MİMARİ RAPOR
Bilim veya ilim[1], fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım yöntemler (deney, düşünce ve/veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür.
[2] Bilim; neden, merak ve amaç besleyen bir olgu olarak günümüze kadar birçok alt dala bölünmüş, insanların daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasına, bilinmeyen olguları bulmasına ve yeni şeyler öğrenmesine önayak olmuştur. Tüm bilim dalları evrenin bir bölümünü kendine konu olarak seçer, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışır.
[3] Bilim; temelleri sanat tarafından atılmış, her aşamada sanat ve yaratıcılıkla beslenerek insanların hayat koşullarını iyileştirmek için yapılan çalışmaların bütünüdür.
Einstein bilimi, her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile düzenli düşünceler arasında uygunluk sağlama çabası,[4]
Bertrand Russell ise gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla dünyaya ilişkin olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabası[5] olarak tanımlar.
Bilimsel yöntem, bilimsel bulgular ve bilimler içerisinde kullanılan kavramlar da bilim felsefinin konusu olmuştur. Örneğin bilimsel kanunların tam olarak ne olduğu, nasıl tanımlanması gerektiği ve eğer varsa gerçek bilimsel kanunların, yanlışlıkla yapılmış objektif olarak genel geçer olmayan genellemelerden nasıl ayrıştırılması gerektiği bilim felsefesi dahilinde tartışılmıştır
Bilim filozoflarınca bilimin şu özelliklere sahip olduğu belirtilir:
Bu özelliklerin dışında bilimin bir takım inançlara dayandığı ifade edilir:
Bilim Merkezleri bilimsel düşüncenin tüm toplumsal katmanlara ulaştırılması noktasında önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. Özellikle ilk ve ortaokul düzeyinde olmak üzere tüm yaş gruplarını hedefleyen bu merkezler bilimsel, akılcı, meraka ve keşfetmeye dayalı, eleştirel ve deneyimsel düşünmeye teşvik eden önemli odaklardır. Bu anlamıyla küresel ölçekte öne çıkmakta olan bilgi üretim süreçlerinde Bilim Merkezleri mevcut eğitim sisteminin bir tamamlayıcısı olarak toplumu geleceğe hazırlama noktasında büyük bir önem taşımaktadırlar.
Bir bilim merkezi oluştururken bilimin tanımı ve özelliklerinden yola çıkarak, realist, rasyonel, nedenselci ve nicelci olması bağlamından hareketle tasarıma yön verilmiştir.
Çaycuma Belediyesi Çaycuma Bilim Merkezi için verilen proje alanı, lojman yapılarının yakınında ve koru dokusu içinde yer almaktadır. Hemen yakınında ilk ve ortaöğretim yapıları, daha ileride Çaycuma İlçe Stadyumu bulunmaktadır. Kentlinin farklı işlevler için kullandığı bir bölgede yer alacak olan yeni bilim merkezi ile Çaycuma yeni bir odağa kavuşacaktır.
Proje alanının karakteristik ağaç dokusu tasarım izlerine rehberlik etmiştir. Yaya aksı ve yapılar ağaç dokusundaki boşluklara göre tasarlanmıştır.
Tasarımda yaya ana geliş odakları dikkate alınmış olup, araç trafiği ve yaya akışı birbirinden ayrılmıştır. Proje alanı ve çevresini uçtan uca kat eden bir yaya aksı tasarlanmıştır. Oto park yönünden gelirken yaya aksı üzerinde ilk önce ön meydan gelir ve ön meydandan kapalı sergi yapısına katılınır. Ön meydanın ilerisinde, iç sokak üzerinde devam ederken avlu ile karşılaşılır. Avludan geçerek gidilen açık sergi alanları ise koru dokusu içinde ilerleyerek, eğitim alanları ve sahile bağlanır.
Avlunun iki tarafında konumlanan kafeterya, çok amaçlı salon ve eğitim birimlerinde çevre sakinlerinin gündelik kullanımı gözetilmiştir. Lojman yapılarına yakın konumlanan birimler, açık sergi alanlarına ve koru dokusuna bakmaktadır ve açılan doğramalarıyla gerektiğinde çevreyle bütünleşmektedirler.
Sergi yapısına ön meydana açılan mütevazı ama davetkar bir arkadan girilir. Sergi yapıları ziyaretçilerin, yapının içinde kesintisiz hareketine olanak sağlayacak şekilde biçimlenmişlerdir. Lineer yapılar, büyük sergi hacimlerini birer rota haline getirmiştir.
Sergi yapısından ayrı konumlanan kafeterya, çok amaçlı salon ve eğitim birimlerinde çevre halkın kullanımı gözetilmiştir. Lojman yapılarına yakın konumlanan birimler, açık sergi alanlarına ve koru dokusuna bakmaktadır ve açılan doğramalarıyla çevreyle bütünleşmektedirler.