri en kısa yoldan geçecek şekilde, düz tasarlanmıştır. Önerilen köprünün formu oluşturulurken bu gözlemler dikkate alınmıştır: Kızılırmak Nehri çevresinde yaratılan bu değerli alanın, köprüden geçecek bütün yayalar, bisiklet, araba, otobüs ve tramvay kullanıcıları tarafından özümsenerek tecrübe edilmesi birincil amaç olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda köprü, peyzaja farklı açılardan bakacak vistalar yaratacak, araçlar için dahi bir yavaşlama noktası hissettirecek bir şekilde düşünülmüştür. Tarihi Eğri Köprü’nün kullanıcıya verdiği deneyim, bu anlamda ilgi çekici bulunmuştur; köprünün su üzerinde doğrultu değiştirmesi bakış doğrultusunu değiştirdiği için kullanıcıya daha fazla yer göstermektedir.
Köprünün nehir üzerindeki hareketi, bir halatın gerilim/ gevşeme hareketleri analojisi ile tarif edilebilir: Köprü, iki kıyıyı en kısa şekilde geçmek amacıyla kullanılmak zorunda değildir; bazen tam tersine ulaşımı devam ettirirken bir duraksama ve nefes alma noktasına dönüşe- bilir. Bu kontekste proje alanının doğusunda ve batısında örneklenen modern köprüler gerilim evresi ile önerilen köprü formu ise rahatlama evresi ile tariflenmektedir.
Köprünün, şartnamede belirtildiği üzere, 10 metresi yaya, 5 metresi bisiklet, 8 metresi raylı sistem, 21 metresi de araç yolu olacak şekilde toplam 44 metre genişliğinde bir geçişe sahip olması gerekmektedir. Bütün yolların tek parça olarak ele alınması durumunda oluşan kütlenin ağır, masif bir etkisi olacağı düşünülerek araç ve tramvay yolları ile yaya ve bisiklet yolları kendi içlerinde birleştirilmiş ve birbirlerinden ayrılmıştır. Ayrıca yolların kompozisyonunda simetrik bir kurgu tercih edilmiş ve yaya + bisiklet yolları, araç yolunun iki yanına ayrı birer köprü olarak eklenmiştir.
Köprünün kendisinde yaratılması amaçlanan yavaşlama/duraksama hissi, çevresindeki rekreasyon alanı ile pekiştirilmelidir. Yaya+bisiklet köprüleri peyzajda aynı hatlarla devam ederek yaya yollarına dönüşür. Bu yolların/köprülerin birbirlerinin aralarında yarattığı bölgeler, tanımlı peyzaj alanları olarak kullanılmıştır ve çeşitli oturma alanları, meydan düzenlemeleri, çocuk oyun alanları planlanmıştır. Kızılırmak Nehri’nin su seviyesi yıl boyunca değişkenlik gösterir, hatta bazı durumlarda yazın su tamamen çekilir ve iki kıyı arasını, dere yatağından yürüyerek aşmak mümkün olur. Suyun bu dinamik değişimi, tasarım ile birleştirilmek istenmiştir; iki köprü arasında oluşan alanlar meydanlaşır, bu meydanlar ise basamaklar ile dere yatağının dibine kadar iner. Yılın hangi dönemine bağlı olduğunuza bağlı olarak, merdivenlerin belirli bir kısmı sular altında kalır. Sular çekildiğinde ise, karşı kıyıdaki merdivenleri birbirine bağlayan patika ortaya çıkar.