Mi'mar Mimarlık tarafından Kırşehir'de gerçekleştirilen kentsel tasarım projesi, meydan tasarımı.
Ahilik kültür etkinlikleri, Her yılın ekim ayında, Kırşehir merkez olmak üzere tüm yurtta çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu kutlama ve şenliklerin en kapsamlısı Kırşehir merkezinde Ahi Evran Zaviyesi (camii) etrafında yapılmaktadır.
Kutlamalarda kullanılan mevcut meydan, güncel ihtiyaçlara cevap verememektedir. Bu doğrultuda meydan çok maksatlı tasarlanmış ve tören haricinde de değişik etkinliklere cevap vermesi düşünülmektedir.
Ayrıca projenin odağını “meydan” oluşturmakla birlikte, Ahilik teşkilatının kültürel boyutundan yola çıkılarak ahilik etkinlikleri kapsamında anılan kültürel değerlerin yaşatılması amaçlanmış ve bu maksatla yeni fonksiyonlar ilave edilmiştir.
Kırşehir’le anılan düşünür ve mutasavvıfların tanıtılması,
Geçmişte ahilik örgütlenmesi, eğitimi, sosyal boyutunun yazılı, görsel ve dijital olarak aktarılması,
Ahilik teşkilatının önemli bir yapılanması olan hanımlar teşkilatlanması (Bacıyan-ı Rum)’nın anlatılması,
Ahiliğin tarihçesi ile birlikte, kaybolan meslek kollarının tanıtılması ve günümüzde yaşayan esnafların yaşatılmasına yönelik altyapının (sübvanse/vakıf) oluşturulması,
Ahilik kültürü ve tarihi ile ilgili olarak Ahi Evran Üniversitesi ile ilişkili araştırma merkezi ve ihtisas kütüphanesinin oluşturulması,
Bu temel yaklaşımlar etrafında planlanan “Ahi Evran Külliyesi Mimari ve Kentsel Tasarım Projesi”nin uygulama sürecinin dört etapta tamamlanması düşünülmektedir.
Kırşehir Belediyesi’nin belirlediği kentsel sit alanı, ahilik törenlerinin merkez alanı ve kültürel çekim noktası olarak planlanmaktadır. Projenin amacı, son 30–40 yılda fiziksel, sosyal ve kültürel değişikliğe uğrayan Kırşehir’in Geleneksel çekim merkezinin oluşturmasının yanı sıra kültürel dinamiklerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamaktır. Ahi Evren zaviyesi, topografya içindeki konumu ve buna ek olarak yanlış imar hareketleri sonucunda algılanamaz hale gelmiştir. Bu gün bozulmuş olan bu dengenin tekrar ele alınarak değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Çalışmaların nihai hedefe ulaşabilmesi için projelendirme ve uygulamaların etaplar halinde ele alınması ve bölge halkının katılım ve desteğinin alınarak sonuçlandırılması esas olarak kabul edilmelidir.
Proje Alanının Konumu Ve Sınırları
Proje alanı Kırşehir yerleşim merkezinin orta noktasında olup, kuzeyinde Kılıçözü deresi havzası(rekreasyon bölgesi), güneyinde Kırşehir kalesi ve 1. Derece arkeolojik sit bölgesini sınırlayan Dr. Mehmet Ali Altın Bulvarı, doğusunda Mehmet Ali Yapıcı Bulvarının sınırladığı yoğun yapılaşma ve ticaret aksı, batısında Kılıçözü deresi ile çevrilmiştir
Tasarım Kriterleri
Geleneksel şehir dokusunda anıt eserler, etrafını saran daha küçük ölçekte irili- ufaklı yapıların varlığı ile çevresiyle bütünlük kurmaktadır. Zamanla oluşan irili ufaklı tüm yapı birimleri birbirleriyle ilişkili olarak, parçalı bir bütünlükte bir araya gelir. Anadolu şehir dokusunda büyük, boş meydanlar ve açık alanlar sınırlıdır. Eserlere uzanan sokaklar farklı perspektif ve sürprizler verir.
Bu bağlamda anıt eserlerin çevrelerini boşaltmak değil dengeli bir yapılaşma ile “özgün dokunun ve geçmişteki silüetin” yaşatılması projede esas kabul edilmiştir.
Geçmişte oluşmuş şehirlerdeki kamusal yapılar (cami, kervansaray, han, bedesten, arasta, vs.) şehrin merkezinde ve net geometrik biçimler şeklinde oluşmuşlardır. Bu oluşumu birbirine bağlayan mevcut yol ve sokaklar bu merkeze mahalle ve konutları bağlamaktadır. Konutlardaki organik yapı anıt eserlerde yan yana geliş biçimleri ile benzese de geometrileri bakımından ayrışmaktadır.
Tarihi çevrenin korunması ve yaşatılması için günün her saatinde kullanılması korumanın temel kabulüdür. Bu denge konut/ticaret yani gece/gündüz yoğunluk oranının belli ölçüde korunması ile mümkündür. Bu amaçla merkezde yeni konut ve ticaret olanaklarına imkan sağlanmıştır.
Sonuç olarak Anadolu topraklarında 9 asır önce oluşturulmaya çalışılmış ve günümüze kadar gelebilmiş çok önemli sivil düşüncenin ürünü olan ahilik öğretisi, meslek kalitesi ve dolayısı ile kullanıcı memnuniyeti odaklı eğitim ve ahlak anlayışı temellidir.
Bu öğretinin gelecek nesillere aktarılması ancak yaşatılması ile mümkün olabilir. Donmuş müze anlayışı bu tür kültürel değerleri yaşatamaz. Bundan dolayıdır ki projenin ticari ayağını besleyen ve kendi kendine yetebilen fonksiyonlarının müzenin çok önemli bir parçası olduğu unutulmamalıdır.