Montreal'in Saint-Michel bölgesinde 185 birimlik bir sosyal konut kompleksi olan Les Habitations Saint-Michel Nord, Saia Barbarese Topouzanov architectes tarafından yeniden tasarlandı.
1970’lerin başında Montrealli mimar Philip Bobrow tarafından tasarlanan brütalist kompleks, bol miktarda ışık ve renk içeren bir mimariye dönüştürülmüş. Bileşenleri artık kullanılmaz hale gelen konut kompleksinin incelenmesinden sonra, nihayet kabul edilen proje teklifi, blokun merkezinde bir cadde oluşturulması ve bir binanın eklenmesi de dahil olmak üzere tüm kompleksin yenilenmesi ve mevcut iki katlı binalara üçüncü bir katın eklenmesini içeriyor.
Belirtilen hedeflere uygun olarak, mimarların ilk görevi, bloğu açacak, aynı sayıda üniteyi tutacak, bina-kabuk ve güvenlik sorunlarını giderecek ve son olarak daha toplum odaklı bir yaşam ortamı yaratacak bir strateji geliştirme olmuş.
Sitenin merkezine, Hollanda menşeli woonerf* konseptinden ilham alan ortak bir merkezi caddenin eklenmesi, kompleksin orijinal küçük binalarından altısının yıkılmasını gerektirmiş. Tasarımcılar bu yıkımı, ortak cadde boyunca küçük meydanlar ekleyerek gelişmeyi bir yer duygusuyla doldurmak için bir fırsat haline getirmiş. Yerleşkenin iki katlı binalarından sekizine üçüncü bir kat ekleyerek, bina sayısını artırmadan öncekiyle aynı kapasitede bir toplu konut bölgesi yaratmayı başarmışlar.
Projenin bir diğer tasarım hedefi, hem yapı kabukları hem de mekanik sistemler için optimum enerji verimliliğini sağlamak olmuş. Yaya ve araç bölgelerinde geçirgen zemin malzemesi kullanılmış, peyzaja yağmur suyu tutma havzaları eklenmiş. Son olarak alan, büyük, kısmen topraklanmış kaplar kullanan yenilikçi bir atık ve geri dönüşüm yönetim sistemi ile donatılmış. Alanda çok sayıda ağaç koruma altına alınmış.
Çıkmaz sokakları olmayan açık yaya yollarına imkan tanıyan Woonerf konseptindeki cadde planı sayesinde site sakinlerinin kendilerini daha güvende hissetmeleri amaçlanmış.
Mevcut yerleşkedeki üç ortak alan sıfırdan tasarlanarak daha büyük, daha iyi aydınlatılmış alanlara taşınmış. Yeniden tasarlanan Habitations Saint-Michel Nord yerleşkesi, artık tüm kurumların sokağa cepheli olduğu daha erişilebilir bir topluluk merkezine sahip. Burada ortak bir restoran, kreş, 6-12 yaş arası çocuklar için oyun alanı (Petite Maison), 12-17 yaş arası gençlik merkezi (Maison des jeunes) ve çok amaçlı bir oda bulunuyor.
Açıklıklar ve ışık konusuyla ilgili üç farklı tasarım kararı alınmış bunlar: daha fazla renk kullanmak, tüm sakinlerin dairelerine doğrudan erişim sağlamak için balkonlar ve sarmal merdivenler eklemek son olarak da yapıların sağır cephelerine açıklıklar bırakmak olmuş.
Daireler baştan aşağı yenilenerek daha uzun pencerelerle donatılmış. Özellikle kat ilavesi yapılan binalarda iç mekân düzenleri değiştirilmiş. Daireler gömme balkonlar yerine sarkık balkonlarla donatılmış, böylelikle güzel havalarda insanlar için ek bir kullanım alanı oluşturulmuş.
Mimarlar, büyük bir Venezüellalı sanatçı olan Carlos Cruz-Diez’in (1923-2019) çalışmasından ilham almış. Bugün hala Avrupa ve Güney Amerika’da çok sayıda kamusal alanda görülen çalışmaları, yakınlık ve süperpoze (üst üstte bindirme) ile ürettiği kinetik etkiler üzerinde oynuyor.
Bir üçüncüyü oluşturmak için iki benzer rengin kullanılması, çok uçuk sarıdan zengin bir tuğla kırmızısına kadar dört temel ton kullanılarak yedi farklı renk üretmeyi mümkün kılıyor. Cephelerin kompozisyonu, sıcak renklerin etkileşimi ile oluşan kompleks yapının değişimi resmediyor.
Bu neşeli yeni ortamda renk kullanımı, sakinlerin aidiyet ve kimlik duygularının oluşmasına yardımcı oluyor. Mimarlar, kısıtlamaları somutlaştırarak ve sakinlere temkinli, aydınlık ve güvenli bir ortam sunarak, sosyal konutlar ile ilgili yapılan damgalamayı ve yoksullukla olan ilişkisini ortadan kaldırmak istemiş.
*Woonerf konseptinde tasarlanan caddelerde; yayalar,bisikletliler ve motorlu taşıtlar yolu paylaşırlar ama yayaların araçlara göre öncelik hakları vardır.