Proje, Finli bir cin ve viski üreticisinin, ünlenmesinin ardından doğan ihtiyacı karşılamak üzere açtığı davetli yarışma sonucu üretildi.
Projenin alanı oldukça özel bir alan. Kyrö nehri etrafındaki bölge, iyi korunmuş çiftlik evleri, geniş düzlükler ve eski ahşap ahırlarla ulusal öneme sahip bir peyzaj olarak sınıflandırılıyor. Depo binaları, uçan sincaplar olarak bilinen canlıların da yaşam alanı olan oldukça yoğun bir ormanlık alana yerleşiyor. Bu durum mimarlara, yapıları geleneksel ahşap ahırlar gibi tasarlayıp ormanın içine gizleme fikrini veriyor.
Birbirinin aynısı olacak beş yapıdan ilki olan depo yapısı için geliştirilen projede oldukça sağlam bir çerçeveye gerek olduğu görülüyor. Hazırlanan karışımın en az üç sene fıçılarda bekletilmesiyle hazır hale gelen viski için inşa edilen yapıda riski azaltmak için, ilk plandan ayrılarak, standart beton kolon kiriş kullanılmasına karar veriliyor.
Viski yanıcı bir sıvı olarak sınıflandırıldığından, yapı oldukça katı yangın yönetmeliklerine tabi oluyor. Bu nedenle mekan beş ayrı bölmeye ayrılıyor. Her bir odada, belli sıcaklık ve neme sahip, kontrollü bir iklimlendirme yapılıyor. Fıçılardan buharlaşan alkolün ölçümleri yapılarak havanın yanıcı olmasına karşı önlem alınıyor.
Yapının cephesinde yerel ahırlardan esinleniliyor. Cephede kullanılan beton duvar, viski firması sahibinin annesinin sahibi olduğu ahırdan çıkma ahşap parçalarla hazırlanan kalıplara dökülüyor. Yıpranmış ahşabı taklit eden beton o kadar gerçekçi gözüküyor ki dokunanlar dahi malzemenin ahşap olduğunu düşünüyor. Yapının açılışı, Kyrö bölgesi insanlarına özgü bir şekilde, çılgın bir parti ile yapılıyor.