Katılımcı, Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Mimari Fikir Yarışması

Yapı yaşayan organizmanın bir parçasıdır. Bu organizma tasarım alanının tamamına hakim, aktif mekanlar zincirinden oluşmalıdır. İnsanların kullanmadıkları yapılar, boşluklar yeşil de olsa yaşayamaz. Yitip giderler. Tıpkı kullanılmayan uzuvlar gibi...

Yapı yaşayan organizmanın bir parçasıdır. Bu organizma tasarım alanının tamamına hakim, aktif mekanlar zincirinden oluşmalıdır. İnsanların kullanmadıkları yapılar, boşluklar yeşil de olsa yaşayamaz. Yitip giderler. Tıpkı kullanılmayan uzuvlar gibi…

BİO-JENERASYON
İnsan doğayı hep tahrip eden canlı olmuştur. Ancak sürdürülebilirlik için doğayı üretmek, yeniden üretmek ve baştan oluşturmak gerekmektedir. Bu oluşum yalnızca yapı ile değil, bir jenerasyon ve doğal parametreler ile gerçekleştirilebilir.

Teknoloji geliştikçe yapı üretim teknikleri de değişti. Eskiden yaptıkları işler ile bir hikaye anlatmaya çalışan mimarlar, tasarımcılar artık insanları üst üste sığdırmak için uğraşır oldu. İnsan ovalara, dağlara, denizlere ve hatta uzaya bile yerleşmeye başladı. Yaşlı dünyada bilim üreten tek canlı da doğayı, dünyayı istila etmekte idi.

Ancak “neden olmasın?” diyenler de vardı. Sahi insan neden hep yıkım üretir ki, “doğayı bile yeniden üretecek gücü varken?”

Tasarım konsepti temelde kentsel yok olan dağ, tepe gibi yeryüzü şekillerini odaksallığını baştan yaratma hevesinden çıkmıştır.

Tasarım insanın doğa üretecek bir güce eriştiğini savunmaktadır. Bu kapsamda doğadaki doku sistemlerinin gelişimi incelenmiş ve bu sistemler parametrik yazılımlar ile birleştirilmiştir. Ortaya da canlı bir strüktür, canlı bir rekreatif “yeniden üretim alanı” çıkmıştır. Yapı strüktürü dağların oluşumu incelenerek “generate” edilmiş, aynı şekilde rekreasyon alanı da bir bitkinin yaprakları incelenerek “generate” edilmiş, yani örneklemler ile uyumlanarak oluşturulmuştur.

Rekreasyon Alanı Rekreasyon alanı topografya ve kent göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Konsept temelini bir bitkisel organ olan “yaprak”tan almıştır.

Rekreasyon alanı da aynı yaprakta olduğu gibi bir besleyici omurgaya ve ona bağlı kılcallara sahiptir.

Bu kapsamda mekan ;

  • Solar paneller ile fotosentez yapacak (güneşten enerji üretecek)
  • Damla sulama sistemleri ile terleyecek ve beslenecek
  • Su toplama sistemleri ile sulanacaktır. Ayrıca gri su sistemi de paftalarda belirtilmiştir.

Sosyal Mekan: Rekreasyon alanı, sosyal, aktif bir mekan olarak tasarlanmıştır. Antik Yunan ve Roma şehirciliğindeki sosyal mekanlar gibi farklı aktivitelerin ve farklı kullanıcı kitlelerinin bir arada bulunduğu bir sistem oluşturulmak istenmiştir. Mekandaki aktivitelerin her biri sıfır karbon salınımı prensibiyle tasarlanmıştır.

1-SEYİR KULESİ: Alanın güneybatısında bulunan seyir kulesi, rekreasyon alanı ve sgt denizi için hatıra ve seyir noktası olacak şekilde tasarlanmıştır. Üst kısmında bulunan rüzgar türbini ile kendisinin ve çevresinin aydınlatma/elektrik ihtiyacını karşılayacaktır.

2-SERGİ/ETKİNLİK ALANI (ETKİNLİK PAVİLYONU): Etkinlik pavilyonu olarak tasarlanan strüktür, durağan etkinliklerin, sergi ve tanıtım etkinliklerinin yapılabilmesi için tasarlanmıştır. Jeodezik yapısı ve parametrik tasarım sistemi canlı gölge oyunları ve ferah bir mekan oluşturmuştur.

3-ORTAK SERA: Köyden kente göç beraberinde ciddi sorunları getirmiştir. Köylerimizin yanı sıra “birlikte üretme kültürü”, “ürettiğini tüketme bilinci” yok olmaktadır. Doğa ve çevre bilinci, giderek tüketici topluma dönüşen sözde “bilgi toplumunda” giderek azalmaktadır. Kentlileşen gençler tüketici ve bağımlı yaşamaya alışmaktadırlar. Doğadan uzak ve sağlıksız yaşamdan sıkılan gençler; üretmek, tatmak, koklamak ve farkına varmak istemektedirler. Bu proje ile İstanbul’un genç insanına ortak sera, botanik alanı ve bahçecilik alanları sunulmuştur. Böylece apartman hayatından sıkılan gençlerin doğa ile bağ kurmaları hedeflenmiştir.

4-DİKEY BAHÇECİLİK VE BOTANİ ALANI: Dikey bahçecilik alanı dikilecek fidelerin, peyzaj ürünlerinin yetiştirilebileceği, öğrenilebileceği bir üretim alanıdır. Ahşap direkler ve polyester, cam gibi malzemeler ile inşa edilecektir.

5-TARIM VE BAHÇECİLİK PARKI: Bireylerin hem üretip, hem de öğrendikleri bir üretim alanıdır.

6-DİNLENCE PARKI: Bireylerin kendilerini yeniden üretebilecekleri bir “zen” parkıdır. Güzel kokulu çiçeklerin ve lineer oturma birimlerinin bulunduğu bu alanda gençler kendilerini “yeniden üretebilecekler.”

7-OUTDOOR KÜTÜPHANE: Yapı doğada bulunan soğukkanlı canlıların derilerinden ilham ile tasarlanmıştır. Çelik örgü, kafes sistem ile saydam mimari tekstil malzemesinden inşa edilecektir. Özgün ve ferah yapısı özellikler bahar ve yaz mevsimlerinde dışarıda okuma yapmak için ideal bir mekan yaratmaktadır.

8-OUTDOOR AMFİ: Açık amfi özellikle edebiyat, müzik ve moda kurs kulüplerinin kullanabileceği bir açık sahne yapısıdır. Yapı eğime oturtulan oturma birimleri ve sahnelerin kurulması ile inşa edilecektir. Yapı rampa şeklinde tasarlanan yeşil çatısında bisiklet park yeri olacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca üzerinde güneş paneli gölgelikler bulunmaktadır.

9-ALIŞVERİŞ PANAYIR AKSI: Bu aksta büfeler, satış ve sergi birimleri, sahafların bulunduğu bir aksiyel cluster tasarlanmıştır.

11-SAHAF SATIŞ BİRİMİ: Bizce sürdürülebilirlik ancak bilgi ile olabilir. Bilgi kitaplar ile yayılır. Kitaplar ise en güzel sahaflardan alınır, takas edilir. Sıfır karbon prensibiyle inşa edilen yeşil çatılı yapı hem gençlere part time iş olanağı sağlayacak hem bisiklet parkına olanak sağlayacak.

12-SU TOPLAMA AKSI: Aynı zamanda süs havuzu olacak şekilde tasarlanan su toplama aksı yapının ön bahçesinde de serin bir alan yaratmayı hedeflemiştir.

13-ETKİNLİK MEYDANI: Germe sistem bir odak yapı ile tasarlanan etkinlik meydanı hem gölge hem de yarı gölge alanlar yaratmayı hedeflemektedir.

14-15-KAYKAY VE SPOR PARKI: Kapalı ve açık voleybol, basketbol sahaları ve bisiklet/kaykay parkının bulunduğu spor alanında ayrıca spor sonrası sağlıklı beslenmek isteyenler için organik gıdalarla yapılan yiyecek, içeceklerin sunulduğu bir de smoothie bar tasarlanmıştır. Ayrıca kapalı salonun çatı kısmında yer alan güneş tarlası da rekreasyon alanının elektrik ihtiyacının %90’lık kısmını karşılayabilecektir.

STRÜKTÜREL KURGU

Yapının tipolojik formu, dağların ve coğrafi şekillerin oluşumundan örneklenerek çıkarılmıştır. Sert yapı çekirdeğinin üzeri canlı, üçgensel modüllerden oluşan bir örtü ile kaplanacaktır. Yapının taşıyıcı sistemlerinin kurgusu antik Yunan agorasındaki gibi paralel kolonlardan oluşmaktadır. Bu kolonlar iç ve dış mekanı saydam bir perde ile ayırmaktadır. Bu aynı zamanda iç dış etkileşimini sağlamakta, güneydoğu ışıklarını atölyelere almaktadır. Yapının ön ve arka bahçesi heykel ve sanat pop-up sergileri ile etkileşim halinde olacaktır. Sosyal, yaşayan mekanlar oluşturacaktır.

Üst örtü üçgen modüllerden meydana gelmektedir. Modül kesit olarak yeşil örtü, toprak ve mineraller daha sonra membran ve çelik iskeletten oluşmaktadır. Bu modülün altı çekirdek yapıya uzay kafes sistemi ile bağlıdır. Modüller zaman içerisinde yeşil örüntünün sağlanması ile birbirleri ile daha da bütünleşeceklerdir. Yer yer tasarlanan oluklardan gündüzler doğal havalandırma sağlanacaktır. Sızan iç aydınlatma ile de geceleri yapıyı bir odak haline getirecektir. Aynı zamanda modüller arası led aydınlatmalar ile de peyzaj sistemi canlandırılacaktır. Yapı üzerinde solar paneller için de bağlama yerleri tasarlanmıştır. Yapı aynı zamanda spor sahası üzerindeki solar panellerden de güç alabilecektir.
Strüktür ise dağların oluşumuna benzer bir yöntem ile tasarlanmıştır. Her mevsime ve iklim değişikliklerine uyum sağlayabilecek modüler bir kabuk ile birlikte tasarlanan yapı hem doğal iklimlendirme hem de doğal aydınlatma ile entegre tasarlanmıştır.

Tüm tasarımlar alanda yoktan bir doğa var etmeyi, doğayı üretmeyi ve bu üretimi üreten bir jenerasyon yardımıyla yapmayı amaçlamıştır. Çünkü “sürdürülebilir bir doğa ancak genç beyinlerle üretilebilir.”

Etiketler

Bir yanıt yazın