Maggie’s Oldham Kanserle Mücadele Merkezi

Kanser ile mücadele eden bireyler için bir destek merkezi olarak American Hardwood Export Council desteği ile dRMM Architects tarafından tasarlanan Maggie's Oldham, dünyanın ilk ahşap lamine binası olma özelliğini taşıyor.

dRMM Architects, projeyi anlatıyor:

Ahşabın insanlar üzerinde yarattığı olumlu etki ve ahşabın güzelliği, gücü ve sıcaklığından ötürü projede Amerikan lale ağacı tercih edildi. 2015 Ahşap Konutlar İnsanlık Raporu’na göre ahşabın kan basıncını düşürdüğü, kalp çarpıntılarına iyi geldiği ve iyileşme sürelerini önemli ölçüde kısalttığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek.

Kalıcı mimari sistemler konusunda kendi alanında öncü olarak değerlendirilebilecek bu çalışma, boyutları yarım metre ile on iki metre arasında değişen yirmiden fazla Amerikan lale ağacından yapılma CLT panel kullanılarak inşa edildi.

Güçlü ve hafif bir malzeme olması, inşaat sürecinde hızlı kullanılabiliyor oluşu ve sürdürülebilirliği gibi artıları ile öne çıkan Amerikan lale ağacının dRMM, American Hardwood Export Council (AHEC) ve Arup tarafından ilk kullanımı 2013 senesine dayanıyor. Amerikan lale ağacı, tipik bir CLT yumuşak ağaç sınıfına kıyasla yaklaşık % 70 oranında daha fazla esneme oranına sahip. Maggie’s Oldham projesinde kullanılan CLT paneller, Züblin Timber tarafından geliştirildi. Yapıda kullanılan materyal üzerinde ilk denemeler, 2013 Londra Tasarım Festivali’nde sergilenen “The Endless Stair” projesi ile gerçekleşmiş; Arup tarafından gerçekleştirilen hesaplamalar, strüktürün aynı anda yüz kişiyi taşıyabileceğini göstermişti.

dRMM Architects’in kurucu ortaklarından Prof. Alex de Rijke, proje hakkında şunları söylüyor:

Projenin başlangıcından itibaren sadece yapısal ve görsel olarak değil, kavramsal olarak da (Amerikan lale ağacının) Maggie için doğru materyal olduğunu biliyorduk. Yüksek, açık planlı, tamamen kereste ve camdan yapılı, ağaçların içinden geçerek büyüdüğü ve kullanım, sağlık ve keyif açısından her detayın göz önünde bulundurulduğu bir bina, her daim özel bir yer olacaktı. Maggie’s Oldham’ın, tasarımındaki temel amaçları destekleyen, oldukça görünür bir mesajı var: kanserli insanlara umut ve moral vermek.

Binanın ortasından yükselen kavisli cam ile, doğanın bina içine taşınması amaçlandı. Benchmark Furniture tarafından geri dönüştürülmüş lale ağacından imal edilmiş mutfaktaki masa ise bir Barnby Day tasarımı.

AHEC’e göre Maggie’s Oldham, sert ağaçların da ahşap yapıların yarattığı devrimde rol sahibi olabileceğini kanıtlayan bir çalışma. Bu tesis, bir binanın lale ağacından panellerle, sıkı bir bütçe ile kısıtlı bir zamanda inşa edilebilmesinin mümkün olduğunu ispat eder nitelikte bir yapı.

AHEC Afrika, Orta Doğu, Güney Asya ve Okyanusya Direktörü Roderick Wiles ise projedeki materyal tercihinin önemini şu sözlerle anlatıyor:

AHEC için Maggie’s Oldham, yapısal kereste inovasyonu üzerine on yıldır devam eden araştırma ve geliştirmede süreçlerinde, inşaat sektöründe CLT kullanımını yaygın hale getirecek en önemli gelişmelerden biri. Ağırlığına göre yüksek oranda güçlü bir materyal olan lale ağacı, bu sebeple yapısal uygulamalarda oldukça kullanışlıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın