Kloboucká lesní'nin 1.000 metrekarelik yeni genel merkezi, sürdürülebilir tasarımın yol gösterici ilkelerini bünyesinde barındırıyor. Mevcut çevreci düşünce, bina inşasında çevreci bir yaklaşımın keşfedilmemiş potansiyeli ve geleceğimizde bizi bekleyen başka fırsatlar ve zorluklar, hepsi yeni binada kendini gösteriyor.
“Kloboucká lesní şirketi sürdürülebilir ormancılığın yolunu açıyor. Bu bir nevi soyumuzdan ilham almak, aynı zamanda yeni teknolojileri ve olasılıkları keşfetmek. Genellikle yenilik veya cesaretle ilişkilendirilmeyen bir alanda, şirket kendini ilerici ve yaratıcı olarak tanımlar. Yeni genel müdürlük binaları da bu değerleri temsil edecek. Kloboucká lesní’nin misyonu, çeşitli faaliyetleriyle, bütünsel bir çevre yaklaşımı ve en son teknolojiyi kullanarak, sürdürülebilir inşaatın potansiyelini gösterecek.
Gezegenimizin iklim koşullarındaki büyük değişiklik nedeniyle, ahşap endüstrisi son zamanlarda çalkantılı değişimler yaşıyor. Bu nedenle, yeni şirket genel merkezi esnek ve gelecekteki gelişmelere ve değişime hazır olmalıydı. Yaratıcı çalışma, araştırma ve yenilik için bir yer öneriyoruz. Ana taşıyıcı strüktür, bina için modüler bir kabuk oluşturarak, beklenmedik büyüme olasılıkları da dahil olmak üzere iç alanı esnek ve ayarlanabilir bırakıyor.
Bina tasarımı, gelecekteki inşai projelerin önünü açıyor. Yapı, çevreye duyarlı, basit ve mütevazı ama son teknolojiyle donatılmış, bitki örtüsü ve suyla çevrili doğal bir ortama yerleştirilmiş. Taşıyıcı sistem, yalnızca yüz metre ötedeki Kloboucká lesní üretim salonunda yerinde üretilen bir malzeme olan ahşaptan yapıldı. Malzemelerin en eskisi ve en basiti olan ahşabın üretim süreci çok yenilikçi. Şirket portföyünün amiral gemisi ürünü olarak, bina strüktürü için yapıştırılmış lamine ahşap kullanılmış. Pek çok kez tekrarlanan geleneksel biçimli strüktür, uzun ve zarif bir hacim oluşturuyor.
Genel merkez için fabrika yerleşkesinin içinde göze çarpan bir yer seçildi. Kuzeye bakan cephe şehre ve ziyaretçilerin girişine yönlendirilmiş. Binanın hacmi, yerleşkenin diğer endüstriyel salonlarını gizlerken, uzaktaki Pláňavský tepesi güzel bir arka plan olarak görülebiliyor.”