MİMARİ PROJE RAPORU
SORU 1: Kendine özgü resmi işlerin yürütüldüğü bir yapı olan TESKİ Hizmet Binası yeni kent meydanından sahil şeridine varan bir aksın düğüm noktasında nasıl bir görev üslenmelidir?
SORU 2: Ara yüzlerin fonksiyonların güncel kullanımlarına kolaylık sağlarken nasıl kolay tüketilemeyen keyifli mekânlar haline gelmesi sağlanabilir?
Tekirdağ eski kent merkezi yerleşkesi güneyde Marmara Denizi, kuzeyde D110 karayolu, doğuda Namık Kemal Üniversitesi ile sınırlandırılmış bir yerleşkedir (Grafik 1). Eski kent merkezi Hükümet Caddesi etrafında yoğunlaşan, Atatürk bulvarına kadar etkisini devam ettiremeyen kıyıdan daha çok iç kesimlerde yoğunlaşan bir merkez izlenimi vermektedir. Merkez; Orta Cami, Zübeyde Hanım Parkı, Belediye Binası ve Hükümet Konağı etrafında yer almaktadır. Kentin mevcut yeşil dokusuna bakıldığında kıyı şeridinden bağımsız ve dağınık olduğu göze çarpmaktadır. Büyük ölçekte incelendiğinde mevcut yeşil alanlarının kent ihtiyacını karşılayamadığı açıktır.
İstanbul Çevre Yolu bağlantısı doğrultusunda ki büyüme şekli diğer birçok şehrimizde olduğu gibi burada da bütüncüllükten uzak, parçalı bir büyümenin söz konusu olduğunu bizlere gösteriyor. 1/5000 nazım planlarında gösterilen yeni gelişim lekeleri bu parçalılığı arttırarak kentin odak noktalarının kaymasına neden olacağı açıktır (Grafik 5) . Bu parça odaklarını kent bağlamında toparlayacak ve anlamlı koridorlar haline getirilecek NEFES ALANLARINA ihtiyaç duyulmaktadır. Kent izi dikkate alınarak iki adet yeşil nefes alanı oluşturulması planlanmaktadır (Grafik 3). Kentin birincil büyüme izi kuzey-doğu tarafında oluşmaktadır. İkincil bir büyümeye ihtiyaç duyulması durumunda kentin kuzey batı yönüne büyüyeceği ön görülmektedir (Grafik 4). Proje alanımıza metrik ölçekte uzak olmasına rağmen stratejik olarak tamamlayıcısı olan bu ikincil kent büyüme izi şehrin farklı noktalarından denize açılan NEFES ALANLARININ bir tanesine ev sahipliği yapmaktadır. Denize açılan bir nefes alanının yanı sıra, denizden bir nefes alınarak içine dalınacak bir mekânlar silsilesi tahayyül edilmelidir. Bu noktada 1/5000 nazım planından bir takım müdahaleler öngörerek yeni Tekirdağ yerleşkesine Nefes Alanları açılması planlanmaktadır.
Proje kararları, projenin kentten rahat algılanmasına ve yapının denizle olan görsel bağlantısına olanak sunmaktadır. Denizle olan bu görsel ilişki yapının yönelim kararında etkili olmuştur. Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (TESKİ) Hizmet Binası, şehrin yeni kent merkezinin en önemli ilgi odağı olması planlanmaktadır. Yapının kentin yeni odak noktasında yer alacak önemli bir imgesi olarak tasarlamak ve bu anlamda kentin her yerinden zarif bir şekilde algılanabilir olması ana tasarım kararlarındandır. Hizmet mekânlarının yalnızca TESKİ ‘ye hizmet veren bir mekan olarak değil aynı zamanda kentliyle kurumu bir araya getiren; yeşili ve peyzajı ile kentliyi davet eden bir arayüz oluşturması planlanmaktadır. Bu anlamda TESKİ ‘nin kentliyi çekmesi ve davet etmesi, yerleşim kararında ana fikri oluşturmaktadır. Üst ölçekte çevrenin hareketine yön veren ve ana dolaşım hattı olan yeşil koridoru içine alacak şekilde konumlanmıştır. Kuzeyindeki yeni belediye hizmet binasına ve sosyo-kültürel donatıya sırtını dönmeyecek şekilde yaya aksını batıdan ve kütle içinden alarak kamusal alana taşınması ön görülmüştür. Ofislerin denize ve manzaraya yönelmesi tasarımın temel kararlarındandır. Ofis katlarında yer yer kat bahçeleri planlanarak kat kurgusunda mekânsal farklılaşmalara gidilmiştir. Yükselen ofis bloklarının arasında çözülen düşey sirkülasyon atrium ile desteklenerek gün ışından maksimum faydalanmak istenilmiştir. Bunun yanı sıra kamusal alanları maksimum düzeyde kullanmak adına, temel kullanım alanlarını; konferans salonları, çok amaçlı salon, Süleyman Paşa Şube Müdürlüğü zemin kattan erişim verilerek kurgulanmıştır. Zemin katta yeşil bir yırtık ile bizi karşılayan konferans salonu fuayesi bizi davet etmektedir. Fuayeye eşlik eden yasıma havuzu ve kafeterya alana ve kuruma hizmet etmektedir. Mesai saatleri dışında şehir halkı kullanımına açılabilecek şekilde tasarlanarak alanın gece ve gündüz canlı bir merkez olması sağlanmıştır. Yapının tamamın rasyonel bir aks düzeninde olmasına rağmen kamusal rampalar, yırtıklar ve boşlukların organizasyonu bize dinamik bir mekân kurgusu sağlamaktadır. Rasyonel aks sistemi değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek müdahale imkânı vermektedir.
Ofis katları dışında bütün birimler eğime yedirilmiştir. Kapalı otopark birimi mevcut yol kotundan doğrudan giriş sağlanarak eğime oturması düşünülmüştür. Alanın kuzey doğusunda kalan yarı açık otopark ise peyzaj ve duvar ögeleri yanı sıra kuzey ışığının yardımıyla keyifli bir mekân haline gelmesi planlanmıştır. Güneyden gün ışığı alan mekânlar kuzeye doğru iç bahçelere dönüşerek, kot farkı handikapı giderilmiştir. Bu kurgu içerisinde iki iç bahçeye yer verilmiştir. Birincisi iç bahçemiz Süleyman Paşa Şube Müdürlüğüne hizmet ederek doğal ışık ve ortak alan oluştururken, ikinci iç bahçemiz ise yemekhane, fitness ve kreşe hizmet ederek farklı zamanlarda birimlerin buraları kullanması planlanmaktadır. Yapının iç bahçeleri, yalnızca geçilip gidilen mekânlar yerine; zaman zaman doğrudan kullanılan, kitap okumak için uğranan, bir organizasyon sonrası davetlilerin kutlama yaptığı, kreşteki çocukların oyun oynadığı, yemek sonrası açık havada çay içmek için çıkılan, konforlu mekânlar tanımlar. Böylece yapı; zeminde farklı işlev alternatifleri ve mekânsal çeşitlilik yaratarak konforlu bir fiziksel çevre yaratır ve TESKİ binasını bir çekim alanına dönüştürür.
Yapı, inşası ve kullanımı süresince sürdürülebilirlik ilkelerine sadık kalacak şekilde tasarlanmıştır. 8×8 metrelik akslar üstüne yerleştirilen yapının, bu sayede, modüler bir forma sahip olması ve ihtiyaç halinde birimlerde değişiklik yapılabilme ihtimalini yaratması sağlanmıştır. Ofis bloklarında 11×11 metrelik çelik sisteme dönüşen yapı aynı modüler ve rasyonalist tavrını korumaktadır. Ofis bloklarında kazanılan geniş açıklık avantajı açık ofisler ve mekânsal zenginliklere yerini bırakmaktadır.
Gün ışığından maksimum oranda fayda sağlaması adına arayüzde boşluklar açılmış, ofis bloğunda, blok boyunca devam eden bir atrium yaratılmıştır. Yapının ısı verimliliğini optimum seviyede tutmak adına, kuzeye yönelen cephelerde, ofis birimlerinin ihtiyaç duyduğu şeffaf yüzeyleri azaltmadan, kapalı yüzeyler yaratılmış, ritmik bir cephe tasarımı kurgulanmıştır. Güneye yönelen cephelerde ise; mesh yüzeyler kullanılmış, bu sayede, yapının dinamik ve ritmik bir cepheye sahip olması sağlanmıştır. Yapı, arayüzün çatısına yerleştirilen fotovoltaik güneş panelleri sayesinde kendi enerjisini kendi üreten, kendi kendine yeten özellikte tasarlanmıştır. Yine arayüzün çatısında, yağmur suyunun yapı içinde belli noktalara yerleştirilen su depolarına toplanmasını sağlayan sistem kullanılmış, biriktirilen suyun bitkilerin sulanmasında ve yapı içindeki pis su kullanımında değerlendirilmesi sağlanmıştır. Ofis bloğu yapının sürdürülebilir bir yapı olmasında da başrolü üstlenir.