Yeni düzene adapte olan, kendi kendine yetebilen, su sürdürülebilirliğini sağlayan, kent ve doğayı iç içe geçiren bir yaşam alanı oluşturmak bu projenin temel amacıdır. Hatay’ın İskenderun ilçesinde bulunan Meydan mahallesinde yapılmak üzere pandemi ve sonrasına uyumlu, sürdürülebilir bir yaşam alanı projesidir.
Yeni düzene adapte olan, kendi kendine yetebilen, su sürdürülebilirliğini sağlayan, kent ve doğayı iç içe geçiren bir yaşam alanı oluşturmak bu projenin temel amacıdır. Hatay’ın İskenderun ilçesinde bulunan Meydan mahallesinde yapılmak üzere pandemi ve sonrasına uyumlu, sürdürülebilir bir yaşam alanı projesidir.
Pandemi ile değişen yaşam şartları ile fiziki mesafenin olduğu geleceğe doğru gitmekteyiz. Pandemi süreci şu anda ve bittiğinde insanlar üzerinde bıraktığı etkisiyle mesafeye, hijyen kurallarına daha çok dikkat etmeyi gerektirecek ve insanları birbirinden daha da uzaklaştırması söz konusu olacaktır. Yeni düzene uyum sağlarken aynı zamanda insanları birbirinden uzaklaşmasını önlemek gerekmektedir. Bu sebeple insanların topluluk bahçelerinde, serada, açık hava sinemasında, çocuk oyun alanlarında, dinlenme alanlarında bir araya gelmesi ve evin içerisinde duvarların hareket ederek bir topluluk alanı oluşturulmasındaki amaç mesafeli bir yaşam alanı içerisinde beraberliği sağlamaktadır. Mesafenin gerekli olduğu dönemlerde gerekli kuralları aynı zamanda da tam bir kapanma söz konusu olmadan bu süreci atlatabilmeyi sağlayan yeni mekân ihtiyaçları doğmuştur. Bu ihtiyaçlar dikkate alınarak yaşam alanı planlanmıştır.
Pandemi süreci ile insanların gıda güvencesi endişeleriyle kentsel tarıma yönelimi artmıştır. Evden çıkamayan kentliler kendi sebze ve meyvelerini yetiştirmek için uygun yöntemler aramaya başlamıştır. Kalabalıklaşan şehirlerde giderek unutulan tarımın sürdürülebilirliğe olan önemli katkısı bu yaşam alanında planlanan topluluk bahçesi ve seralarla ayrıca evlerin balkon bahçelerin tasarlanmasıyla tekrardan canlandırılmak istenmiştir.
Pandemi bize gıdanın yanında suyun da önemini bir kez daha hatırlattı. Balkon bahçelerdeki oluklar yağmur suyunu depolayacak gri su filtreden geçirilerek sifon ve balkon bahçelerde kullanılacaktır. Seralarda yağmur suyu üretimine önem verilecek çatıdan toplanan ve taşıyıcı içerisinde biriktirilen yağmur suyu sera içerisindeki ve topluluk bahçesindeki bitkilerin sulanmasında kullanılacaktır. Bu sayede suyun sürdürülebilirliği sağlanacaktır.
Tasarımda kent-toprak-su ilişkisinden yola çıkılmıştır. Kent ve doğa bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Doğaya yakın olmak, insanı dinlendirici ve iyileştirici özelliklere sahip olduğu gibi aynı zamanda bir ihtiyaç olarak ön plana çıkıyor. Kent merkezindeki yaşam alanlarının da doğayla iç içe tasarlanması, insan ve doğa arasındaki ilişkinin sağlanması amaçlanmıştır. Bu şekilde kentli insanın yaşam kalitesinin arttırılması sağlanmıştır. Günümüzde yeşil alanlardan yoksun kentlerde yaşamını sürdüren insanlar doğadan uzaklaşmış, onun bir parçası olduğunu unutmuş durumdadır. Pandemi ile açık yeşil alanlara olan önem ve değerin daha çok farkına varılmıştır.
Konut içerisindeki tasarımda ailenin bir arada bulunabilmesine önem verilmiştir. Pandemi de bireyler sosyalleşemediği için bir yalnızlık söz konusuydu ve bu soruna çözüm getirebilmek için hareketsiz duvarlar yerine dinamik, yeri değiştirilebilir duvarlarla oluşturulan sistem ile bu sorunun çözülmesine olanak sağlanmıştır. Aynı zamanda bu tasarımda kentte tarım konusunda uygulanabilecek dikey tarım tipolojileri ele alınmıştır. Pandemiden sonra ve pandemi ile ne değişti? Artık hangi alanlara ihtiyaç duymaya başladık? Klasik bir ev planına ne eklenebilir? gibi soruların cevabı aranmıştır. Artık dışarıdan geldiğimizde ilk önce hem eşyalarımızın temizlenmesi hem de kişisel temizlenme ihtiyacının eskiye göre daha fazla olması sebebiyle hijyen odası tasarlandı. Evde çok vakit geçirmesi ile bireylerin kendisine ait alanlara olan ihtiyacının arttığını ve daha fazla kişisel alanlara ihtiyaç hissedildiğini fark edildi ve bu sebeple de bir motivasyon odası tasarlanmıştır. Üretilen fikirler planlanan yaşam alanının dışında okullar, hastaneler, oteller, tatil köyleri, ofislerde de uyarlanabilir.