Katılımcı, Sivas Kızılırmak Köprüsü Yarışması

PROJE RAPORU

Sivas, zengin coğrafi ve kültürel girdilerin bir araya geldiği, birçok farklı medeniyetin evi olmuş ve ciddi bir tarihi birikimin harmanlandığı, yüzyıllarca farklı tipoloji ve nitelikte mimari üretimlerin beşiği olmuş bir ilimizdir.

Kızılırmak, geometrik düzlemdeki farklı açılara yönelerek, Bafra Karadeniz burnundan Karadenize ulaşana kadar sırasıyla Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Aksaray, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden geçer. Nehir üzerinde yapılan 8 baraj, ülke cografyası ve enerji ilişkisi bakımından ne kadar önemli bir yer arzettiğinin göstergesidir.

Kızılırmak üzerinde bir tarih varolur.

Bu ırmak, Hititlerin Batı sınırı olmuş, Lidyalılar ve Persleri ayırmış, Medler ve Lidyalılar arasındaki savaşın (Kızılırmak Savaşı, 585) arenası olmuştur.
Irmakla var olmuş, ırmakla sosyo-kültürel etkinliğini devam ettirmiş medeniyetlerin onlarca izi kale, mezar, köprü ve yerleşim bölgeleri olarak ortaya çıkar.

Kızılırmak, asırlardır günlük hayata, kültüre dokunmuştur.

Ekip olarak çalışmalarımız, Kızılırmak’ın Sivas halkının süregelen güçlü ve aktif sosyal hayatına dahil edilmesini hedeflemiştir. Nehir üzerinde mümkün olabilecek en güçlü ve tekil mimari kararlarla Sivas coğrafyası ve tarihinin sergilenmesini amaçlamıştır. Köprüler, ulaşımın en önemli mimari elemanları olarak kullanıcıları “ulaşım” eylemine dahil etmeyi amaçlar. Günümüz aktif sosyal ve çalışma hayatı, bizlere ulaşılması gereken hedefleri dikte eder, eski bir deyişle köprüler geçeriz. Sivas’ın gelişim sürecini ele aldığımızda, kent belleğinde yer edinebilecek bir yapının bir geçiş aktivitesi üzerine değil tarihe tanıklık etmiş bir nehrin ve şehrin sergilenmesi üzerine kurulması gerektiğinden yanayız.

Biz, “ulaşım” eylemi çerçevesindeki sürecin bir tasarım konusu olduğu kanaatindeyiz. Önerimiz Kızılırmak’ın iki kıyısı arasındaki tasarım hacminde “ulaşım” eylemini yorumlarken, nehri deneyimlemeyi kullanıcıya bir seçenek olarak sunar. Proje net formu çerçevesindeki statik ve mimari kararlarının tutarlılığı ile sosyal mekanlar Kamuya açık bir seyir terası görevini üstlenirken, ticari ve rekreatif aktivitelere olanak sağlar.

Köprü, Sivas Kent Merkezi ve Cumhuriyet Üniversitesini bağlarken farklı deneyimleri kullanıcıya sunabilecek bir biçimde ele alınmıştır. Bunu yaparken biçimsel ve formal kaygılardan uzak, zengin çevre ve Kızılırmak’ın deneyimi ön planda tutulmuştur.

Köprü üzerinde çözülmesi gereken 21m araç yolu ve 8m hafif raylı sistem, daha zengin bir görüş ve sosyal hayatın kalitesinin artırılması amacı ile 10m yaya yolu ve 5m bisiklet yolundan düşeyde ve yatayda farklı bir organizasyon şemasına hizmet edecek biçimde ayrılmıştır. Bu ayrım, maksimum düzeye ulaştığı noktalarda Kızılırmak’ın kullanıcı tarafından tecrübesi için mekansal kalitesi yüksek Sosyal Teras lar üretir. Köprüdeki araç ve tramvay yolu ile yaya ve bisiklet yolu arasında oluşturulan Nehir Avluları kullanıcıya araç ve trafikten uzak, çift taraflı ve yükseltilmiş bir görüş açısı sağlar. Bu ikili yatay ve dikey kopma, köprünün iki farklı kolunda da farklı deneyimler sunar. Yükseltilmiş bant üzerinde proje bölgesi ve çevresinde kesintisiz bir görüş açısı sağlanırken, alçaltılmış bant üzerinde Kızılırmak ile yakın bir ölçek ilşkisi kurulup nehrin deneyimi en yüksek düzeye çıkarılmıştır.

Tasarımımızın nehir üzerinde tanımlanan proje hacmi içerisinde verilen 70m toplam genişliği aşmadan, 2 kola ayrılarak farklı yükseklikte ve aktivite içeriğindeki kamusal mekanları kullanıcıya sunar. Köprü Kızılırmak üzerinden diğer yakaya direkt geçiş sağladığı gibi, gündelik sosyal ve kültürel paylaşımlar için de kullanıcıya farklı opsiyonlar sunar.

Köprüden geçmek bir zorunluluk değildir.

Cumhuriyet Üniversitesinde okuyan ya da Sivas kent merkezinden gelen bir kullanıcının karşıya geçmek zorunda olmadan da üzerinde sosyal paylaşımlarına yer bulabileceği, aynı yakaya rahatlıkla dönebileceği de bir girdi olarak kullanılmıştır. Sivas Halkının günlük kullanımı köprü üzerindeki sosyal hayatta yerini bulacaktır.Kullanıcı özgürlüğü, yapının kamusal alan terimi ile bütünleşmesi durumu üzerinden yer bularak tam geçirgen bir mekansal örgüyü oluşturur. Köprü üzerindeki mimari kararlarımız da, köprüye yaklaşım biçimimizle tutarlı bir ilişki içerisinde, Kızılırmak ve Sivas’a olan naif dokunuş ilkemize bağlı olarak düşünülmüştür.Yapı üzerindeki sosyal kullanıma açık mobilya birimleri, vista kalitesi seçimini kullanıcıya bırakarak, hareket edebilen hafif, kolaylıkla üretilebilen bir yapıya sahiptir. Sivaslılar, özgür bir biçimde sosyal,ticari ve rekreatif amaçlara hizmet edebilecek bir şekilde köprü üzerindeki fiziksel çevreye dokunabilir. Kullanıcı, kent mobilyalarını konumlandırırken belleğinde yer etmiş veya oluşturmak istediği mekan kurgusuna uygun bir kentsel alanı Kızılırmak Köprüsü üzerinde yaratabilir.

Mimari kararlardaki netlik ve sakinlik, farklı mekan anlayışlarını betimlemekte bize yardımcı olurken, uygulanabilir, sürdürülebilir ve maliyeti gözeten bir tasarım olarak kendini ifade eder.

Tasarımımız, Sivasın geleceği için öngörülen kararlarla zenginleşerek kullanıcıyı çevresel bütünlüğe ulaştıracaktır.

Etiketler

2 yorum

  • osman-sumer says:

    Teşekkür Ederiz, juri raporunda yaya ve araç trafiğinin bu kadar kopuk olması eleştirilmiş.Halbuki temel fikirlerimizden biriydi, ilginç 😀

  • irmak-kalkan says:

    ‘Sivas’ın gelişim sürecini ele aldığımızda, kent belleğinde yer edinebilecek bir yapının bir geçiş aktivitesi üzerine değil tarihe tanıklık etmiş bir nehrin ve şehrin sergilenmesi üzerine kurulması gerektiğinden yanayız.’
    Raporu okumadan önce; render açılarınızda dahi, diğer incelediğimiz projelerde çok da hissedilemeyen yaya odaklı düşünülmüş bir yaklaşım var. Tebrik ederim.

Bir yanıt yazın