Proje Raporu
Alevi inancı temelde biçimden ziyade özü benimsemektedir. Tanrı-doğa-insan birdir inancı üzerinden doğanın ve doğayla kurulan ilişkinin önemi ve kutsallığı; tevazu, doğa ile iç içe olma, bulunduğu yere saygı duyma ve bu yönüyle de Tanrı ile bir olma gayesi bu inancın sarsılmaz görüşlerindendir. İnançlarını özgürce yaşama olanağı bulamayan Alevilik, ödediği ağır bedellere rağmen hoşgörüsünden, insan odaklı düşünce yapısından, mütevazi duruşundan, çevreye saygısından hiçbir zaman taviz vermemiştir.
Bu bağlamda önerilen Cemevi ve Sosyokültürel Merkez yapısı, bulunduğu arazi verilerine ve şartlarına bağlı kalan, yapılacağı doğaya saygı duyan ve topoğrafya ile samimi ilişki kuran, kentsel ve kamusal alanları da göz ardı etmeden sosyal donatıları barındıran bir varoluş sergilemeye çalışmıştır.
MİMARİ KONSEPT PARAMETRELERİ
Proje alanı, Uzundere’de konut yapılaşmasının son bulduğu, kendi içinde eğim yoğunluğunun ani değişime uğrayıp ikiye bölündüğü bir arazide yer almakta. İmar durumunda çocuk oyun alanı ve küçük ölçekte bir park yakınında bulunan araziye ana yaklaşım mevcut durumda olduğu gibi 3968. Sokak üzerinden olmakta. Bu doğrultuda aynı sokak üzerinden ulaşılabilen, yakınındaki çocuk oyun alanı ve parkla aynı aks üzerinde konumlanan bir meydan önerilmiştir. Cemevine ve sosyal mekanlara dahil olacak kullanıcıları ve kentliyi karşılayan meydan kot hizasının üzerinde sadece cem meydanı yer almakta. Doğal eğim yoğunluğunun ikiye böldüğü arazide, meydanla ilişkili ve az eğimli olan alanda cemevi ve yardımcı mekanları çözülürken, sosyal-kültürel birimler eğimin yoğun olduğu bölgede, topoğrafyanın bir devamı/parçası niteliğinde oluşan ikinci kütlede yer almakta. Meydan kotundan amfi ve merdivenlerle ulaşılabilen, her iki kütleyi ve mekanları bağlayan bir Kültür Meydanı -4.00 kotunda tasarlanmıştır. Alevi canların ve kentlinin temas halinde olması, ilişki kurabilmesi bu sayede sağlanmaya çalışılmıştır. Dini ve sosyal mekanların bağlandığı bu kotta, ana mekan olan cem meydanı ve cem ayin ritüellerine yardımcı mekanlar olan ön avlu, küçük muhabbet meydanı, dede – 12 hizmetli – lokma odaları oluşturulurken, bu mekanlarla ilişkili ve açık-yarı açık kurban kesim alanına sahip, kültür meydanına açılabilen bir aşevi oluşturulmuştur. -4.00 kotundan itibaren doğal eğimle paralel hareket eden ve sosyal-kültürel mekanları barındıran kütleyle ilişkili kademelenen amfi ve merdivenler, arazinin doğal yapısına olabildiğince az derecede etki edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu alanda çok amaçlı salona, eğitim ve atölye birimlerine, kahvehaneye ulaşılabilmekte. Böylelikle yoğun eğimin zorlu kıldığı bu alan, geçiş için uygun hale getirilirken aynı zamanda bağlandığı mekanlarla beslenen/besleyen kademeli bir topoğrafik hareket olarak kurgulanmıştır. Meydan kotundan kentliyi sırtlayan, kafe ve kent kütüphanesine ulaştıran yeşil çatılı kütle, oluşum şekliyle arazinin devamı niteliğinde kendini göstermekte. Cenaze kaldırma, bekleme-dua etme, yıkama ve morg birimleri arazinin güney kısmında, -4.00 kotunda, ön avlu ve dede odasıyla bağlantılı şekilde düşünülerek, kamusal mekanlardan yalıtılmış ve daha sakin bir alanda kurgulanmıştır.
Bir inanç mekanlar topluluğu ve bunları destekleyen/besleyen yardımcı sosyal mekanlar ve donatılar tasarlanırken, aleviliğin özünde var olan doğaya/tabiata saygı, tevazu görüşünden hareket edilerek topoğrafyaya uyum sağlayan, dini ritüel mekanlarını zemin altına alarak odak mekan olan cem meydanını öne plana çıkaran ve yeşil alan kullanımını arttırarak sürdürülebilirliğe dikkat çeken bir mimari dil oluşturulmaya çalışılmıştır. Kullanılan taş, ahşap, çıplak beton gibi malzemeler ile de yalın, kolay anlaşılır, mütevazi bir yapı kitlesi tasarlama amacı güdülmüştür.