Mimari proje raporu:
Bu proje, son yıllarda Türkiye ve dünyada mimarlık, kentsel tasarım, sosyoloji, siyaset, ekonomi vb. birçok konunun merkezine oturmuş kentsel dönüşüm gerçekliğini dert edinir. Bu bağlamda, bu “derdin” en önemli odak noktalarından biri haline gelmiş İstanbul, hatta İstanbul Fikirtepe bölgesi proje kapsamında pilot bölge olarak seçilmiştir.
Değişim, dönüşüm gibi zamanın getirdiği ve gerektirdiği kavramları reddetmeyen, ancak tek taraflı bir faydacılık- ki bu durumun rant sağlamak amacıyla yapı stoğunun arttırılarak şişirme bir tablo oluşturulduğu ileri sürülebilir, üzerinden hayata geçen dönüşümü; sadece eleştirmeyen aynı zamanda bir karşı atak olarak örgütleyen bir sistem senaryosu, projenin ana tavrını sergiler.
Diğer örneklerde de olduğu gibi, Fikirtepe örneğinde çok net olarak görülebilen “Ayrışma” meselesi, projenin merkezine oturtturulmuş olunup, mevcut duruma karşıt bir distopya önerisi yapıldığı ileri sürülmektedir. İstanbul’un hızla artan inşaat üzerinden rant elde etme ve bu kapsamda “yapı stoğunun şişirilmesi” gerçekliği, proje senaryosunun geliştirilmesinde ayrışma meselesine ikincil olarak projenin ele aldığı ve eleştirdiği kavramlar arasında yerini almaktadır.
Bu amaç doğrultusunda proje önerisinde; halihazırda gökdelenler ve gecekondu bölgesi olarak iki ayrı dokunun ayrışmasından oluşan alanı, gecekondu bölgesini örgütlemek amacına hizmet edecek ve tüm tasarlanan sistemin katalizörü olarak görev görecek bir sosyal merkez önererek senaryonun ilk adımını tanımlanmaktadır. Böylece tasarlanan bu merkez kütlenin, hem mevcut doku kullanıcılarının etkileşimini tetikleyen bir rolü olduğu, hem de bu merkezden aldığı (dayanışma) gücüyle gökdelen bölgesine karşı atağa geçmeye güç bulmayı sağlayan bir görevi üstlendiği söylenebilir. Gecekondu bölgesinin halihazırda yıkım ile yüzleşmiş, sokak dokusunu bu görevde araç olarak kullanan proje, zaman içerisinde sosyal etkileşim merkezinden aldığı enerjiyle, eklemlenerek çoğalan, hatta gelecek senaryolarında terk edilmiş, dolmayacağını öngördüğümüz gökdelenlere dahi nüfus etmeyi, ele geçirmeyi planlayan ve gerçekleştiren tablolarının çizilebileceğini iddia eder. Özetle öneri projeyi, iki ayrı dokuya da dokunan ve çakışan, birleştirici bir üçüncül doku önerisi olduğu ileri sürülebileceği gibi, aynı zamanda kurguyu bir çeşit İSTİLA projesi olarak yorumlamak da mümkündür.
Hedeflenen kurgunun yaratılması; yukarıda bahsi geçen sosyal etkileşim merkezi ile başlayıp, köprüler, mevut binalara (gökdelenlere) dokunan ekler ve çekirdek olmak üzere dört (4) temel işlevin bir araya getirilmesiyle kurgulanmıştır. Bir İstila fikrini öneren/senaryosunu çizen projenin öne sunduğu çelik sistem ise; yaratılmak istenilen dayanışma gücü ve enerjisinin artmasına olanak tanıyan, dolayısıyla zaman içerisinde de çoğalmasını öngördüğümüz durumu modülarite, eklemlenerek çoğalabilme özellikleriyle desteklemektedir.