MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
Yarışmaya konu olan alan, Roma Hükümdarı Justinainus’un Berdan Nehri’nin yatağını değiştirmesi sonucu, nekropol alanında oluşan Tarsus Şelalesi ve çevresini kapsamaktadır. Adeta bir seyir platformu üzerinde bulunan proje odak alanında, bu çalışma kapsamında, tasarlanan turizm tesisleri yapısı ve beraberinde oluşturulan kentsel kurgu sayesinde; kentin sosyal, kültürel, ekonomik ve kentsel gelişimine katkı sağlamak hedeflenmiştir.
Berdan Nehri kıyı hattının öncelikle araç trafiğinden arındırılması ile doğal ekolojik bir yeşil koridor oluşturmak istenmiştir. Oluşturulan bu yeşil koridor içerisinde, odağında Tarsus Şelalesi bulunan etkileşim alanında, zayıf olan kıyı kent ilişkisini güçlendirmeyi ve tarihsel ve sosyal bağlamı içinde kentsel yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen bir kentsel tasarım çalışması geliştirilmiştir.
Bu çalışma neticesinde, ilk olarak, insan-doğa etkileşimini destekleyecek eylemsel senaryoların geliştirilmesi ve alandaki ekolojik bütünlüğün korunması amacıyla; turistik ring hattı- durakları ve otoparklar ve karavan parklar çevredeki araç yolları ile bağlantılı olarak alanın çeperlerinde konumlandırılmıştır. Şelale Bulvarı’nın devamındaki araç köprüsü, oluşturulmak istenen yaya odaklı yeşil dokunun kentsel ve estetik bütünlüğünü bozmaktadır. Bu sebeple, etkileşim alanı sınırları içerisindeki, mevcut araç köprüsü ile diğer araç yolları kaldırılmıştır.
Tarihi kent merkezinden gelen aks olan Şelale Bulvarı, Haydar Aliyev Parkı ile kesiştiği noktada sonlandırılmıştır. Bu alanda bir otopark ve ring otobüsleri için bir durak konumlandırılmıştır. Bu alanda bir giriş takı ve devamında ziyaretçileri proje alanına yönlendiren, arkatlı yolun üzerine satış birimleri, yeme-içme birimleri, dinlenme mekanları, havuzlar, taşlıklar, arkatlar yerleştirilerek geleneksel bir mimari öge olan arasta yorumlanmıştır.
Bu yol üzerinde bulunan ve daha önce un fabrikası olarak işlev gören tescilli alanın, izlerini kent belleğine iade etmek amacıyla bu alan; tarım atölyeleri, sergileme mekanları, tarım tanıtım ofisleri gibi fonksiyonları barındıran bir yapı, öğretici tarım alanı ile birlikte önerilmiştir.
Arkatlı yolun sonunda bulunan araç köprüsünün kaldırılması ile birlikte yalnızca tarihi taş köprülerin kullanımı sağlanarak, geçmişte kurulan sosyal ve kültürel bağı bölgeye geri kazandırmak amaçlanmıştır. Köprülerin kullanılması ile proje alanın alt kotunda bulunan giriş taşlığına ulaşılmaktadır.
Arastanın batısında mesire alanları, doğusunda sık ağaç dokusu ve spor alanları bulunmaktadır. Bu alanlar arazi izine uyumlu bağlantı yolları ile arastaya bağlanmaktadır. Arastanın sonunda Tarsus Şelalesi’ne hakim noktada gözlem kulesi tasarlanmıştır.
Alanın tren yolu ile paralel olarak uzanan ara yüzünde, kentteki Tarsus Tren İstasyonu’na ek olarak, bölgenin erişilebilirliğini kolaylaştırmak amacıyla ‘Şelale Tren İstasyonu’ ve bir üst geçit önerilmiştir. Bu öneri sonucunda, yeşil koridor alanının bir ucunda ‘Şelale Tren İstasyonu’ diğer ucunda Tarsus Otogarı bulunmaktadır. Alan çeperinde, şehirlerarası ulaşım noktaları ile tarihi kent merkezini bağlayan bir turistik ring hattı önerilmiştir. Bu sayede kentin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlanması öngörülmektedir.
Bölge içerisinde bulunan karavan park, oluşturulan araç ulaşımı kurgusuna uygun olarak, alanı çevreleyen araç yollarının kesişiminde konumlandırılmıştır. Sık ağaç dokusunun bulunduğu alanda ise çadır kampı, kentsel hamak, serbest oturma alanı oluşturulmuştur. Nehir kıyısına paralel şekilde uzanan promenad ile hem zemin kat kotuna (0.00 (21.50), hem de bodrum kat giriş kotuna (-2.50(19.00) erişim sağlanmaktadır.
Proje alanının doğusunda kalan alanda ise bir etkinlik çayırı bulunmaktadır. Bu alandan geçen promenad ile zemin kat kotundaki (0.00(21.50) diğer bir giriş taşlığına ulaşım sağlanmaktadır. Bu alanda mevcutta kıyıda var olan çay bahçesi yeniden düzenlenerek korunmuştur.
Tarsus otogar alanı yakınlarında bulunan belediye binası ve tesisleri alanı arkasında kalan boş arazinin kentin festival ve lunapark alanı olarak kullanılması önerilmiştir. Tarsus otogarına kadar uzanan yeşil koridorun büyük bir kamusal alan ile başlaması/bitmesi sonucunda nehrin kenarındaki yaşantının akışkanlığı ve sürekliliği hedeflenmiştir.
Peyzaj tasarımında ilk olarak, çevredeki mevcut araç yolları dikkate alınmış ve bu yolların uzantılarında yaya yolları oluşturulmuştur. Alanda farklı kullanımlara hitap edecek şekilde yürüyüş yolları tasarlanmıştır. Kurgulanan promenadın proje alanına her yönden erişimi istenmiştir. Ahşap yürüme yolları, çeperdeki araç yolları ve promenad arasında kalan bağlantı yolları şeklinde tasarlanmıştır. Bisiklet yolu ise spor sahalarının bulunduğu yarımadadan başlayarak alanda oluşturulan yeşil koridor boyunca devam etmesi düşünülmüştür. Bisiklet tamir atölyeleri ve bisiklet durak alanları servis birimleri içerisinde konumlandırılmıştır.
Alanda çevrenin bilgisi ve morfolojisine uygun olarak tasarlanan, kıyı gezinti yolları, basamaklı/basamaksız seyir platformları, serbest kayalık ve çayır alanları ile dinamik bir kıyı kullanımı düşünülmüştür. Proje alanındaki ekosistem sürekliliğinin bir parçası olan ve aynı zamanda Berdan Nehri’ne kimlik kazandıran doğal eşiklerine rağmen, sınırlı müdahalelerle ve hafif strüktürlerle oluşturulan rekreaktif alanlar ve birimler ile bölgenin ekosistem bütünlüğü korunmuş ve yaya sürekliliği sağlanmıştır.
Sıcak iklim bölgesi olan bu alanda gölge oluşumunu arttırmak için ağaçlandırma ve arkat, revak, kentsel saçak, pergola gibi üst örtü elemanları kullanılmıştır. Arasta olarak adlandırılan alanda mevcutta bulunan havuzlar tasarıma göre şekillendirilmiş keyifli bir geçiş yolu oluşmasına katkı sağlamıştır.
Spor sahaları yapılarak alanın kullanım kapasitesi arttırılmak istenmiştir. Eğimli bir araziye konumlanan sahaların her biri farklı bir kota oturmuş ve bu durum izleyiciler için 50 cm’lik seyir basamaklarının oluşmasına izin vermiştir. Bu alanda bulunan yürüyüş yolu, bisiklet yolu ve yoga/pilates çayırı için sık ağaç dokusu içerisinde daha sakin bir alan ayrılmıştır.
Tarihi taş köprülerin bağlandığı adacık üzerine, 19.00 kotunda ahşap seyir platformu tasarlanmıştır. Bu platform üzerinden, 22.00 kotundaki turizm tesisi terasına çıkan seyir rampası tasarlanmıştır.
Öncelikle, tesise ait otopark alanı, yeşil koridor alanına araçların müdahalesini azaltan ulaşım kurgusuna uygun olacak şekilde, Mimar Sinan Bulvarı’na paralel olarak, yapının manzaraya açılmayan, arka cephesinde konumlandırılmıştır.
Proje alanının güney cephesi 19.00 kotunda, kuzey cephesi 21.50 kotundadır. Bu kot farkından yararlanarak, doğal alan içerisinde bulunan tesisin yüksekliğini sınırlandırmak adına, bodrum kat kotunu, 17.50 kotuna indirerek şelale ile yakın bir ilişki kurulmak istenmiştir.
Yapının 21.50 kotunda otoparkla ilişkili olarak doğu ve batı cephelerinde iki ana girişi ve ayrıca, Tarsus Şelalesi ve tarihi taş köprülerle ilişkili olarak, 17.50 kotunda, güney cephesinde, iki ana girişi bulunmaktadır. Alt ve üst kot girişleri, galeri boşlukları bulunan ortak fuayelere açılmaktadır.
17.50 kotunda oluşturulan fuaye alanında; yapıya ait iki adet satış birimi, çok amaçlı salona ve etkinlik alanına hizmet eden vestiyer konumlandırılmıştır. 17.50 kotunda yalnızca personelin kullanımına ait olan, ikincil bir koridora bağlı servis birimleri düşünülmüştür.
Çok amaçlı salon ve etkinlik alanına ait sahne, ortak kullanım ile çözülmek istenmiştir. Bu sebeple, birimler arasında, açılır-kapanır cam panel sistem kullanılmıştır. Servis birimleri de ortak kullanıma uygun olarak çözülmüştür. Etkinlik alanının tasarımında uygulanan, iç avlu kurgusu sayesinde binanın kullanımının kullanımının arttırılması hedeflenmiştir.
Kütle doğudan batıya lineer olarak şekillenirken, batı cephesine yerleştirilen ve güneye yönlendirilen; havuz, güneşlenme terası ve restoran birimleri arazinin sınırlarının sağladığı olanak ile şelaleye doğru kademeli teraslar şekilde yerleştirilmiştir.
Servis, otopark, ıslak hacim, ofis gibi birimler, manzaranın olmadığı kuzey cephesine sıralanmış ve kuzey cephesi tasarım kararı olarak büyük oranda sağır bırakılmıştır. Kuzey cephesinin aksine, tamamen şeffaf bırakılan ve manzaraya hakim olan güney cephesinde ise, kullanılan açılır-kapanır giydirme cam panel sistem sayesinde bu cephede konumlandırılan seyir alanları her mevsim kullanıma uygun hale getirilmiştir. Sıcak iklimin hakim olduğu bir bölge olduğu için güney cephede, corten perfore metal levhalar kullanılmıştır.
Farklı kotlardan binaya erişiminin mümkün kılınması ile kamusal erişim arttırılmıştır. Mekan kurgusu, yapının Berdan Nehri ve yakın çevresi ile kuracağı ilişki dikkate alınarak şekillenmiştir.
Galeri boşlukları, şeffaflık ve koridorlar sayesinde, yapı içerisindeki akışkanlığın ekosistem ile temas etmesi sağlanmıştır.