iç -içe “Şiir sanatı, kendi hareketlerini tabiatın hareketlerine uydurduğu zaman en yüksek derecesini bulur; o zaman, tabiata öyle yaklaşır ki, ikisini birbirinden ayırt edemeyiz.”
Nicolas Boileau Despéaux
Şiir, düşünsel süreçlerin bir araya gelmesinden oluşan bir üretimdir. Bütün bu süreçler de iç içe geçmiş bir yapıdadır. Düşünsel yolculuğa çıkan bireyin algılarının çevredeki birçok nesneden sıyrılıp işin özüne dönmesi bu sürecin kıymetli bir parçasıdır. Görecekada için önerilen tasarımda bu düşünsel süreçlerin ve bu süreçlere dair deneyim mekanları arazi topoğrafyasına saygı duyan, hep orada varmış ve hayatını sürdürüyormuş gibi görünmesi adına kurgulanan işlevler topoğrafya ile iç içe geçerek yer altına alınmış ve zaman zaman dışarıdan algılanması imkan verilerek yer üstüne çıkılmıştır. Bütün bu yolculuk her kullanıcıda farklı hisler uyandıracak sonsuz maviliğe bakan uzunca bir saçak ve altında ufka bakış noktasıyla sonlanmaktadır.
Topoğrafya ve doğal çevreye saygı duyup müdahalelerin en az şekilde hissedildiği yer altındaki tasarım aynı zamanda kullanıcıların toplanma ve birlikte vakit geçirmelerine imkan veren yer üstündeki mekanların birleşiminden oluşmaktadır.
Şiirin okunması, paylaşılması, biriktirilmesi, tartışılması ve belki de en önemlisi mekanın yarattığı atmosfer ile şiir üzerine düşünülmesi işlevlerinin yerine getirilebildiği deneyim mekanı tasarlanmıştır.