Kolektif Mimarlar tarafından tasarlanan proje, Roboski Müzesi ve Anma Yeri Mimari Tasarım Yarışması'nın birinci etabında belirlenen 5 proje arasında yer alıyor.
“Satyagraha, şiddetsizlik ilkesini temel alan, bunu doğruyu ilke edinerek ve bağlanarak, doğru olanı yapmak ve şiddet kullanmadan hakkını korumakla birleştiren bir öğretidir. Hakikati, sevgi ve barış dolu bir ruhla aramaktır.” (Mohandas K.Gandi)
Adalet Mücadelesinin simgesi olan Roboski Müzesi, Devlet şiddetine karşı, şiddete başvurmaksızın adalet arayışının sembolüdür. Yaşanan devlet şiddetinin sonucu olarak ortaya çıkan öfke, intikam gibi insan doğası gereği ortaya çıkan duyguları dizginleyerek adaleti vicdan ve hukuk zemininde aramayı hedefler. Öfke ve şiddete başvurmaksızın girişilen adalet arayışı ‘sakinliği’ düstur edinmeli ve bu arayışın simgesi olan Roboski Müzesi’ de Oscar Wilde’nin deyimiyle “sinir bozucu bir sakinlikte” olmalıdır.
Roboski Müzesi önerisi, proje alanına kuzey-güney doğrultusunda yerleşen bir dikdörtgen prizmadır. Doğu yönünde konumlanan ve geride kalanları temsil eden korten duvar, hayatını kaybedenleri temsil eden müze kütlesi ve bu iki unsuru bağlayan bir geçitten oluşur. Doğa koşullarıyla girdiği tepkimeler sonucu sürekli değişen, eskiyen bir malzeme olan kortenle kaplanan duvar, geride kalanlar için acıya rağmen devam eden hayatı simgeler. Devam eden hayata ve eskimeye rağmen yaşanmış acı gerçekliği simgeleyen müze kütlesi yaşlanmaz, eskimez ve unutulmaz. Bu iki unsur arasında konumlanan geçit ise geride kalanların yaşadığı gerilimin simgesidir.