Katılımcı (Studyo Tasarım Mimarlık Hizmetleri), Efeler Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

TASARIM OLGUSU

Aradığımız mimari dil bazen bir düz çizginin düzlemleri ve boyutları altında saklı olabilir…

Çok sayıda çizginin kopyalanarak farklı düzlem ve boyutlarda anlamlı bir bütünü oluşturacak şekilde bir araya gelmesi tasarımın özünü oluşturmaktadır. Bir insanın hücresi, bir ağacın yongası gibi mimari anlatım dilinin de özünde çizgilerin olduğu baskın bir olgu oluşturmaktadır. Mimari tasarım ise varlığın bütün alanlarını kapsayan bir disiplindir. Bu bağlamda özü ve sonsuzluğu simgeleyen çizgiler kültürel oluşumumuzun mimarlık temelindeki düşünce yapısından beslenen, kamu esaslı yapılaşmanın kalıcı eser niteliğinde olması düşüncesine atıfta bulunarak yapı bütününde sürdürülebilir bir sonsuzluk algısı oluşturmayı amaçlamaktadır.

Aynı zamanda tasarımımızda çizgilerin sonsuzluğu mimari perspektifi oluşturup, gözü keşfetmeye çağıran bir yapı ortaya çıkarması amaçlanmıştır. Bu prensibi tasarımın bütününde görebiliriz.

MİMARİ RAPOR

Yapı bakımından uzun cephe ”çizgilerini” kuzey ve güneye gelecek şekilde konumlandırmıştır. Bu sayede iklimsel konforun konumlanma biçimi ve cephede kullanılan hareketli güneş kırıcı paneller ile sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca hizmet binasının bu yöndeki konumlanması toplu taşıma aksına en yakın şekilde olmasını sağlamakta, böylece kentlinin bina ile en kısa sürede yakın ilişki kurması amaçlanmıştır. Kuzey cephesinde yarı şeffaf yarı saydam bir cephe anlayışı benimsenirken, güney cephesinde hareketli alüm. Güneş kırıcılar ile güneş ışığının kontrollü bir şekilde içeri alınması sağlanarak cephede görsel bir algı zenginliği yaratılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda gözü keşfetmeye çağıran bir yapı görünümüne atıfta bulunulmuştur.

Kütlesel olarak yapı 2 lineer yapının birbirine köprüler ile bağlanmış olup bu aks cam bir örtü ile kapatılmıştır. Bu örtünün amacı ise, kentli için şeffaf bir kamu kurumu yapısını vurgulamak, ofis katlarında temiz hava sirkülasyonunu sağlamak, günün her saatinde doğal ışıktan en etkin bir biçimde yararlanabilmek.

Avlu içerisinde lineer düzlemde devamlılığı esas alan merdivenler iç mekan içerisinde zengin bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır. Avluyu çevreleyen kat koridorlarında tavan malzemesi olarak lineer masif ahşap tavan elemanları ve bunların aralarına konumlandırılan lineer aydınlatma elemanları ile derinlik hissi uyandırmayı amaçlamıştır.
Mekân kurgusu, cephe ve çatıdaki geçirgen ve hareketli elemanların oluşturduğu ışık efektleri, yapı içindeki sirkülasyonun konumlanışı ile yapı, kullanıcıları için her daim farklı algısal deneyimler oluşturmayı amaçlamaktadır.

PEYZAJ RAPORU

Tasarlanan meydan İzmir otoyolu aksında bulunması, taşıdığı mekansal özelliği ile bir durak ve buluşma noktası durumundadır. Meydanın sürekliliğinin yapı hattı boyunca bozulmaması ve çok fonksiyonlu kullanım amacına uygun olarak; yalın bir tasarım uygulama yoluna gidilmiştir. Meydanın oluşturulma yönelimi yoğunluk şeması ile belirtilmiş olup güney yönünde kullanım yoğunluğu ve ana yola paralel olması etken olmuştur.

Mekandaki sadelik vurgusu kullanılan peyzaj malzemelerinin ölçeklerinde belirleyici unsur olmuştur. Bina yakın çevresinde alçak bitki dokuları ile minimal bir görünüm kazandırılarak bu durum pekiştirilmiştir. Kent meydanında etkinlikler için genel döşeme sert zemin olarak bırakılırken etrafında oluşturulan bitki havuzları ile meydanın görünümüne hareket katılması amaçlanmıştır. Aynı zamanda meydanda asimetrik olarak yerleşim gösteren özel tasarım oturma üniteleri ile meydan daha yaşanılabilir özellikte olması amaçlanmıştır.

Meydanın ana kütle ile buluştuğu noktada zemin kotlarında farklılıklar yapılarak sosyal alanların içerisinde bulunduğu kat içerisinde geçen yaya aksı oluşturulmuştur. Oluşturulan bu kot farklılıkları geniş rampa merdiven şeklinde tasarlanarak dinlenme alanları meydana getirilmiştir.

Proje alanın sahip olduğu ağaç dokusu, alanın batı ve doğu yönünde yoğunlaştırılarak yapının görsel algısını artırmayı amaçlamıştır. Bu sayede kentlinin ihtiyaç duyduğu gölgelik alanlar elde edilmiştir. Yönlendirilmiş formda kullanılan ağaçların yanı sıra aynı bölgelerde kullanılan zemin örtüsü, çalı ve çiçekler ile görsel zenginlik ve kokuları ile ilgi çekmesi amaçlanmıştır.
Bitkisel peyzaj anlamında, seçilen ürünler mevsim şartlarına uygun olarak renk ve doku farklılıkları oluşturacak şekilde seçilmiştir. Bu sayede meydanın tüm mevsim şartlarında dinamik bir görünüm sunması istenmektedir.

STATİK RAPOR

Yapının temeli, zemin etüdü raporunda da belirtildiği gibi radye plak temel sistemi ile çözülmüştür. Üst yapı tabliyeleri ise kaset döşeme sistemi ile çözülerek bina oturma sorunlarından kurtarılması, yapının esnek planlama özelliğine sahip olması, kaset sistemin dolu – boş yapı strüktürü nedeni ile beton maliyetine olumlu etkisi sağlanması amaçlanmıştır. Zemin etüdü raporunda belirtildiği üzere zeminde yeraltı suları bulunmamasına rağmen, temel ve perde betonlarını koruma amaçlı yeraltı suları birikmelerinden etkilenmesini önlemek amaçlanmıştır.

Ana bina betonarme sistem üzerine kurgulanmış olup meclis yapısı gibi geniş açıklık ile geçilecek alanlar çelik sistem ile çözülmüştür. İki yapı arasında dilatasyon derzi kullanılarak 2 yapının statik alt yapılarının ayrı ayrı çözülmesi sağlanmıştır.

Betonarme ana kütle taşıyıcı sistemi zemin altı perde duvar şeklinde, zemin üstü ise betonarme kolon olarak yapılmıştır. Çelik yapının tamamı korozyon ve yangından koruma önlemleri alınacak ve projeye işlenecektir. Sistem yürürlükteki şartnamelere uygun olarak, ekonomik ve mimariye uyumlu olacak şekilde boyutlandırılacaktır. Yapının farklı mimari özelliklerine göre, taşıyıcı sistemi dilatasyonlarla ayrılarak statik çözüm yapılacaktır. Malzeme: Yapı malzemesi olarak BS35 (C35) betonu ve STIIIA (S420) yapı çeliği, hasır sınıfı STIV, yapı çelik sınıfı ST37, ST44, ST52 kullanılacaktır.

ENERJİ KONSEPTİ

Günümüz yapı teknolojilerinin getirdiği pek çok avantaj bulunmaktadır bunlardan biri, yapının kendi enerjisini kendi üretmesi için kurgulanan jeotermik santral ve ona enerji sağlayan fotovoltaik panellerin kullanılmasıdır. Yapıda bu sistemin uygulanması öngörülmüştür. Bu sayede soğutmayı ve ısıtmayı sağlayan ısıtma pompası üniteleri ile kazanım sağlanacaktır. Bu sistem ile kazanılabilecek enerjinin hesabını tam olarak çıkarabilmek için projenin ilerleyen aşamalarında Geothermal Response metodu ile yeraltındaki potansiyeli tespit etmek gerekecektir.

Aydınlatma sisteminde ise gün ışığına bağlı aydınlatma idaresi düşünülmüştür. Dış cepheye yönelik ofisler ve diğer odalar gün ışığına bağımlı bir aydınlatma sistemi ile önerilmektedir. Yapının avlu açıklıkları ile güneş ile irtibatlı olması bir avantaj sağlamaktadır. Odalarda sensör sayesinde gün ışığı ölçülür. Gereken ışık oranının üstüne veya altına düşülürse aydınlatma sistemi otomatikman devreye girer.

Çalışanların ofislerinde olup olmadığını kontrol eden sistem ayrıca boş kalan ofislerin ışığını otomatikman kapatabilecektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın