Katılımcı, Uzundere Cemevi Sosyokültürel Merkez Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

İnanç

Alevilik, Allah-Muhammed-Ali üçlemesi ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları önemseyen Şiiliğin Onikicilik mezhebi ile ortak noktalara sahip bir yoldur. Alevilikte incelenmesi gereken asıl inanç varlığın birliğidir. Alevilikte tanrının insan dahil evrendeki her şeyin içinde olduğu inanışı vardır.

Alevilik tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, temelinde insan sevgisi ile hareket eden, Kuran’ın şeklini değil özünü kabul ettiklerini belirten, amacı ruhsal olgunlaşma olan bir tasavvuf yoludur. Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimidir.

Cem

Cem toplu halde ettikleri ibadetin adıdır. kavram olarak Cem Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir. Alevilerde Cemde bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan Ceme başlanmaz. Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir Dedenin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.

Tasarımın ana kararları:

Tasarım, farklı kotlara yerleştirilmiş dört katmandan oluşmaktadır. İhtiyaç programı çerçevesinde birbirinden farklı olan işlevlerin karmaşık ilişkileri analiz edilerek ve arazideki eğimden de yararlanarak 4 ayrı kotta kurgulanmış ve birbirleri içine akan teraslarla mekansal süreklilik sağlanmaya çalışılmıştır.

I. Katman (Örtü)

Tasarımın ana kurgularından biri olan ve yapıyı saran üst örtü; tanımlı bir alan yaratır. Üst örtü kimi yer de mekana, kimi yer de seyir terasına dönüşerek tasarım alanından yeşil alana doğru naif bir akış sağlar. Bu bir kente bağlanma, onunla bütünleşme durumudur.

Önerilen üst örtü yapıya bir kimlik kazandırmaktan öte iklimsel veriler de ele alınarak kullanıcıya zemin kotta yer yer gölgelik alanlar sunmaktadır. Zemin kotun bir kısmına tasarlanan üst örtü sisteminde aralıklarla yırtıklar oluşturularak örtünün altında olan birimlerin de güneş ihtiyacı sağlanmıştır.

II. Katman (Su öğesi, musalla taşı, mihmanevi, küçük muhabbet meydanı ve dikey sirkülasyon)

Tasarımda dert edindiğimiz asıl mesele zemin kotunu minimum düzeyde kullanıp kutsallık ve mekan kavramlarını birbiri içerisinde çözümlemekti.

Bu doğrultuda tasarım Aleviliğin kutsalı olan ışık, su ve doğayı bu katmanda kullanıcılara sunmaktadır. Tasarımın ana girişi bu üç kutsalın içinden geçmektedir. Kullanıcı ana giriş merdivenine geldiğinde su, ışık ve tabiatı aynı anda deneyimleyebilmektedir. Mekanın kullanıcıları ana birime ulaşmadan önce girişte huzuru, dinginliği ve saflığı bulmaktadır.

Musalla taşı ise cenaze ritüelinin yapıldığı -4 .00 kotundan yükseltilerek zemin kotunda giriş cephesinde yapıya karakteristik özellik kazandırmaktadır. Semaya yükselişi simgelemektedir.

Mihmanevi de ana kütlelerin yoğun kullanımı gözönünde bulundurularak zemin kotta tasarımın ana işlevlerinden ayrı ve tek bir kütlede çözülmüştür.

0.00 kotundan başlayarak -16.00 kotuna kadar inen ve yapının tümüne ulaşılabilen ve ayrıca engelli kullanımına da uygun olan bir dikey sirkülasyon kurgulanmıştır.

Küçük muhabbet meydanı kullanıcısı ise küçük bir evreni ya da tabiatı suyu ve ışığı doğadan kopan bir parçayı deneyimler gibi içeride ve dışarıda olma hissini aynı anda yaşamakta ve yapıyı farklı açılardan ve kotlardan algılayabilmektedir.

III. Katman (Ön avlu ve meydan evi)

Ön avlu, çeşitli amaçlara esnek cevap verebilme adına dışarıya da açılarak genişleyebilen, gerektiğinde yarı açık kullanılabilecek, üst ve alt kotlar arasında bağlam görevi kuracak şekilde -8.00 kotunda tasarlanmıştır.

Meydan evi girişi ise cenaze alanının yoğun olma durumu da düşünülerek te -8.00 kotunda düşünülmüştür. Meydan evi kullanıcısı ritüel esnasında 0.00 kotundaki su öğesiyle görsel olarak iletişime geçebilmektedir. Suyun kutsallığı, saflığı, dinginliği ve kutsallığı bir kez daha vurgulanmaktadır.

IV. Katman (Atölyeler, eğitim alanları, konferans salonu ve sergi salonu)

Eğitim Alanları ve Atölyeler, gerektiğinde ikili üçlü gruplar halinde birleştirilebilecek şekilde, -12.00 ve -16 .00 kotlarına yerleştirilmiştir. Aynı zamanda halka açık atölyelerde üretilen ürünler sergi mekanında sergilenmektedir.

-16.00 kotunda ise girişten itibaren doğayı da sergi gibi kullanan sergi salonu düşünülmüştür ve yapının doğu cephesindeki pencere sistemi ise gerektiğinde tamamen açılabilecektir. Bu şekilde doğa bir sergileme birimine dönüşmektedir. Bölgenin iklim şartları gözönünde bulundurularak gölgelik ihtiyacı için ayrıca teraslarda ise ters kiriş kullanılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın