Konu ve Yer
Yarışmaya konu olan alan, İzmir ili Karabağlar ilçesi sınırları içinde, Uzundere Mahallesi 11307 ada, 5-6-7 numaralı parsellerde kayıtlı olan 3466 m² yüz ölçüme sahip alandır. Yarışmanın konusu bu alanda yer alacak sosyokültürel merkezin çevre düzenlemeleri ile beraber tasarlanmasıdır.
Yarışma alanı nispeten yerleşim alanlarına uzak bir noktada şehir merkezine 18 km uzaklıkta yer alır. İzmir Çevreyolunun güneyinde, Yeni Fuar Alanının batısında, Uzundere Mahallesi içinde yer alan proje alanı içinde mevcutta kullanılmakta olan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’na ait tek katlı bir Cem Evi yapısı bulunmaktadır. Alanın şehir merkezinden kopuk bir mahallede olması ve kırsal yerleşim özellikleri karakterini barındırması göze çarpan ilk özelliğidir.
Eğimli arazi üzerinde yoğun bir yapılaşma programı gereksinimi, tasarımda çözülmesi gereken ana problemlerden birini oluşturur. Alt-üst kot arasında yaklaşık 16m’lik kot farkı bulunan proje alanına tek ulaşım üst kotta yer alan 3968. Sokaktan sağlanır.
İmar Planına göre 3968. Sokak 15m lik taşıt yolu olarak planlanmış, alanın Güney – Güney Doğu tarafı Ağaçlandırma Alanı olarak, parselin Kuzeydeki bitişik parseli Çocuk Oyun Alanı olarak belirtilmiştir. Alanın en alt kotu olan Kuzey – Kuzey Doğu tarafında Park Alanı ve su kanalı planlanmıştır. Tasarım, İmar Planında verilen bu veriler doğrultusunda oluşturulmuştur.
Yarışma Şartnamesi ve Yarışmacıdan Beklentilerin Değerlendirilmesi
Aleviliğin kendi hakikati içinden üretilmiş bir düşünce doğrultusunda geliştirilmiş bir tasarımla bugünün dünyasında bu hakikati taşıyabilecek nitelikte kütle ve mekâna sahip bir cemevine sahip olabilmek amacıyla açılan yarışmada, yarışmacıdan beklentiler arasında göze çarpan başlıca istekler arasında şunları sayabiliriz;
“Kompakt bir külliye” karakteri
“Doğrudan ve dolayımlı ilişkili etkinliklerin bir aradalığı gözetilmekle birlikte bu ilişkilerin nasıl kurulacağı ve bu ilişkisellik bağlamında mekânların kurgusu”
“İnancın kendi kuralları açısından verili olan temel değerlere dayalı olsa da sonuçta ortaya çıkacak olan bütünlük” olgusu
“Aleviliğin ruhunu taşımasının yanı sıra “zamanın ruhu”nu da taşıyan bir cemevinin elde edilebilmesi”
“Bu yer için geliştirilmiş çözümlerinin yanı sıra farklı noktalardaki cemevi arayışları için de zihin açıcı örnekler” oluşturabilmesi
“Cemevinin yapısal/mekânsal geleneğini sürdürmek / yeniden kurmak” fikri
İhtiyaç Programının Değerlendirilmesi
“Cemevleri, avlu ile doğrudan ilişkili, zemin kotunda ya da dışarıdan doğrudan girişi olan, aşevi ile dolaylı ilişkili, sergi alanı ile doğrudan ya da dolaylı ilişkili, ibadet amaçlı mekân gruplarıdır.
Ayrıca cemevleri son zamanlarda gençlerin kültürel ve toplumsal arayışlarla bir araya geldiği ve kendilerine yaşlı kuşağın dışında bir iletişim ortamı oluşturmak istedikleri yerler haline gelmiştir.
Dolayısıyla cemevleri ibadet işlevlerinin gerektirdiği sessizlik ve mahremiyeti dikkate alacak şekilde düşünülürken, kitaplık, eğitim mekanları, gösteri-konferans salonu ve sergi alanı gibi sosyokültürel birimler ile birlikte kurgulanmalıdır.
Kapalı ve açık hava kullanımına uygun bir kahvehane de bu bölümde yer almalıdır. Sosyokültürel birimler, ibadet mekanlarının belirli gün ve saatlerde gerçekleşen kullanımına karşın yapı bütününün daha uzun süreler canlı kalmasına katkıda bulunacak şekilde tasarlanmalıdır.
İşlevlere -kullanım dışında ıssız kalan- formel yerler ayırmaktan çok, ara mekanları değerlendiren ve farklı kullanımlara izin veren esnek mekanlar tasarlanması önerilmektedir. Cemevi mekanına girmeden önce cemaatin beklediği alanlar törenin bütünlüğü açısından önemli görülmektedir.” – (Şartnameden)
Şartnamede öngörülen mekânsal işlevler dört ana grupta toplanmıştır.
– Cemevi
– Sosyokültürel Birimler
– Giriş Bölümü
– Genel Tesisler
İhtiyaç pogramına göre istenen net alan toplamı 3.810 m2, %60 dolaşım alanları dahil toplam alan 6.096 m2 dir.
Tasarım Kurgusu & İlkesel Yaklaşım
Tasarım yaklaşımı olarak benimsenen temel ilke, istenenlerin azami şartlarda sağlandığı, Arazinin topoğrafik özelliklerinin ve eğimli yapısının avantaj olarak kullanıldığı, kademeli ve kotlara, topoğrafyaya oturarak üst kotlardan alt kotlara kadar rahat bir şekilde birimler arası ulaşımın sağlandığı, Sosyokültürel birimler ile ibadet mekanlarının günün farklı saatlerinde kullanımına izin veren ve birbirini destekleyen-besleyen yapıda yerleşimi ve giriş çıkışlarının sağlandığı, ara mekanların yaratıldığı ve değerlendirildiği, farklı kullanımlara izin veren esnek alanların yaratıldığı mekanlar yaratmak olmuştur.
Tasarım kurgusunu oluşturan bir diğer ilke de alana ana ulaşım noktası olan 3968. Sokaktan alınan yaya yaklaşım aksı doğrultusunda yerleştirilen kütlesel kurgu, kütlelerin parçalanıp dağılarak araziye oturumları ve kütleler arasında yaratılan avlular, meydanlar, geçişler, merdivenler ile oluşturulan açık dolaşım ve kullanım alanlarıdır.
Yerleşim kararları oluşturulurken alınan bir diğer önemli karar ise imar planında proje alanın bitişiğinde çocuk oyun alanı olarak tariflenen alanın da kamusal alan düzenlemesinin proje konseptine uygun olarak düzenlenmesi, bu iki alanın birlikte değerlendirilmesi gerektiği kararı olmuştur.
İşlevsel İlişkiler ve Açık & Yarı Açık Dolaşım kurgusu
Doğal olarak girişin üst kottan alındığı projede 3 ayrı kot ve işlev dağılımı kurgulanmış, işlevler kotlara şu şekilde yerleştirilmiştir;
Teknik hacimler, Kapalı Otopark ise alt kotlarda bodrum katların açığa çıkmayan bölümlerine yerleştirilmiştir. En alt kot olan -12.00 kotunun açığa çıkan bölümlerine ise dışardan bağımsız girişleri olan Mihman Evi birimleri yerleştirilmiştir.
Mekanlar arası dolaşım, kapalı / açık / yarı açık dolaşım alanlarının birbirine akışı ve farklı kotlardaki meydanların merdivenler ile birbirine bağlanması ile çözülmüştür. Tek bir kapalı dolaşım çözümü benimsenmemiş, açık / yarı açık dolaşım alanları ve bunların devamı niteliğindeki meydanlar / avlular ile dolaşım sürekliliği ve mekânsal ilişkiler desteklenmiştir.
Malzeme Kararları & Yalın Tasarım Anlayışı
Mütevazi, alçakgönüllü, abartıdan uzak ve yalın bir tasarım anlayışı benimsenmiş olup, topoğrafya ile bütünleşen, yer yer gizlenen, yer yer açığa çıkan kütle kurgusu ile Anadolu’da yer alan geleneksel cemevlerinin doğal malzemelerden yapılmış, sade yapılar olması malzeme seçimlerini etkilemiştir. Tasarımda malzemelerin doğal ve saf halleri kullanılmış, cephelerde mümkün olduğunca sağır ve içe dönük yaşantıyı yansıtan bir anlayış hakim olmuştur.