SOKAKLAŞMA
Sokak, iç mekanlardan dış çevreye ulaştığımız yerdir. Dış çevreyle buluştuğumuz sokakları; kimi zaman geçiş yolu olarak kullanırken, kimi zaman diğer bir iç mekana geçiş için kullanırız. Kimi zamansa sokaklar, farklı farklı insanlarla biraraya gelip farklı etkinliklerle sosyalleşmemize olanak sağlar. Sokakların bu buluşturucu, birleştirici ve aynı zamanda geçici olmalarından ilham alınarak; rekreasyon ve gençlik merkezi projesi için tasarım konsepti, ‘sokak-laş-ma’ olarak belirlenmiştir.
Genel tasarım kararlarından ilkinde, arazinin nehir manzarası görmesi göz önünde bulundurularak, araziye ulaşan yol akslarının devamlılığının sağlanmasına dikkat edilmiştir. Diğer ana sokak akslarına ek olarak, manzaraya yönelen, doğu-batı doğrultusunda araziyi ortalayacak şekilde yeni bir ana sokak aksı oluşturulmuştur. Projenin, arazi içerisinde de ulaşılabilir olması için açık & yarı-açık ara sokaklar yaratılmıştır.
Güneş ışığından fonksiyonel olarak yararlanma ihtiyaçlarına göre mekanlar sınıflandırılarak, belirlenen seviyelere göre arazide konumlandırılmışlardır. Buna göre; birinci seviyede park oluşturulmuş, ikinci seviyeye ise kendilerine ait özel bahçelerinin bulunacağı bazı atölyeler yerleştirilmiştir. Böylece bu atölyelerin ( masa sporları, çocuk oyun, ahşap boyama, vitray, dans, heykel, resim) , iç ve dış mekanı aktif şekilde kullanabilmeleri istenmiştir. Geriye kalan atölyeler ise üçüncü seviyeye yerleştirilmişlerdir. Ayrıca ek olarak; sanat, zanaat ve sporu biraraya getiren bu gençlik merkezi projesine bilimi de aktif olarak dahil etmek amacıyla bilim ve teknoloji atölyesi yeni bir fonksiyon olarak eklenmiştir. Her yaştan insan, bu atölyede yer alacak oyuncaklarla bilimi deneyimleyebilecek, pratik edebilecek ve oynarken öğrenecektir. Üçüncü seviyeye aynı zamanda tiyatro salonu, sergi alanı ve kütüphane de yerleştirilmiştir. Dördüncü seviyede ise kapalı spor salonu ve açık spor sahaları konumlandırılmıştır.
Arazide bulunan kot farklarından yararlanılarak; esnek kullanımlara sahip kapalı, açık ve yarı-açık mekanlar yaratılmıştır. Farklı kotlardaki bu mekanları birbirlerine bağlamak ve herkesin arazinin her köşesine geçişini sağlamak amacıyla tüm rampalar %8 eğimle tasarlanmıştır.
Bulvar aksı takip edilerek manzarayla ve doğayla bütünleşen ve aynı zamanda spor sahalarıyla atölyeler arasında geçiş olarak kullanılan ana meydan sokağı yaratılmıştır. Araziye gömülerek tasarlanan teknik mahalin ve kapalı spor salonunun çatısı, yürünebilir yeşil çatı olarak giriş meydanıyla birleştirilerek, manzara terasına dönüşmesi sağlanmıştır. Aynı tasarım kararı diğer teknik mahalin ve umumi tuvaletlerin çatısında uygulanarak, giriş meydanıyla tiyatro salonu arasında direkt bağlantı yaratılmıştır. Giriş meydanında alt kotlarda yer alan atölyelere geçiş esnasında kot farkından faydalanılarak çok amaçlı kullanım için merdivenler tasarlanmıştır. Özellikle merdivenler, bilim ve teknoloji atölyesinin giriş kısmında oluşturulan etkinlik meydanıyla bağdaştırılarak; merdivenlerin seyirci oturma yerlerine dönüşmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, bilim ve teknoloji atölyesine girişte yarı kapalı giriş tercih edilmesiyle tasarlanan duvarların, açık hava sinema ekranı olarak kullanılabileceği düşünülmüştür. Ek olarak, proje genelinde farklı yerlerde çok amaçlı merdivenler tasarlanarak, insanların sosyalleşme merkezleri haline gelmeleri istenmiştir.
Arazinin konumlandığı yer olan Sütlüce / Beyoğlu ilçesinde yıllık yağış miktarı ortalama olarak 600 mm olduğu için (yağış oranı yüksek); bilim ve teknoloji atölyesinin avlusunda, giriş meydanında, meydan ana sokağında ve atölyeler sokağında yağmur suyu toplama havuzları bulunmaktadır. Bu yeşil su, tuvaletlerde ve bahçe sulamasında geri dönüştürülürken, aynı zamanda insanların psikolojisini iyileştirir. Suyu hissetmek, suyun sesini duymak etkili faktörlerdir.
İç mekanlar arası geçişi sağlarken, aynı zamanda dış mekanla da iletişim halinde kalan avlular, iç mekan hava kalitesi için ve iç mekanlarda doğal aydınlatmada etkili olduğu için de önemlidir.
Gençlik merkezinin çevresiyle şeffaf ve davet eden bir ilişki kurması amacıyla, kapalı spor salonu ve tiyatro salonu hariç her yer cam cepheyle kaplanmıştır. İç mekanlarda sera etkisi oluşmaması adına, güneş ışığını kontrollü bir şekilde alması için dikey ahşap güneş kırıcılar tasarlanmıştır. Ayrıca, bilim ve teknoloji atölyesi ile kütüphaneye, camların önüne içten yerleşecek şekilde yeşil bant tasarlanmıştır. Yani, burada yetiştirilecek çiçekler hem güneş ışığını kırıcı rol üstlenirken, aynı zamanda hava sirkülasyonuna da katkı sağlar. Cam cephe dışındaki duvarlarda, ısı izolasyonunun yüksek olduğu ekoklinker tuğla tercih edilerek enerji tüketiminin azaltılması sağlanmak istenmiştir.
Yapıların ısıtma ve soğutma sistemleri için, büyük hacim ile yüksek tavanlı mekanlara uygun oluşu ve ısı kontrolü sağlayarak enerji kaybını önlediği için radyant sistem tercih edilmiştir. Kazık temele entegre edilmiş, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan jeotermal sistem ve nehrin su sıcaklığını değiştiren eşanjör ile radyant sistem birleştirilmiştir. Böylece kendi kendini yenileyebilen doğanın yine kendi sayesinde, sürdürülebilir ve yenilenebilir yapılar yapabiliriz.
SOKAKLAŞMA
Sokak, iç mekanlardan dış çevreye ulaştığımız yerdir. Dış çevreyle buluştuğumuz sokakları; kimi zaman geçiş yolu olarak kullanırken, kimi zaman diğer bir iç mekana geçiş için kullanırız. Kimi zamansa sokaklar, farklı farklı insanlarla biraraya gelip farklı etkinliklerle sosyalleşmemize olanak sağlar. Sokakların bu buluşturucu, birleştirici ve aynı zamanda geçici olmalarından ilham alınarak; rekreasyon ve gençlik merkezi projesi için tasarım konsepti, ‘sokak-laş-ma’ olarak belirlenmiştir.
Genel tasarım kararlarından ilkinde, arazinin nehir manzarası görmesi göz önünde bulundurularak, araziye ulaşan yol akslarının devamlılığının sağlanmasına dikkat edilmiştir. Diğer ana sokak akslarına ek olarak, manzaraya yönelen, doğu-batı doğrultusunda araziyi ortalayacak şekilde yeni bir ana sokak aksı oluşturulmuştur. Projenin, arazi içerisinde de ulaşılabilir olması için açık & yarı-açık ara sokaklar yaratılmıştır.
Güneş ışığından fonksiyonel olarak yararlanma ihtiyaçlarına göre mekanlar sınıflandırılarak, belirlenen seviyelere göre arazide konumlandırılmışlardır. Buna göre; birinci seviyede park oluşturulmuş, ikinci seviyeye ise kendilerine ait özel bahçelerinin bulunacağı bazı atölyeler yerleştirilmiştir. Böylece bu atölyelerin ( masa sporları, çocuk oyun, ahşap boyama, vitray, dans, heykel, resim) , iç ve dış mekanı aktif şekilde kullanabilmeleri istenmiştir. Geriye kalan atölyeler ise üçüncü seviyeye yerleştirilmişlerdir. Ayrıca ek olarak; sanat, zanaat ve sporu biraraya getiren bu gençlik merkezi projesine bilimi de aktif olarak dahil etmek amacıyla bilim ve teknoloji atölyesi yeni bir fonksiyon olarak eklenmiştir. Her yaştan insan, bu atölyede yer alacak oyuncaklarla bilimi deneyimleyebilecek, pratik edebilecek ve oynarken öğrenecektir. Üçüncü seviyeye aynı zamanda tiyatro salonu, sergi alanı ve kütüphane de yerleştirilmiştir. Dördüncü seviyede ise kapalı spor salonu ve açık spor sahaları konumlandırılmıştır.
Arazide bulunan kot farklarından yararlanılarak; esnek kullanımlara sahip kapalı, açık ve yarı-açık mekanlar yaratılmıştır. Farklı kotlardaki bu mekanları birbirlerine bağlamak ve herkesin arazinin her köşesine geçişini sağlamak amacıyla tüm rampalar %8 eğimle tasarlanmıştır.
Bulvar aksı takip edilerek manzarayla ve doğayla bütünleşen ve aynı zamanda spor sahalarıyla atölyeler arasında geçiş olarak kullanılan ana meydan sokağı yaratılmıştır. Araziye gömülerek tasarlanan teknik mahalin ve kapalı spor salonunun çatısı, yürünebilir yeşil çatı olarak giriş meydanıyla birleştirilerek, manzara terasına dönüşmesi sağlanmıştır. Aynı tasarım kararı diğer teknik mahalin ve umumi tuvaletlerin çatısında uygulanarak, giriş meydanıyla tiyatro salonu arasında direkt bağlantı yaratılmıştır. Giriş meydanında alt kotlarda yer alan atölyelere geçiş esnasında kot farkından faydalanılarak çok amaçlı kullanım için merdivenler tasarlanmıştır. Özellikle merdivenler, bilim ve teknoloji atölyesinin giriş kısmında oluşturulan etkinlik meydanıyla bağdaştırılarak; merdivenlerin seyirci oturma yerlerine dönüşmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, bilim ve teknoloji atölyesine girişte yarı kapalı giriş tercih edilmesiyle tasarlanan duvarların, açık hava sinema ekranı olarak kullanılabileceği düşünülmüştür. Ek olarak, proje genelinde farklı yerlerde çok amaçlı merdivenler tasarlanarak, insanların sosyalleşme merkezleri haline gelmeleri istenmiştir.
Arazinin konumlandığı yer olan Sütlüce / Beyoğlu ilçesinde yıllık yağış miktarı ortalama olarak 600 mm olduğu için (yağış oranı yüksek) ; bilim ve teknoloji atölyesinin avlusunda, giriş meydanında, meydan ana sokağında ve atölyeler sokağında yağmur suyu toplama havuzları bulunmaktadır. Bu yeşil su, tuvaletlerde ve bahçe sulamasında geri dönüştürülürken, aynı zamanda insanların psikolojisini iyileştirir. Suyu hissetmek, suyun sesini duymak etkili faktörlerdir.
İç mekanlar arası geçişi sağlarken, aynı zamanda dış mekanla da iletişim halinde kalan avlular, iç mekan hava kalitesi için ve iç mekanlarda doğal aydınlatmada etkili olduğu için de önemlidir.
Gençlik merkezinin çevresiyle şeffaf ve davet eden bir ilişki kurması amacıyla, kapalı spor salonu ve tiyatro salonu hariç her yer cam cepheyle kaplanmıştır. İç mekanlarda sera etkisi oluşmaması adına, güneş ışığını kontrollü bir şekilde alması için dikey ahşap güneş kırıcılar tasarlanmıştır. Ayrıca, bilim ve teknoloji atölyesi ile kütüphaneye, camların önüne içten yerleşecek şekilde yeşil bant tasarlanmıştır. Yani, burada yetiştirilecek çiçekler hem güneş ışığını kırıcı rol üstlenirken, aynı zamanda hava sirkülasyonuna da katkı sağlar. Cam cephe dışındaki duvarlarda, ısı izolasyonunun yüksek olduğu ekoklinker tuğla tercih edilerek enerji tüketiminin azaltılması sağlanmak istenmiştir.
Yapıların ısıtma ve soğutma sistemleri için, büyük hacim ile yüksek tavanlı mekanlara uygun oluşu ve ısı kontrolü sağlayarak enerji kaybını önlediği için radyant sistem tercih edilmiştir. Kazık temele entegre edilmiş, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan jeotermal sistem ve nehrin su sıcaklığını değiştiren eşanjör ile radyant sistem birleştirilmiştir. Böylece kendi kendini yenileyebilen doğanın yine kendi sayesinde, sürdürülebilir ve yenilenebilir yapılar yapabiliriz.