Zaha Hadid Architects'in tasarladığı Kral Abdullah Finans Bölgesi Metro İstasyonu Suudi Arabistan Krallığı'nın başkenti Riyad'da bulunuyor.
Riyad, 5 milyonu aşkın nüfusuyla Suudi Arabistan’ın en büyük şehri. 1990’dan bu yana nüfus 2 katına çıktı ve şehir plancılarının yeni bir toplu taşıma sistemi önerisiyle 2012 yılında hükümet, Riyad’da bir metro sistemi inşa edeceklerini duyurdu.
Kral Abdullah, Riyad Metrosu’nun 4 yıl içinde tamamlanması talimatını verdi. Riyad Valisi, Prens Khaled bin Bander’in açıkladığı detaylı toplu taşıma planında 6 metro hattının inşa edileceği öğrenildi: Mavi (1), Yeşil (2), Kırmızı (3), Turuncu (4), Sarı (5) ve Mor (6) hatlar.
Zaha Hadid Architects tarafından tasarlanan Kral Abdullah Finans Bölgesi Metro İstasyonu ise Riyad Metrosu 1., 4. ve 6. hatların uğradığı önemli bir aktarma noktası olarak hizmet verecek. Bölge içerisindeki monoraya da bir köprüyle bağlanıyor. Kamusal hizmet sağlayan 4 katın üzerindeki 6 platform ve yerlatı otoparkıyla KAFD Metro İstasyonu; bölgenin gelecek vizyonu ve çoklu ulaşım merkezi gibi fonksiyonel ihtiyaçlarına cevap verirken finans bölgesinin kentsel bağlamına entegre edilecek. Proje, sadece hızlı geçişlerin yapıldığı bir yer olarak değil; basit istasyon tipolojisinin ötesinde, dinamik, çok fonksiyonel bir kamusal alan yaratarak yapının kentteki önemini vurguluyor.
Tasarım, öngörülen KAFD master planı içerisinde istasyon binasını köprü ve metro hatlarının merkezine yerleştiriyor. Bağlantı şemaları ve alandaki trafik örüntüsü, yapı içerisindeki yaya yollarını betimlerken iç sirkülasyonu düzenliyor ve tıkanıklığı önlüyor.
Cephedeki örüntü güneş ışınlarını engellerken, geometrik deliklerin tasarımı istasyonu kendi kültürel ortamında kavramsallaştırıyor. Genel hatlarıyla kompozisyon çöl rüzgarları tarafından oluşturulan desenleri andırırken, kullanımda sıklıklar ve tekrarlar kum tepeleri gibi doğal oluşumlara işaret ediyor.
Kral Abdullah Finans Bölgesi Metro İstasyonu’nun inşaatının 2017 yılında bitmesi planlanıyor.
2 yorum
Kim derdiki çöl kumlarından perişan olmuş arap toprakları günün birinde kara petrol sayesinde modern mimarinin beşiği olacak?
Merak etmeyin. Konu “altın, eşek ve semer” kelimelerinin komposizyonundan öteye gidemez malesef.
Şehre ilk indiğinizde, güzelim yollar, devasa yapılar, Norman Foster’ın Chocolate Box’ı (Al-Faisaliah Tower) derken.. Kısa bir süre sonra insanlarla muhatap olmaya başladığınızda hayatın hiç de o “meşhur” mimarların oraya kondurdukları şeyler gibi olmadığını görüyorsunuz.
Dolayısıyla kanımca, bir yerin “modern mimarinin beşiği” olabilmesi için önce “modern insan”a sahip olması gerekiyor.
Gördüğünüz şeyler bir ticaret yanılsamasından başka bir şey değil malesef..